logo
06 MAYIS 2024

Çocukların uyku problemi ve tavsiyeler

Çocukların her gece 11-13 saat kadar uyumasının gelişimleri için önemli olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Deniz Seven, yapılan araştırmalarda çocukların yüzde 40'ının gelişimlerinin bir döneminde uyku sorunu yaşadıklarını belirterek, 'TV ya da video izleyerek uyumak çocuklarda travmatik sonuçlar doğurabilir. Uyku sorununun ise hiperaktivite ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz' dedi
19.04.2022 10:51:00
Çocukların uyku problemi ve tavsiyeler
Çocukların uyku problemi ve tavsiyeler
Çocukların uyuma rutinlerinde değişiklik olsa da uyku ihtiyacının yeni doğan bebeklerde ortalama 18 saat, 1 yaşta 14 saat, 5 yaşta 12 saat, 6-7 yaşlarında 11, ergenliğin başlangıcında ise 9 saat olduğunu kaydeden Öğr. Gör. Zeynep Deniz Seven, uyku ihtiyacını yeterince karşılayamayan çocuklarda; davranış bozukluğu, hiperaktivite depresyon, kaygı, uykuya dalamama, kabus görme, aşırı kilo alma gibi sorunların görüldüğünü belirtti. Çocukların yaklaşık olarak yüzde 40'nın uyku sorunu yaşadığını belirten Seven, bu problemle başa çıkmayı sağlayacak önemli tavsiyelerde bulundu.

Bebeklerde uyku düzeninin en kritik konulardan biri olduğunu belirten İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Program Başkanı Öğr. Gör. Zeynep Deniz Seven, 'Gece uykusunun düzenli olması hem bebek hem de anne-babalar için rahatlatıcı bir faktördür. 1 yaş civarında gece iyi uyuyan çocuğun bile 5-8 kez uyanması normaldir. Bu durumu ileriki yıllarda normal uyku döngüsü geçişleri takip eder.

Gece uyanmaları iyi ve kötü uyuyan çocukları ayırt etmek için önemli bir kriterdir. İyi uyuyanlar gece uyanırlar fakat herhangi bir müdahaleye gerek kalmaksızın tekrar uyurlar. Kötü uyuyanlar ise mutlaka bir müdahale sonucunda uyurlar. Burada bilinmesi gereken önemli bir konu bazı bebeklerin öz-rahatlatıcı nitelikte olmalarıdır. 'Öz-rahatlatıcı' terimi bebeklerin herhangi bir yardım olmadan kendi kendilerine uykuya dönmelerini ifade eder. Bu tür bebekler uyandıklarında bir şeye sarılarak, parmağını emerek tekrar uyurlar. Genellikle ebeveynler bu bebeklerin gece uyanmadıklarını zannedebilirler' diye konuştu.

'Çocuklarda uyku sorunu gelişimlerini etkiliyor'



İlk çocukluk dönemindeki çocukların her gece 11-13 saat kadar uyumasını öneren Seven, 'Bu dönemde çoğu çocuk gece boyunca uyur ve gündüzleri de bir kere öğlen uykusuna yatar. Önemli olan çocuğun sadece uyuması değil aynı zamanda bölünmeyen bir uyku düzenine sahip olmasıdır. Aynı zamanda bazen bu dönemdeki çocukların uyuması, yatma zamanı rutini uzadığı için zor olmaktadır. Yapılan bir araştırma yatma zamanına karşı gösterilen direncin çocukta davranım sorunları ya da hiperaktivite ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.

Çocuklar Narkolepsi yani gün içinde çok miktarda uyuma, insomnia yani uykuya dalmada ya da uykuyu sürdürmede güçlük ve kabus görme gibi bir çok uyku problemi yaşayabilirler. Tahminlere göre çocukların yüzde 40'tan fazlası gelişimlerinin bir döneminde uyku problemi yaşamaktadır.

Araştırmalar uyku problemi yaşamış çocukların yaşamayanlara göre daha fazla depresyon ve kaygı belirtileri gösterdiğini ortaya koymuştur. Başka bir çalışma 3 - 8 yaş aralığında uyku problemi yaşayan çocukların, ergenlik döneminde uyuşturucu kullanımı ve depresyon gibi sorunlar geliştirebildiklerini ortaya koymuştur. Yeni araştırmalar çocukluktaki kısa süreli uykunun aşırı kiloyla bağlantılı olduğunu da göstermiştir' şeklinde konuştu.

Çocuklarda uyku sorunlarının başlıca nedenlerini sıralan Seven, sürekli kaygı, yaşanılan stresli olaylar, sürekli cezalandırma ve istismar, uygun olmayan uyku ortamları, kullanılan ilaçlar ve ağrılı durumlar çocuklardaki uyku problemlerinin başlıca nedenleri arasında gösterdi.

Öncelikle bu gibi durumlarda bir uzmana başvurulması gerektiğini vurgulayan Seven, bebeklerde ve çocuklarda uyku ile ilgili şu önerilerde bulundu:

'Çocuklarda uyku sorunları ile başa çıkmak için neler yapılabilir'



Bebeğin psiko-sosyal durumuyla ilgili alınabilecek önlemler

Bebeklerle güvenli bir bağ oluşturmak önemlidir. Bu nedenle bebekler ve küçük çocuklar ebeveynleri tarafından fiziksel ve duygusal olarak rahatlatılmalıdırlar. Duygusal ve fiziksel olarak rahat olmayan bebeklerde uyku problemleri görülebilir.

Özellikle 6 ve 9. aylar arasında bebekler dış çevrelerinin daha fazla farkına varırlar ve korku davranışları sergilemeye başlarlar. Bu dönem uyku alışkanlıkları için kritiktir. Korku durumlarında bebek anne ya da bakım veren tarafından rahatlatılmalıdır.

Ceza alan çocuklar uyku problemleri gösterebilirler. Disiplin oluşturmak için sürekli ceza vermek uyku problemlerine neden olur.

Ebeveynlerin çocuklarını terk etme veya aileden uzaklaştırma gibi tehditlerden kaçınmaları gerekir.

Çocuk olumlu davranışlara cesaretlendirilmelidir. Özgüven eksikliği yaşayan çocuklarda kaygı arttığı için uyku problemi oluşabilir.

Uyku ile ilgili korkularının olduğunu dile getiren çocuklar ebeveynleri tarafından dinlenmeli ve iyi anlaşılmalı, asla bu durum ile ilgili çocukla dalga geçilmemeli, küçük düşürülmemeli, çocuğa onu anladığı ve yanında olduğu mesajı verilmeli. Ebeveyn bu durumla ilgili gerekirse bir uzmandan destek almalıdır.

Uyku ortamı ile ilgili önlemler

Bebeğin uyuduğu yatak çok yumuşak olmamalı orta sertlik tercih edilebilir.

Bebeklerin uyuyacakları oda yeterince havalandırılmış olmalı.

Özellikle bebekler yüzükoyun yatırılmamalıdır. Bu durum ayrıca ani bebek ölümlerinin de en önemli nedenleri arasındadır.

Bebeğin odasında hoşa giden, rahatlatıcı, doğal içerikli ( lavanta yağı gibi) bir koku olabilir.

Uyurken bebeğe eşlik edebilecek uygun bir uyku arkadaşı edinilebilir. ( peluş bir oyuncak, bir battaniye vs.)

Rahatlatıcı hafif bir melodi dinletilebilir. Annesin kendi sesiyle söylediği içeriği güzel olan melodili sözler de olabilir.

Çocuğun odasında fazlasıyla dikkat dağıtıcı uyaran olmaması, mümkün olduğunca uyarıcılardan arınık olması çocuğun daha rahat uykuya dalmasını sağlayabilir.

Bebeğin uyuyacağı oda aşırı ışıktan arındırılmış olmalı.

Ebeveyn çocuklarını video, TV vs. izledikleri ortamlarda uyutmamalı. Bazı ebeveynler bebeklerini kendileri TV izlerken ayaklarında sallayarak uyutmaktadır. Bu durum bebeklerin ya da çocukların uykuya dalma esnasında gördüklerinin ve duyduklarının uyku esnasında sürekli zihinlerini meşgul etmesini sağlayacak, rahat bir uyku uyumalarını engelleyecektir. Bazen bu durum çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyebilir hatta çocuk için travmatik olabilmektedir.

Günlük rutinler

Gün içerisinde çocuğun yeterince hareket ettiğinden emin olunmasıyla birlikte, uyku öncesinde hareketli egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Uyku öncesi gerekirse rahatlatıcı masaj yapılabilir.

Uyku öncesi banyo yaptırılması, çocuğu rahatlatarak uykuya geçişi kolaylaştırabilir.

Bebek uyumadan hemen önce aşırı yedirilmemeli ya da aç olmamalıdır.

Çocuğun gün boyunca susuz kalmadığından emin olunmalıdır.

Bebeğin uyumadan önce her gün aynı günlük rutinlerin yapılması kaliteli uykuya katkı sağlar. Mesela banyo sonrası masaj, masaj sonrası kitap okuma, sonra uyku gibi.

Ebeveyn uyku öncesi rahatlatıcı içeriklerin olduğu çocuğa uygun kitaplar okuyabilir. Özellikle içeriğinde bolca sevgi sözcüklerinin olduğu, çocuğun biricikliği üzerine olan kitaplar bakım veren ile bebek arasındaki bağlanmayı da olumlu etkileyecektir.

Ebeveyn çocuğun uykusunun düzenli olmasına dikkat etmelidir. Çocuğun uyku düzenini ve rutinini bozacak aktivitelerden kaçınmalıdır.

Ebeveynler bebeklerinin uyku düzenlerini oluşturmaya çalışırken sabırlı davranmalı kendileri de rahat olmalıdır. Nitekim yapılan çalışmalarda bebeklerde gece uykudan uyanma problemi, ebeveynlerin sürekli olarak uyku ile alakalı konularda bebekleriyle aşırı etkileşimlerine bağlı olduğu görülmüştür.

Ebeveyn uyku düzeni oluştururken özellikle çocuğun bir vücut saati, uyku saati olduğunu göz ardı etmemeli, bu durum göz önüne alınarak yeni düzen oluşturulmaya çalışılmalıdır. Mesela gece saat 23.00'te uyuyan bir çocuğu saat 21.00'de uyutmak isteyen bir anne bunu aşama aşama yapmalıdır.

Çünkü çocuğun vücut saati 23.00'e ayarlıdır ve bu ayarı hemen 21.00'e almak kolay olmayacaktır. Bu sebeple ilk gün 22.30'da, sonraki gün 22.00'de, sonraki gün 21.30'da, daha sonraki gün ise 21.00'de uyutarak kademeli bir geçiş sağlanmalıdır.'İHA
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Ticaret Bakanlığı cezayı kesti
Fahiş fiyata 61 milyon lira ceza
Erdoğan 'mülakat kaldırılacak' vaadini unuttu
'Kaldırılacağını kim söyledi'
Mart ayında bahar yaşandı mayısta havalar bozdu
Meteorolojiden don uyarısı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Aile faciası!
Eşi ve 3 çocuğunu öldürüp intihar etti
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Ticaret Bakanlığı cezayı kesti
Fahiş fiyata 61 milyon lira ceza
Erdoğan 'mülakat kaldırılacak' vaadini unuttu
'Kaldırılacağını kim söyledi'
Mart ayında bahar yaşandı mayısta havalar bozdu
Meteorolojiden don uyarısı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Aile faciası!
Eşi ve 3 çocuğunu öldürüp intihar etti

Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı

TRT Kıbrıs Temsilcisi Sefa Karahasan sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. MHP Milletvekili Levent Uysal'ın eşine ait Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki skandal her geçen gün büyüyor.
06.05.2024 15:20:00 / Güncelleme: 06.05.2024 15:23:53
BirGün
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kuzey Kıbrıs'ta "Son yılların en büyük skandalı" olarak nitelendirilen Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki (KTSÜ) soruşturma TRT Kıbrıs Temsilcisi'ne kadar uzandı. TRT Temsilcisi Sefa Karahasan'ın tutuklandığı açıklandı.

Son iki aydır ada gündeminden düşmeyen, sahte diploma ve yolsuzluk operasyonu yapılan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi, MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal'ın eşi Ece Uysal'a ait. Kıbrıs basınında yer alan bilgilere göre, üniversitenin küçük ortağı ve Genel Sekreteri olan, tutuklanarak olarak cezaevine gönderilen Serdal Gündüz'ün, sahte not girişleri yapılarak 600'ü aşkın kişiye sahte diploma verdiğini itiraf etti.

Gazimağusa Polis Müdürü Mahmut Barış Sel, başkent Lefkoşa'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Sel'in 18 Ocak 2023 tarihinde KSTÜ'nün öğrenci kayıt sistemine girişi olmasına rağmen 11 Eylül 2021'de kaydolmuş gibi gösterildiği, 1 Şubat 2023 tarihinde 9 ders notunun gelişigüzel sisteme girildiği, tez sunmadığı halde sunmuş gibi gösterilip, 19 Haziran 2023'de işletme yüksek lisanstan mezun edildiği belirtildi. Skandal dair Kuzey Kıbrıs Meclisi'nde araştırma komitesi de kuruldu.

HERKES İŞİN İÇİNDE

BirGün gazetesinin haberine göre ayrıca soruşturmaya ismi karışanlar şöyle:

* Milletvekili Emrah Yeşilırmak
* Cumhurbaşkanlığı Koruma Birimi'nde görevli polis mensubu
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst
* Eski Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst
* Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) mensubu Yarbay Özgür Alp,
* YÖK'ün Kuzey Kıbrıs muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve eski yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler
* YÖDAK Genel Sekreteri Derviş Refiker

DİPLOMA TÜRKİYE'DE DE GEÇERLİ

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi 2016 yılında kuruldu. Diş Hekimliği, Tıp, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri, Eczacılık ve Veteriner Fakültesi'yle eğitim veren üniversite bünyesinde iki ayrı yüksekokul bulunuyor. 2017 yılında da üniversite Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından akredite edilerek denklik aldı. Yani bu üniversitede mezun olanların diplomaları Türkiye'de de kabul görüyor, hekimlik yapabiliyorlar.

YÖK HEYETİ ADA'YA GİTTİ

Birçok bürokratın, polisin ve siyasetçinin adının karıştığı skandala dair konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) destek talep ettik. YÖK'ün Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak" demişti.

25 Mart itibariyle Kuzey Kıbrıs'ın talebiyle Ada'ya gelen YÖK heyetinin çalışmalarına başladığını söyleyen Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ise şunları söylemişti: "Yaşananlar üzerine KKTC Başbakanı Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza yazı yazdı ve YÖK'ün burada sistem kurmasını istedi. YÖK heyeti de görüşmek üzere buraya geldi."

Ana muhalefet partilerinden Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise konuya ilişkin şunları kaydetmişti: "Sadece bu diplomayı verenler açısından değil, yozlaşma toplumun her düzeyine sirayet etmiş durumda. Yani müdür, müsteşar, milletvekili, eski bakan, üniversitelerden sorumlu kurum başkanı, bu bir kategori. İkinci kategori öğretmen, polis, asker aldığı diplomayı da devlete verip kademe derece ilerlemesi, makam-mevki maaş artışı. Şimdi bütün bunları biz gördük şu ana kadar. Toplumdan bağımsız bir şey değil bu. Çürüme, sadece siyasal bir çürüme değil. Toplumun bazı kesimleri de buna ortak olmuş durumda."

Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum

Özgür Özel ile görüşmesi sonrası CHP genel merkezi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi eleştirdi. Ateş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşmek istediğini ve yanıt beklediğini söyledi.
06.05.2024 14:56:00
Anadolu Ajansı
Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum
Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüştü.

Özel, CHP Genel Merkezi'nde, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü.

"İçi boş bir iddianame"

Görüşmenin ardından genel merkez önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi eleştirdi.

İfadelerinin iddianamede yer almadığını söyleyen Ateş, "Benim ifademde de vardı siyasi isimler. İfadem iddianamede yok. Başka arkadaşların ifadeleri de aynı şekilde iddianameye eklenmemiş. İçi boş, basit bir cinayet, alacak verecek kavgası gibi bir iddianame var ortada. İddianame bile diyemeyeceğim, böyle bir iddianame olmaz." diye konuştu.

"Bu iddianame ya geri çevrilecek ya da vereceğimiz dilekçelerle, sunacağımız delillerle iddianameyi yeniden yazdıracağız" ifadesini kullanan Ayşe Ateş, iddianameye eldeki delillerin bile konulmadığını savundu.

Ayşe Ateş, bugüne kadar hukukun işleyeceğini, devletin bu işi çözeceğini umutla beklediklerini dile getirerek, "Ama maalesef umutlarımız tükendi. Mücadele vermeye devam edeceğim. Nereye, ne kadar gücüm yeterse, gücümün yettiği kadar. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın. Kimsenin de yanına kalmayacak." dedi.

İfadesinde ismi bulunanların sorulması üzerine Ateş, gizlilik kararı kalktıktan sonra ifadesini paylaşacağını, isimlerin bu aşamada görülebileceğini dile getirdi.

"Davanın takipçisi olacağını söyledi"

Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin soruya karşılık Ateş, "davanın takipçisi olacağını" belirten Özel'e teşekkür etti. Ayşe Ateş, "Sağ olsun bize zaman ayırdı, ilgilendi. Davanın takipçisi olacağını, arkamızda olduğunu, bize destek vereceğini dile getirdi. Teşekkürlerimizi ileterek yanından ayrıldık." sözlerini sarf etti.

"Devletimi düşünerek ben bugüne kadar hep sağduyulu davrandım"

Bundan sonra zor bir sürecin kendisini beklediğini vurgulayan Ateş, "Bugüne kadar sabırla bekledik. Biz devletini seven insanlarız. Devletimi düşünerek ben bugüne kadar hep sağduyulu davrandım. Büyük mücadele verdim. Bu cinayetin failleri eninde sonunda yargı önünde hesap verecek." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan görüşme talep edip etmediğinin sorulması üzerine Ayşe Ateş, kendisinden görüşme talebinde bulunduğunu söyledi.

Tahliye talep eden Dilan Polat, Adli Tıp'a sevk edilecek

Dilan Polat'ın cezaevinde kesici aletle kendini yaraladığı iddiasının ardından avukatı tahliyesini talep etti. Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verildi. Savcılık, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği konusunda rapor alınmasını istedi.
06.05.2024 12:32:00
İhlas Haber Ajansı
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Yaklaşık 6 aydır "Suç örgütü kurma ve üye olma", "mal varlığı değerlerini aklama" ve "yasadışı bahis" suçlarından tutuklu bulunan Dilan Polat'ın kendini kesici aletle yaraladığı iddiasının ardından Polat'ın avukatı talepte bulundu.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Polat'ın avukatı, şüpheli Dilan Polat'ın sağlık sorunları yaşadığını ve kendisini kesici aletle yaraladığını, sağlık sorunlarının tehlike arz ettiğini belirterek, tutuklu olarak cezaevinde kalmasının elverişli olmaması gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu avukatın öne sürdüğü gerekçelerin uzmanlarca değerlendirilmesini istedi.

Savcılık, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na yazı yazarak Dilan Polat'ın en yakın Adli Tıp Kurumu birimine sevk edilmesine karar verdi.

Savcılık ayrıca, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği, tıbbi açıdan cezaevi şartları altında bulunmasında sakınca olup olmadığı konusunda rapor alınmasını istedi. Bu kararın ardından Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilip hakkında istenilen konularda uzmanlarca rapor alınması ve talebin karara bağlanması bekleniyor.

Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var

Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek olduğunu belirtti
06.05.2024 10:51:00
İhlas Haber Ajansı
Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var
Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var
Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek olduğunu belirterek, "Sokakta köpek olduğu sürece ısırma vakaları olacaktır. Çünkü köpek saldırgan bir hayvandır. Gerek kendini koruma iç dürtüsü gerekse tehlike olduğunu düşünerek saldırıp insanları ısırabilir. Bu nedenle sokaklardaki hayvan sayısını azaltmamız gerekiyor" dedi.

Köse, son dönemlerde sokak hayvanlarının saldırısı sonucu birçok kişinin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Köse, yaptığı açıklamada sokak hayvanlarının sayısının azaltılması gerektiğini belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü'nün hesaplama yöntemine göre Adana'da 200 bin sokak hayvanı bulunuyor.

Bu kadar çok sokak köpeğinin bulunduğu bir kentte kısırlaştırma en önemli çözüm yöntemidir. Sokak hayvanlarının sayısındaki artış ilerleyen zamanlarda hayvanlar arasında yaygınlaşabilecek çeşitli hastalıkların önüne geçilmesini zorlaştıracaktır. Aynı zamanda bu durum insanlar için de potansiyel sağlık sorunları oluşturabilecektir. Veteriner Hekimler Odası olarak belediyelere de kısırlaştırma çalışmaları gerçekleştirmeye yönelik iş birliği çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.

"Adana'da 200 bin sokak hayvanı olduğu düşünülüyor"

Dünya Sağlık Örgütü'nün sokak hayvanlarına yönelik öneri ve kurallarını da hatırlatan Köse, "Dünya Sağlık Örgütü, 'bir kentin sokaklarında insan nüfusunun yüzde 10'u kadar hayvan yaşar' der. Bu açıdan bakarsak Adana'da 200 bin kadar sokak hayvanı olduğu düşünülüyor. Yine Dünya Sağlık Örgütü diyor ki 'bu popülasyonun yüzde 70'ini kısırlaştıramazsanız sayıyı sabit tutamazsınız.' İnsanlar hayvanları sevmeliler ancak korkmak da insani bir duygu. Zaman zaman korkabilirler. Olumsuz vakalar yaşanınca insanlar korkmaya başladılar. Buradan 'hayvanlara zarar verilebilir' anlamını çıkarmıyorum, kimse zarar veremez ama kısırlaştırarak popülasyonu azaltmak zorundayız, başka bir çaresi yok bu işin" şeklinde konuştu.

"Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, önüne geçmek mümkün değil"

Özellikle köpeklerin grup haline geldikleri zaman daha tehlikeli hale geldiklerini belirten Köse, "Bir grup haline geldikleri zaman, ya da hayvan insanın onun için tehdit olduğunu algılarsa saldırabilir. Köpeğin insana saldırması çok sürpriz değil. Zaman zaman köpekler insanları ısıracaklar. Sokaklarda bu kadar çok köpek varsa ısırma vakasıyla karşılaşmamak mümkün değil. Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, maalesef önüne geçmek mümkün değil. Kimse köpek ısırmaz şeklinde bir iddiada bulunamaz, köpek ısırır. Tehdit algılarsa, korkarsa, yiyeceğini kıskanır, sahibini kıskanır başka hayvandan yine ısırır. Böyle şeyler mümkün" dedi.

"Evcil hayvan karne hediyesi değil, evin büyümeyen çocuğudur"

Sahipsiz sokak hayvanı sayısındaki artışın önemli nedenlerinden birinin bir zamanlar sahipli durumda olan hayvanların sokağa bırakılmasından kaynaklandığına dikkat çeken Köse, vatandaşlara, "Sokak hayvanlarının en büyük nedeni, sahipli hayvanların vatandaşlar tarafından sokağa bırakılması. Kedi, köpek ve evcil hayvan karne hediyesi değildir, bisiklet değildir, evin büyümeyen çocuğudur. O hayvanı evinize alıyorsanız, bunun sorumluluğunu üstleneceksiniz" çağrısında bulundu.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.