logo
02 TEMMUZ 2025

CHP ve AKP: Siyasetin benzer özellikli iki uç partisi

22.10.2002 00:00:00
CHP'yi nasıl bilirsiniz? Ya AKP'yi? Kimi gazeteler ile anket şirketlerinin parlattığı bu iki parti, şu sıralarda 'birbirine' bayrak açmış durumda!

"AKP ile koalisyon yapabilirim" diyen Deniz Baykal ile "İlk tercihim olmasa bile CHP ile koalisyon kurabilirim" diyen Tayyip Erdoğan, karşılıklı münasebetleri açısından değişim mi gösteriyorlar? Her ikisi de 'çok değiştiğini' sürekli dile getiren iki lider, ünlü Alman yazar Franz Kafka'nın klasiklerden sayılan "Die Wervandlung-Dönüşüm" adlı eserindeki Gregor Samsa tarzı olmasa bile fikirsel düzlemde bir başkalaşım içindeler mi? Yoksa birbirlerine yüklenerek, karşılıklı olarak oylarını artırma peşindeler mi?

AKP ile CHP... Pekçok

yönleri ortak olan iki parti...

Bir kere her iki partinin seçim bildirgesini irdelemiş birisi olarak, şunu açıkça söyleyebilirim ki, AKP ile CHP'nin izleyeceği politikalar arasında bir fark bulunmuyor. İki partinin seçim bildirgelerinde kullandıkları dil bile birbirini andırıyor. Bildirgeleri kaleme alan partililer, bu açıdan gerçekten zor bir şeyi gerçekleştirmişler! Burada bu ilginç paralelliği örneklerle anlatmak isterdim ama asıl konumuz bu olmadığı için meseleyi bir başka yazıya bırakıyorum.

CHP'nin Erdoğan'a katkısı

Mevcut CHP, 1991 yılında DYP ile iktidar ortağı olan SHP'nin devamı. Nitekim Deniz Baykal ile Murat Karayalçın, 1994 yılında SHP ile CHP'yi CHP çatısı altında birleştirmişlerdi ve yapılan olağanüstü kurultayda Baykal, Karayalçın'ı safdışı etmişti. Bunu neden mi hatırlatıyorum? Bilindiği üzere, SHP 1989'daki yerel seçimlerde, Özal dönemindeki yolsuzluklardan bunalan halkın acı vaziyetinden istifade ederek, İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehr belediye başkanlıklarını almıştı. SHP'li belediye başkanları, 1989-94 arasında her 3 şehirde de İSKİ gibi korkunç yolsuzyluklara imza attılar. Ama yapılan yolsuzluk İstanbul'da alışılmış rakamların boyutlarını da aştı. SHP'liler, aç kurtlar gibi belediyelerin kaynaklarını 'devenin hamuduyla' götürdüler. O süre zarfında İstanbul'da çöp de, su da, ulaşım da büyük çileydi. Mesela belediyede imar ile ilgili bir işiniz mi vardı, "büyük rüşvetler" gözden çıkarılmalıydı. Çıldırtan bir rüşvet çarkı kurulmuştu. SHP'li büyükşehir ve ilçe belediyelerinde, bir dosya bile rafından 'rüşvet verilmeden' indirilmiyordu! Böyle bir rüşvet salgınına, ancak SSCB yıkıldıktan sonra Doğu Bloku ülkelerinde tanık olunmuştur.

Peki bu rüşvet çarkı neyi mi getirdi? Recep Tayyip Erdoğan'ı belediye başkanı yaptı. Belediyeyi sıfırın altında devralan Erdoğan; su, çöp, çamur gibi temel sorunları kısmen halledince, üstelik bir de 'şiir okuduğu' için hapse girince parti kuracak hale geldi. Yoksa şu anki Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Erdoğan döneminde yapılanlardan en az 3 katı fazla hizmeti İstanbulluya getirmiştir...

Bunu şundan vurguluyorum. Erdoğan'ın bugünlere gelmesinde CHP zihniyetinin önemli bir payı var, hem de çok önemli!

Dün Kemal Derviş, Radikal'e bir demeç vermişti. Şöyle bir iddiada bulunuyordu Sayın Derviş: "Türkiye'de bugün şeriat tehlikesi yok. Ama ekonomik sorunları çözmezsek tehlike olabilir. AKP'ye oy verenlerin büyük bölümü şeriat istiyor. Hitler, işsizliğin yoğun yaşandığı dönemde gelmişti."

İngiltere'de ve ABD'de okumuş, orada 26 yıl boyunca Dünya Bankası'nda çalışmış; üstelik liberal eğilimli Cem Boyner'in Yeni Demokrasi Hareketi içinde yer almış bir Kemal Derviş, iki aylık bir CHP'li olarak böylesine kısa bir süre içinde "klasik sol söylemi" nasıl benimsedi anlamakta güçlük çekiyorum.

Kesin olan bir şey var, o da CHP ile AKP'nin oy tabanları farklı. Bu ülkede yelpazenin tamamanı hitap eden tek parti var: O da Prof. Dr. Haydar Baş önderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi. Burada Kemal Derviş aslında sınırlı sol seçmene mesaj veriyor: "Oylarınızı bölerseniz, öcü gelir" demeye getirmek istiyor. Çok ilginç değil mi? Kemal Derviş, 'CHP tarzı sol söyleme' bayağı çabuk ısındı!

Verdiği bir başka mesaj daha var: CHP iktidara gelirse, millet aç kalacak!

Şimdi dönelim AKP ile CHP'nin uygulayacakları programlara... Her iki parti de, iktidar olmaları halinde, kişisel bakış açılarından kaynaklanan farklılıklar hariç temel ilkeler itibariyle aynı politikaları uygulayacak. AKP de IMF programını sürdürecek, CHP de. AKP de AB için çırpınacak, CHP de. Bahse girerim ki, AKP, "Türkiye'ye özgürlükler gelecek" sloganıyla Avrupa Birliği için CHP'den 10 kat daha fazla çaba gösterecektir. Deniz Baykal ve Kemal Derviş yüzünden aktif siyasette yer almayan pek çok CHP'li, "ulusal sol" bayrağı altında AB'ye karşı olduklarını dile getiriyorlar! AKP içinde böyle bir grup yok!

Peki fark nerede? Sosyal meselere yaklaşımda nitelik itibariyle olabilir. CHP içinde "kendileri gibi düşünmeyenlere karşı" SSCB'de 30 milyon kişiyi katleden Stalin; Çin'de uyguladığı despotik politikalarla 45 milyon kişinin ölmesine yol açan Mao; Arnavutluk'u açık hava hapishanesine çeviren Enver Hoca tarzı politikaları benimseyen önemli sayıda siyasetçi var. CHP'nin iktidar olması halinde, bu kitlenin "baskıcı, totaliter, tiranvari, gaddarca" poltikalara yönelmeyeceğini kimse garanti edemez? Fiili olmasa bile, 'söylem düzeyinde' böyle bir şey beklenebilir. Buna karşılık, AKP'nin içinde de "frenleri her zeminde tutmayacak" bir siyasetçi gurubunun varlığı mevcut. Fren boşalması durumunda, neler olabileceğini kestirebilmek zor! Dolayısıyla AKP de, CHP de sosyal politikalar, 'milli birlik ve bütünlük açısından" uçlarda yer alıyor.

Sonuç: AKP ile CHP simetrik partilerdir. Her ikisi IMF eksenli ekonomik, AB eksenli siyasi, çatışma temelli sosyal politikalar açısından üçte üç oranında örtüşüyor! Dolayısıyla birbirlerini yemeye gerek yok!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Recep Bahar / diğer yazıları
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
Trump: İsrail 60 günlük ateşkes şartlarını kabul etti
Nihai teklif Hamas'a sunulacak
Husiler, Tel Aviv'i balistik füze ile hedef aldı
Açıklama Husilerin sözcüsünden geldi
Süveyş Körfezi'nde bir sondaj gemisi alabora oldu
3 kişi öldü, kayıp 21 kişi aranıyor
Saraçhane'deki 42 kişi hakkında adli işlem başlatıldı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı
Çin'den AB'ye çağrı
"Karşılıklı güven artırılmalı"
İsrail Genelkurmay Başkanı Suriye topraklarında
Saldırı tehdidinde bulundu
"Miting yapmaya değil, sonuç almaya geldik"
Özgür Özel 100. Gün Mitingi'nde konuştu
Doğalgaza dev zam
Konutlar kışın donacak
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
Trump: İsrail 60 günlük ateşkes şartlarını kabul etti
Nihai teklif Hamas'a sunulacak
Husiler, Tel Aviv'i balistik füze ile hedef aldı
Açıklama Husilerin sözcüsünden geldi
Süveyş Körfezi'nde bir sondaj gemisi alabora oldu
3 kişi öldü, kayıp 21 kişi aranıyor
Saraçhane'deki 42 kişi hakkında adli işlem başlatıldı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı
Çin'den AB'ye çağrı
"Karşılıklı güven artırılmalı"
İsrail Genelkurmay Başkanı Suriye topraklarında
Saldırı tehdidinde bulundu
"Miting yapmaya değil, sonuç almaya geldik"
Özgür Özel 100. Gün Mitingi'nde konuştu
Doğalgaza dev zam
Konutlar kışın donacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.