Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma İnal, özürlü çocukların tedavisinde de kullanılan atların, insanlara en yakın hayvanlardan biri olduğunu kaydetti.
Türklerin tarihten gelen at sevgisi
Tarihte Türklerin erkek-kız ayrımı yapmaksızın 3 yaşına gelen her çocuğunu ata bağlayarak, at sevgisi aşıladığını, bu uygulamaları ile hem iyi binicilerin yetişmesini hem de çocukların ruhsal yönden gelişmelerini sağladıklarını belirten Prof. Dr. İnal, şunları söyledi:
"Küçük yaşta ata binen çocuk bir canlı ile bütünleşme, birlikte hareket etme duygusu yaşıyor. Altındaki canlıyı istediği yere yönlendirebilen çocukta, at ile kurduğu ilişkinin yanı sıra "ben de bir iş yapabiliyorum" düşüncesi uyanıyor. Nasıl ilk kez otomobil kullanan bir kişi arabasının her manevrasında hız azaltıp, artırmada bir coşku yaşarsa, ata binen çocuk bu coşkuyu doruk noktada yaşıyor."
At sevgisi güçlü kılıyor
Prof. Dr. İnal, çocukların ruhsal doyumu için çok önemli bir araç olan atların uyum sorununu da giderdiğini ifade ederek, "Üniversitemize ait binicilik tesisine gelen anaokulu ve ilköğretim okulu çocuklarının çok kısa sürede kişiliklerinde değişim gözleniyor. At sevgisi ile küçük yaşta tanışan çocuklar kendini daha güçlü hissediyor, daha sosyal ve çevreye karşı uyumlu oluyor. Çocuklar için elleri ile atları ahırlarına götürmek bile onlara doyumsuz mutluluk veriyor" dedi.
Prof. Dr. İnal, İngiliz, Arap ve Poli türü 18 atın bulunduğu Selçuk Üniversitesi Binicilik Tesisleri'nde, atların çocukların da hizmetinde olduğunu kaydederek, çocukların günlük 3 milyon lira ücret karşılığında atlarla tanışabileceklerini söyledi.
Türklerin tarihten gelen at sevgisi
Tarihte Türklerin erkek-kız ayrımı yapmaksızın 3 yaşına gelen her çocuğunu ata bağlayarak, at sevgisi aşıladığını, bu uygulamaları ile hem iyi binicilerin yetişmesini hem de çocukların ruhsal yönden gelişmelerini sağladıklarını belirten Prof. Dr. İnal, şunları söyledi:
"Küçük yaşta ata binen çocuk bir canlı ile bütünleşme, birlikte hareket etme duygusu yaşıyor. Altındaki canlıyı istediği yere yönlendirebilen çocukta, at ile kurduğu ilişkinin yanı sıra "ben de bir iş yapabiliyorum" düşüncesi uyanıyor. Nasıl ilk kez otomobil kullanan bir kişi arabasının her manevrasında hız azaltıp, artırmada bir coşku yaşarsa, ata binen çocuk bu coşkuyu doruk noktada yaşıyor."
At sevgisi güçlü kılıyor
Prof. Dr. İnal, çocukların ruhsal doyumu için çok önemli bir araç olan atların uyum sorununu da giderdiğini ifade ederek, "Üniversitemize ait binicilik tesisine gelen anaokulu ve ilköğretim okulu çocuklarının çok kısa sürede kişiliklerinde değişim gözleniyor. At sevgisi ile küçük yaşta tanışan çocuklar kendini daha güçlü hissediyor, daha sosyal ve çevreye karşı uyumlu oluyor. Çocuklar için elleri ile atları ahırlarına götürmek bile onlara doyumsuz mutluluk veriyor" dedi.
Prof. Dr. İnal, İngiliz, Arap ve Poli türü 18 atın bulunduğu Selçuk Üniversitesi Binicilik Tesisleri'nde, atların çocukların da hizmetinde olduğunu kaydederek, çocukların günlük 3 milyon lira ücret karşılığında atlarla tanışabileceklerini söyledi.