Geçtiğimiz Cuma gününde Dolar kurunu 7.21 TL olarak bırakmıştık. Pazartesi günü ise 8.47 TL olarak kucağımızda bulduk.
İki günde Doların tepesini attıran şey, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak, yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atanmasıydı.
İpini koparmış Dolar, Merkez Bankası'nın Pazartesi günkü müdahalesiyle bir nebze olsun dizginleşmiş olsa da yerinde duracak gibi görünmüyor.
Bu satırları dün kaleme alırken Dolar kuru 7.81 TL seviyelerindeydi.
Siz bu yazıyı okurken ne seviyelerde olacağını ancak Allah bilir.
Derdi başından aşkın, ay sonunu nasıl getireceğini ve şu amansız salgını işsiz kalmadan atlatıp atlatamayacağını bilemeyen yahut da çoktan işsiz kalmış kara kara çoluk çocuğunu nasıl doyuracağını düşünen vatandaşlarımızın kendi yükleri yetmezmiş gibi son kararla sırtlarına biraz daha borç yükü bindi.
'Aman efendim, bana ne devletin borcundan' diyenler yanılıyor. Zira bu yükün faturası hepimize vergi olarak kesilecek. Zaten ödediğimiz için belki hissedenlerimiz az olacak ancak her kuruşu 83 milyonun cebinden çıkacak.
Bunları daha fazla uzatmadan gerekli mi gereksiz mi tartışmasına girmeden bir görevden alma kararının bize faturasına bakalım.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Eylül 2020 verilerine göre Türkiye'nin dış borç stokunun 435.1 milyar dolar olduğunu bir kenara not edelim.
19 Mart Cuma günü ABD Doları günü 7.21 TL seviyesinden kapatmıştı.
Ardından beklenmedik bir kararla –en azından bizim için beklenmedik, bazıları için bu kararın sürpriz olmadığı ve büyük miktarlarda döviz alımı yapıldığı iddia ediliyor- Naci Ağbal görevinden alındı.
Pazartesi piyasalar açılınca ABD Doları 8.47 TL'ye kadar çıktı. Dün ise 7.81 TL seviyelerinde seyrediyordu.
Cuma kapanışıyla kur seviyesiyle Salı günkü kur seviyesinin farkını aldığımızda 0.60 TL oluyor.
Bu farkı Türkiye'nin dış borç stoku olan 435 milyar Dolar ile çarptığımızda karşımıza
261 milyar TL çıkıyor.
Bu kur artışından dolayı borcumuzdaki artış miktarını ifade ediyor.
Kur artışından dolayı borcumuzdaki artan bu 261 milyar TL ile;
Maliyeti 4 milyar Dolar olan Atatürk Barajı'ndan 8 adet, maliyeti 1.2 milyar Dolar olan Avrasya Tüneli'nden 28 adet, 1.000 kilometre maliyeti 1.4 milyar Dolar olan hızlı tren hattından 24 bin kilometre yapabilirdik.
Bu rakamlar karışık gelmiş olabilir.
Zararımızın boyutları şöyle de ifade edilebilir:
Naci Ağbal'ın görevden alınması nedeniyle ülkemizin uğratıldığı zararla 22 milyon vatandaşa bir yıl boyunca 1000 TL maaş verilebilirdi ki bu para şu salgın döneminde insanımıza can suyu olurdu.
Ama bu olmadı, vatandaşların cebine girebilecek bu para şimdi Türkiye'den 435 milyar Dolar alacaklı olanların cebine girecek.
Dikkat ederseniz bu hesap bu hükümet döneminde alınan sadece bir kararın neden olduğu zararın boyutlarıdır.
Bu hükümet döneminde devletin zararına neden olan tüm kararların boyutlarını hesaplamak için emin olun hesap makinesinin kapasitesi dahi yeterli olmayacaktır.
Türkiye mevcut ekonomi anlayışıyla idare edildiği müddetçe bu faturalar her birimize kesilip duracak. Aslanda merhum Hocam Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli tezini yazarak, milletimizin bu ağır faturaları ödemesinin önüne geçmek ve Türkiye'yi dünyanın en müreffeh ülkesi haline getirmek istiyordu. Ancak Türkiye siyasetindeki kakofoni ve Türkiye'nin sorunlarının çözülmesini istemeyen çevreler tarafından sürekli engellendi. Ama olan hepimize oldu.
Hocamız aramızda olmasa da onun tezleri ve yetiştirdiği kadrolar, devraldıkları bayrağı göndere dikmek için milletimizden görev beklemekte.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, ekonomideki sorunların kökünden çözülmesi için sistem değişmesi gerektiğine vurgu yapmıştı. İşte bu çarpık sistem değiştikten sonra kurulacak yeni ekonomi sistemi Milli Ekonomi Modeli sistemi olacak ve o zaman bugün karşımıza çıkan ağır kur farkı zararları tarihe karışmış olacak.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024