logo
05 MAYIS 2024

Çifte kaza Malezya Havayolları'nı tüketiyor

Pekin seferini yapan uçağının 8 Mart'ta kaybolmasının ardından bir uçağının da Rusya-Ukrayna sınırında füzeyle düşürülmesi dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olan Malezya Havayollarını ekonomik olarak kötü etkiledi. Şirketin faaliyetlerine ara v
24.07.2014 00:00:00
RECEP BAHAR / HABER-ANALİZKuala Lumpur-Pekin seferini yapan uçağının bu sene 8 Mart'ta kaybolmasının etkisinden henüz kurtulamamışken Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yapan uçağının Ukrayna'da düşmesi Malezya Havayollarını ekonomik olarak sarstı. Havayolu şirketlerinin benzer krizleri atlatmaları normalde en az altı ay sürerken Malezya Havayollarının dört ayda iki ciddi kriz yaşaması şirketi ekonomik açıdan zor durumda bıraktı, imajına da zarar verdi.Çin pazarı darbe aldıUçağı Güney Çin Denizi'nde mart ayında kaybolan şirketin Çin'e yapılan rezervasyonlarının yüzde 60 düştüğünü belirten uçuş analistleri, Avrupa rotaları için de benzer oranlarda düşüş beklendiğini kaydetti. Amsterdam uçağının düşmesinin Malezya Havayollarıyla uçma korkusunu artırdığını ifade eden analistler, şirketin imajı zedelendiği için Amsterdam çıkışlı uçuşlarında da kısa süreli düşüş görülebileceğini söyledi. 2010 ve 2011 yılalrında Asya'nın en iyi havayolu şirketi seçilen Malezya Havayolları, İstanbul uçuşlarını planlandığı gibi sürdürüyor. Malezya Havayolları 2 elim kazaya rağmen bilet fiyatlarında indirime gitmedi. Şirket Asya kıtasında genelde zayıf olan uçak içi ikramdaki kalitesiyle ve hosteslerinin güler yüzlülüğüyle öne çıkıyor. Nitekim Malezya Havayolları 2001, 2002, 2003, 2004, 2007, 2009 ve 2012 yıllarında Skytrax'ın verdiği Dünyanın En İyi Kabin Ekibi ödülü ile 2012 yılında En İyi Havayolu Yemeği ödülünü almıştı. Malezya Havayolları ayrıca 2005, 2006, 2007, 2009 ve 2012 yıllarında 5 Yıldızlı Havayolu seçilmişti. Üst üste 4 kez Skytrax tarafından Avrupa'nın En İyi Havayolu seçilen THY, bu ünvana bugüne kadar erişemedi. Faaliyeti askıya alınabilirGözlemcilere göre, ekonomik açıdan zaten zararda olan Malezya Havayollarının dört ayda iki kriz yaşaması şirketin faaliyetlerini askıya almasına ve özelleştirilmesine neden olabilir. Uzmanlar, krizin havayolu şirketini yeniden yapılandırmaya sevk ederek faaliyetlerini geçici olarak durdurmaya itebileceğini düşünüyor. Krizin sadece marka meselesi değil, uluslararası bir kimlik sorunu da olduğunu ifade eden uzmanlar, toparlanma sürecinin özelleştirme ve azami üç ay faaliyet durdurmayı gerektirebileceğini söyledi. Malezyalılara göre komplo var Malezyalılar her iki olayın arkasında da gizli bir takım örgütlerin olduğuna inanıyor. Nitekim Malezya'nın efsanevi başbakanlarından Mahathir Muhammed, kaybolan Malezya uçağı ile ilgili 18 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, CIA ve Boeing'in bazı bilgileri saklamış olabileceğine işaret ederek, olayda uçağın üreticisi Boeing şirketiyle 'bazı belli istihbarat teşkilatlarının' parmağı olabileceği ihtimali üzerinde durulmasını istemişti. Bunun alışılmadık bir kaza olduğunu ve "uçağın bir yerlerde, belki de Malezya Havayollarının amblemini taşımadan mevcudiyetini sürdürüyor olabileceğine" işaret eden Mahathir, uçağın yerini geride bıraktığı kalıntılara veya yakıt izlerine bakarak belirlemeye çalışmanın para kaybı olduğunu savunmuş, medyada "her nedense" uçağın üreticisi Boeing şirketi veya Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) bağlantısına değinilmemesini şaşırtıcı bulduğunu dile getirmişti. "Uçaklar güvenli bir şekilde iniş yaparlar veya düşerler ancak kaybolmazlar. Hele de neredeyse süresiz olarak çalışabilen, yüksek depolama kapasitesine sahip güçlü iletişim sistemlerinin olduğu bu günlerde" yazan Mahathir, uçağın izleme sistemlerinin kasten devre dışı bırakılmış olduğuna inandığını belirtmişti. Boeing şirketince üretilen MH370 sefer sayılı uçağın tüm iletişim ve GPS ekipmanının bu şirket tarafından uçağa yerleştirildiğini belirten Mahathir, "Eğer iletişim ve GPS ekipmanları bozulmuş veya kapatılmışsa Boeing'in bunun nasıl yapılabileceğini bilmesi gerekir ve tabii ki uçağın güvenliği ve çalışması açısından hayati öneme sahip olması nedeniyle bunların kolayca devre dışı bırakılamamasını temin edecektir" diye yazmıştı. Yazısında Flightglobal adlı bir internet sitesinde John Croft tarafından 2006'da kaleme alınmış bir yazıdan alıntılara yer veren Mahathir, teröristlerin uçuş güvertesinin kontrolünü ele geçirmeye çalışması durumunda uçaktaki 'kesintisiz otopilot' olarak adlandırılan sistemin, uçağın pilotları veya telsiz ve uydu linkleri aracılıyla CIA gibi devlet kuruluşları tarafından devreye sokulabileceğine işaret etmiş ve "Pilotların çalkantılı denizde yumuşak iniş yaptıklarını ve sessizce gömüldüklerini hayal edemiyorum. Boeing bu 'terörle mücadele otomatik inişi' olarak adlandırılan sistemi izah etmelidir" demişti.  
İlk kez ihmalin hesabı soruluyor
İBB çalışanı tutuklandı
Netanyahu ölüm saçmakta kararlı
Saldırıyı sonlandırma taleplerine kapalı
'İsrail'le normalleşmeden savunma anlaşması yok'
ABD'den Suudi Arabistan'a ayar
Tüm ülke yağışlı havanın etkisinde
81 il için yağış, 18 il için sarı kod uyarısı
Kabine revizyonu ve ittifak krizi iddiaları hakkında konuştu
'Bahçeli ile aramızda sorun yok'
Gözaltına alınanlardan 27'si adli kontrolle serbest
1 Mayıs'a 38 tutuklama
'Kıyafetler 60-90 derece aralığında yıkanmalı'
Enkaz kentte maske uyarısı
Korku dolu anlar kamerada
Son anda vatandaşlar kurtardı
Rekoltede yüzde 60 düşüş bekleniyor
Kayısıyı 'sis' vurdu
Türkiye'nin doğa harikası
Mayıs ayında 5 metre kar var
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
İlk kez ihmalin hesabı soruluyor
İBB çalışanı tutuklandı
Netanyahu ölüm saçmakta kararlı
Saldırıyı sonlandırma taleplerine kapalı
'İsrail'le normalleşmeden savunma anlaşması yok'
ABD'den Suudi Arabistan'a ayar
Tüm ülke yağışlı havanın etkisinde
81 il için yağış, 18 il için sarı kod uyarısı
Kabine revizyonu ve ittifak krizi iddiaları hakkında konuştu
'Bahçeli ile aramızda sorun yok'
Gözaltına alınanlardan 27'si adli kontrolle serbest
1 Mayıs'a 38 tutuklama
'Kıyafetler 60-90 derece aralığında yıkanmalı'
Enkaz kentte maske uyarısı
Korku dolu anlar kamerada
Son anda vatandaşlar kurtardı
Rekoltede yüzde 60 düşüş bekleniyor
Kayısıyı 'sis' vurdu
Türkiye'nin doğa harikası
Mayıs ayında 5 metre kar var
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'

Eda Nur'un ölümüyle ilgili 3 şüpheliden biri tutuklandı

Küçükçekmece'deki sahil parkında yapılan kazı çalışması sonrasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki kız çocuğunun hayatını kaybetmesine ilişkin gözaltına alınan 3 şüpheliden makine teknikeri tutuklandı
05.05.2024 16:01:00 / Güncelleme: 05.05.2024 16:43:52
AA
Eda Nur'un ölümüyle ilgili 3 şüpheliden biri tutuklandı
Eda Nur'un ölümüyle ilgili 3 şüpheliden biri tutuklandı
Küçükçekmece'deki sahil parkında yapılan kazı çalışması sonrasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki kız çocuğunun hayatını kaybetmesine ilişkin gözaltına alınan 3 şüpheliden makine teknikeri Furkan K. tutuklandı, kepçe operatörü ve tesisat ustası adli kontrol şartıyla salıverildi.

Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda Eda Nur Gezer'in yaşamını yitirmesiyle ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Ağaç AŞ'de görevli makine teknikeri Furkan K, kepçe operatörü Sezai A. ile tesisat ustası Fayık C'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Sağlık kontrolünden geçirilen 3 şüpheli, Küçükçekmece Adliyesi'ne götürüldü.

Soruşturma savcısı, ifadelerini aldığı zanlılardan birini tutuklanması istemiyle, ikisini adli kontrol altına alınmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti.

Küçükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelilerden makine teknikeri Furkan K'nin tutuklanmasına, kepçe operatörü Sezai A. ile tesisat ustası Fayık C'nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

Hakkında gözaltı kararı bulunan ve firari olan Ağaç AŞ Genel Müdürü Ali S'nin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor.


Olay 26 Nisan'da yaşanmıştı


Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 26 Nisan'da Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine bir kişinin düşerek boğulduğu ihbarı sonrası olay yerine gitmişti.

Ekipler, yaptıkları incelemede parkın bazı bölümlerinin kazı çalışması sonrasında su birikintisiyle dolduğunu ve 5 yaşındaki Eda Nur Gezer'in buraya düşerek hayatını kaybettiğini belirlemişti.

İBB, olaya ilişkin yaptığı açıklamada kendi bünyelerinde idari soruşturma başlattıklarını duyurmuştu.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış, kusur tespiti için uzman bilirkişi heyeti görevlendirilmişti.

Hıdırellez nedir, ne zaman kutlanır?

Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber'in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanıyor. 6 Mayıs ayrıca Hızır ayları denilen yaz aylarının başlangıcıdır
05.05.2024 12:58:00 / Güncelleme: 05.05.2024 16:05:44
Mehmet Hakan Akkuş
Hıdırellez nedir, ne zaman kutlanır?
Hıdırellez nedir, ne zaman kutlanır?
Hıdırellez, baharın gelişini ve doğanın yeniden canlanışını kutlamak için Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu'da her yıl 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece coşkuyla kutlanan özel bir gündür. Bu bayram, Hızır ve İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluştuğu gün olarak kabul edilir ve bu buluşmanın bolluk, bereket ve sağlık getireceğine inanılır.

Geleneksel olarak, Hıdırellez'de insanlar doğayla iç içe olmayı tercih ederler. Yeşillik alanlarda, su kenarlarında veya kutsal kabul edilen mekanlarda toplanırlar. Bu özel günün en bilinen ritüellerinden biri, dileklerin yazılı olduğu kağıtların ağaç dallarına asılmasıdır. Ayrıca, ateşten atlamak ve gül ağaçlarına dilek bağlamak gibi eski Türk ritüelleri de devam etmektedir.

Hıdırellez'in kökenleri hakkında çeşitli teoriler bulunmaktadır. Bazıları bu bayramın İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına dayandığını, bazıları ise daha geniş bir coğrafyada, Mezopotamya ve Doğu Akdeniz ülkelerindeki bahar kutlamalarıyla bağlantılı olduğunu öne sürer. UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miraslar Listesi'ne 2017 yılında eklenen Hıdırellez, kültürel zenginliği ve tarihi önemiyle dikkat çeker.

Hıdırellez, aynı zamanda bir dayanışma ve topluluk ruhu günüdür. İnsanlar bir araya gelir, eğlenir, yemekler paylaşır ve birbirlerine iyi dileklerde bulunurlar. Bu kutlamalar, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek kültürel çeşitliliği ve birlikteliği pekiştirir.

Hıdırellez, sadece bir bahar bayramı olmanın ötesinde, insanların doğayla ve birbirleriyle uyum içinde yaşama arzusunun bir ifadesidir. Bu özel gün, geçmişten günümüze kadar uzanan ve gelecek nesillere aktarılacak değerli bir mirastır. Hıdırellez, her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'nin dört bir yanında coşkuyla kutlanmaya devam ediyor.

1 Mayıs eylemleri ile ilgili gözaltına alınanlardan 38 kişi tutuklandı

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Saraçhane Meydanı'nda polislere taş ve sopayla saldırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 65 şüpheliden 38'i tutuklanırken 27 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
05.05.2024 11:13:00
Haber Merkezi
1 Mayıs eylemleri ile ilgili gözaltına alınanlardan 38 kişi tutuklandı
1 Mayıs eylemleri ile ilgili gözaltına alınanlardan 38 kişi tutuklandı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Saraçhane Meydanı'nda polislere saldırıda bulundukları için gözaltına alınan 65 şüphelinin nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.

Şüphelilerden 38'i "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefet", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "kamu görevlisine direnmek" suçlarından tutuklandı.

27 şüpheli ise haklarında adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

"Ülkemizin huzurunu, milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik olaylar asla amacına ulaşamayacaktır"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde gösteriler sırasında polise saldıranlarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 65 şüpheliden 38'inin tutuklandığını, 27'si hakkında ise adli kontrol kararı verildiğini bildirdi.


Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde önceden duyurulmasına rağmen, Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruplara müdahale sırasında polislere saldıranlar hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatıldığını hatırlattı.

Soruşturma kapsamında 65 şüphelinin gözaltına alındığı bilgisini paylaşan Tunç, "38 şüpheli 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na Muhalefet', 'Terör Örgütü Propagandası Yapmak' ve 'Kamu Görevlisine Direnmek' suçlarından tutuklanmıştır. 27 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verilmiştir." açıklamasını yaptı.

Tunç, "Ülkemizin huzurunu, milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik olaylar asla amacına ulaşamayacaktır." ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde kentte yapılan gösterilerde Taksim Meydanı'na ilerlemeye çalışan ve polise saldırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 217 şüpheliden 182'si serbest bırakılmıştı.

İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi ekiplerince daha sonra kamera kayıtları ve yüz tanıma sistemiyle saldırıya karıştıkları tespit edilen 30 şüpheli daha gözaltına alınmıştı.

Sağlık kontrolünün ardından 65 şüpheli, polis eşliğinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilmişti.

Savcılık, şüphelilerden 52'sini tutuklama talebiyle, 13 şüpheliyi ise adli kontrol hükümleri uygulanması istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etmişti.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?

"Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok. İfademin tam metnini ilerde paylaşacağım. Bir ifade ancak bu kadar basitleştirilebilir, adeta aklımızla alay ediyorlar" 
05.05.2024 00:41:00
Haber Merkezi
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. 

İddianamede MHP ile ilişkili bazı isimlerin yer almamasına Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş tepki gösterdi.

"Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz?"

Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?" diye sordu.


İfadesi iddianameye girmedi

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianame sonrası ilk kez SÖZCÜ'ye konuştu. Ayşe Ateş, şunları söyledi:

"Olay gerçekleşir gerçekleşmez bu iddianameyi yazıp önümüze koyabilirlerdi. Bir buçuk yıl bekleyip çok basit, adi bir cinayet vakası gibi servis edilerek asıl faillerin alenen korunup kollandığı çok açık. Kocamı kimin öldürdüğü de, katilleri kimlerin koruduğu da gayet net. Ne diyeyim, yazıklar olsun. Bugün değilse yarın ama eninde sonunda hesap verecekler. Buna inanıyorum, bunun için de elimden gelen her şeyi yapacağıma kimsenin şüphesi olmasın. İnancı, ırkı, ideolojisi ne olursa olsun haksız yere katledilen tüm canlar için."

Ayrıca, Ayşe Ateş'in ifadesine iddianamede yer verilmedi. Bu duruma tepki gösteren Ayşe Ateş, "Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok. İfademin tam metnini ilerde paylaşacağım. Bir ifade ancak bu kadar basitleştirilebilir, adeta aklımızla alay ediyorlar" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.