Çukurova Üniversitesi Çocuk Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Okur, sünnetin her erkek için hayatındaki en önemli cerrahi operasyon olduğunu, yapılacak bir hata ya da yanlış tutumun, gencin yaşamını karartabileceğini söyledi. Prof. Dr. Okur, şunları söyledi: "Öncelikle sünnet olarak çocuk, operasyona psikolojik olarak hazırlanmalıdır. Oysa genelde çocuğun psikolojisi hiç dikkate alınmıyor. Televizyonda, basında medyatik sünnetleri gören çocuklar bu olaydan olumsuz etkileniyorlar.
Yanlış tutum ve davranışlarla sünnetin fobiye dönüşmesi, psikolojik sorunları da beraberinde getiriyor. Bir çocuğun ilerdeki hayatını karartmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu nedenle sünnet olayı dikkate alınmalıdır."
Genel anesteziden korkmayın
Prof. Dr. Okur, ailelerin neredeyse tamamına yakınının, genel anestezi altında yapılan operasyonları benimsemediklerini, oysa buradaki riskin, yolda yürürken yaşanabileceklerdan daha az olduğunu belirterek şunları belirtti: "İlerleyen yaşlarda genel anesteziyi öneriyoruz. Küçük yaşlarda da sırf sünnet fobisi yüzünden çocuk kaygı yaşıyor. Cinsel organ uyuşturulmuş olmasına rağmen, çocuk dayanılmaz acılar çekiyormuşcasına ağlıyor. Oysa burada ağlatan ağrı değil benliğe yerleşmiş fobidir."
Prof. Dr. Okur, müzikli ve kalabalık ortamlardaki sünnet törenlerinin, hem çocuğu, hem ailesini hem de operasyonu gerçekleştiren kişinin konsantrasyonunu bozduğunu belirterek, operasyonun mutlaka bir hastanede ya da klinik ortamında yapılması gerektiğini söyledi. Sünnet fobisinde, çocuğun yaşının da önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Okur, "Sünnet, ya doğumun ilk 2 ayında, ya da 6 yaş sonrası yapılmalıdır. Başka bir ifadeyle çocuk ya yapılan oprasyonun bilincinde hiç olmamalı ya da bu operasyonun bilincine tam olarak varmalıdır" dedi.
"Belediyeler asli görevine dönsün"
Yapılan tüm uyarılara ve Sağlık Bakanlığı'nca getirilen yasaklamalara rağmen "toplu facia" olarak nitelendirdiği toplu sünnetlerin ve elektrikli makineyle yapılan operasyonların devam ettiğini de vurgulayan Prof. Dr. Okur, yasağa uyulması konusunda yetkililerin görevlerini yapmasını istedi.
Prof. Dr. Okur, belediyeler ve hayır kuruluşlarının, toplu sünnetlerle halka şirin görünmeye çalışmak yerine, kendi asli görevlerine dönmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Yanlış tutum ve davranışlarla sünnetin fobiye dönüşmesi, psikolojik sorunları da beraberinde getiriyor. Bir çocuğun ilerdeki hayatını karartmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu nedenle sünnet olayı dikkate alınmalıdır."
Genel anesteziden korkmayın
Prof. Dr. Okur, ailelerin neredeyse tamamına yakınının, genel anestezi altında yapılan operasyonları benimsemediklerini, oysa buradaki riskin, yolda yürürken yaşanabileceklerdan daha az olduğunu belirterek şunları belirtti: "İlerleyen yaşlarda genel anesteziyi öneriyoruz. Küçük yaşlarda da sırf sünnet fobisi yüzünden çocuk kaygı yaşıyor. Cinsel organ uyuşturulmuş olmasına rağmen, çocuk dayanılmaz acılar çekiyormuşcasına ağlıyor. Oysa burada ağlatan ağrı değil benliğe yerleşmiş fobidir."
Prof. Dr. Okur, müzikli ve kalabalık ortamlardaki sünnet törenlerinin, hem çocuğu, hem ailesini hem de operasyonu gerçekleştiren kişinin konsantrasyonunu bozduğunu belirterek, operasyonun mutlaka bir hastanede ya da klinik ortamında yapılması gerektiğini söyledi. Sünnet fobisinde, çocuğun yaşının da önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Okur, "Sünnet, ya doğumun ilk 2 ayında, ya da 6 yaş sonrası yapılmalıdır. Başka bir ifadeyle çocuk ya yapılan oprasyonun bilincinde hiç olmamalı ya da bu operasyonun bilincine tam olarak varmalıdır" dedi.
"Belediyeler asli görevine dönsün"
Yapılan tüm uyarılara ve Sağlık Bakanlığı'nca getirilen yasaklamalara rağmen "toplu facia" olarak nitelendirdiği toplu sünnetlerin ve elektrikli makineyle yapılan operasyonların devam ettiğini de vurgulayan Prof. Dr. Okur, yasağa uyulması konusunda yetkililerin görevlerini yapmasını istedi.
Prof. Dr. Okur, belediyeler ve hayır kuruluşlarının, toplu sünnetlerle halka şirin görünmeye çalışmak yerine, kendi asli görevlerine dönmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.