Çocuğunuz aktif mi, hiperaktif mi?
Psikiyatri Uzmanı Dr. Işılay Altıntaş, hiperaktif çocuklarda ani hareket, hedefe ulaşamama, dikkat eksikliği, arkadaş ilişkileri ve sosyal becerilerin gelişememesi ve akademik kayıpların görüldüğünü açıkladı
12.02.2013 00:00:00
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Işılay Altıntaş, “Hiperaktivitede hareket belirgin bir şekilde farklıdır. Tüm çocuklar koşup, oynarken, hiperaktif çocuk belli bir yere, belli bir oyuna odaklanmadan tırmanır, zıplar. Oyunu arkadaşlarıyla birlikte sürdürmekte, karşılıklı ilişki kurmakta zorlanır. Bir hastamın annesi ‘Çocuğum futbol oynarken diğer çocuklardan daha çok koşuyor ama topun peşinden koşmuyor’ diye bir açıklama yapmıştı. Bu cümle hiperaktif çocuğu çok güzel bir şekilde anlatıyor. Bu çocukların hedefe yönelik bir hareketliliği yoktur ve dışarıdan bakıldığında bu çocuklar hemen fark edilir. Oturması gereken durumlarda onu yerinden kaldıran engelleyemediği kontrol edemediği bir hareketliliktir. Yürürken ayakkabı değil paten giymeye benzer” dedi. Dürtüsel hareket ediyorlar Annelerin işinin zor olduğun, ailelerin frene basmakta zorlanan bu çocukları sürekli kontrol etmek, durdurmaya çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Uzm. Dr. Altıntaş, “Çünkü çocuk, dürtüsel hareket ettiği için ne zaman duracağını bilmez. Dolayısıyla uzun vadede hayatı annesinin komutlarıyla organize olan çocuğun ergenlik dönemine geldiğinde kendine güven duygusu zarar görebilir. Bir diğer sıkıntı da hiperaktif çocukların dürtüsel özelikleri yaşıtlarıyla aralarına girebilir. Dürtüsel hareket ettikleri için, akıllarından geçirdiklerini anında yaparlar. Arkadaşının elindeki oyuncağı isterse, direk alırlar. Hedefe ulaşmak için strateji geliştirme yani problem çözme becerileri geriden gelebilir. Kötü niyetli olmasalar da oyunlarda kurallara uymakta zorlanma yaşıt ilişkisinde zorlanmaya paralel gider. Diğerlerinin gözünde yaramaz damgası kolay silinmez. Bu çocukları en çok da bu durum üzer” dedi. Yapısal bir bozukluk olabilir Farklı yaşam alanlarında benzer davranışlar gösterdiğini söyleyen Uzm. Dr. Altıntaş, “Okulda uslu, evde hareketli veya tam tersi olan çocuk hiperaktif olmadığı gibi hareketliliğin altında depresyon kaygılar gibi pek çok durum olabilir. Burada en doğru yol bir çocuk ergen psikiyatrisi tarafından ayrıntılı bir psikiyatrik değerlendirmedir. Bu hastalık yapısal bir bozukluktur ve belirtiler erken çocukluktan itibaren görülebilir. Bu çocukların dikkat eksikliklerini toplamak için kullandığımız ilaçlar da çocuğun organize olmasını sağlar. Önemli olan bu hastalık çocuğun dünyasında nelere dokunuyor, nelere zarar veriyor ve biz nereleri onaracağız. Bu yüzden çocuklarında farklılık gören aile 3 yaşından itibaren çocuğunu uzman bir hekime göstermeli. Erken tanı, riskli davranışları önlemek ve sağlıklı bir ruhsal gelişim için çok önemlidir” diye konuştu. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.