'Çöp' ithalatçıları bastırıyor
Adana Plastik Geri Dönüşüm Sanayicileri adına açıklama yapan Kamil Dönmezoğlu; lisanslı üretim yapan 1345 plastik geri dönüşüm fabrikasının kapanmasıyla 300 bin çalışanın işini kaybetme tehlikesiyle karşılaşacağını savunarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan plastik atık ithalatına getirilen yasağın yeniden gözden geçirilmesini istedi.
30.05.2021 18:41:00
M. YASİN ERKOL / DETAY HABER
Adana Plastik Geri Dönüşüm Sanayicileri adına açıklama yapan Kamil Dönmezoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talebi doğrultusunda Ticaret Bakanlığı'nın 1 Ocak'ta karışık hurda plastik ithalatına, 18 Mayıs'ta ise etilen polimer atık ithalatına yasak getirdiğini, hiçbir etki analizi yapılmadan ve sektör temsilcileri ile istişarede bulunulmadan hayata geçirilen kararların iç piyasanın taleplerini karşılayarak yıllık 1 milyar 373 milyon dolarlık ithalatı ikame eden, 770 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşan plastik geri dönüşüm sektörüne çok büyük darbe vuracağını öne sürdü.
Algı oluşturuyor
Avrupa medyasında yaklaşık iki yıldır "Türkiye, Avrupa'nın çöpünü ithal ediyor" manşetleriyle yayınlar yapıldığına dikkat çeken Dönmezoğlu, "Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum'un da belirttiği gibi Türkiye tarihinin hiçbir döneminde çöp ithal etmemiştir. Avrupa medyası, sektörümüzdeki birkaç firmanın yaptığı hataları her anlamda abartarak ve çarpıtarak bütün sektöre yönelik olumsuz bir algı oluşturmuştur. Bir an için düşünelim, gerçekten Avrupa'nın çöpünü ithal etsek Avrupa'nın çıtı çıkar mıydı? Türkiye'yi gerçekten bu kadar çok mu seviyorlar? Avrupa medyasının bu kadar yaygara koparmasının tek nedeni, dünyada önemi her geçen gün artan plastik atıkları, yani geri dönüşümün ham maddesini onlardan satın alıp ülkemizde işleyerek yüksek katma değer elde etmemizdir" dedi.
Sektörde çürük yumurta var!
Karışık hurda ve etilen polimer atık ithalatının yasaklanmasına varan bu süreçte özeleştiride bulunan ve yaşanan sıkıntıları inşaat sektöründen örneklerle kıyaslayan Kamil Dönmezoğlu, "Her sektörde olduğu gibi maalesef bizim sektörümüzde de çürük yumurtalar bulunmaktadır. Bunların yaptığı yanlışlar neticesinde sektörü hammaddesiz bırakıp adeta kapısına kilit vurmak ne kadar doğrudur? Örneğin, ülkemizde bazı kendini bilmezler yasak olmasına rağmen boş arazilere inşaat molozu döküyor. Şimdi inşaat molozları çevre kirliliğine neden olduğu için ülke genelinde tüm inşaat firmalarını cezalandırmak, çimento satışını yasaklamak doğru olur mu? Bizim sektörün başına gelen de tam olarak budur. Plastik geri dönüşüm sanayicileri, kaynağında ayrıştırılarak toplanan yerli plastik atıkları geri dönüştürerek Sıfır Atık Projesi'ne en büyük desteği vermektedir. Plastik geri dönüşümcüler çevreyi kirleten değil temizleyen taraftadır" diye konuştu.
Avrupalı karteller sevinecek
Geri dönüştürülebilir plastik atık ithalatına getirilen yasaklama kararlarının tüm sektörlere yansıyacağını ve bedelinin ülkemiz açısından çok ağır olacağını savunan Dönmezoğlu, "Biz Türk plastik sanayicileri çok olduk! Avrupa'nın atığını yöneten ve en büyüğünün yıllık cirosu 22 milyar Euro'nun üzerinde olan beş büyük kartele rakip olduk. Bu kartellerin daha önce bedavaya aldığı, hatta toplayıp presleyince üstüne İngiltere'de uygulanmakta olan PNR (teşvik) sisteminden de faydalanarak ton başına 150-350 sterlin aralığında teşvik almalarına engel olmaya başladık. Karteller, Avrupa'daki ham maddenin önemli bir kısmını satın almaya başlayan Türk plastik geri dönüşüm sanayicileri ile normal yollarla rekabet edemez hale geldi. Biz geri dönüşüm işlemini ortalama 100 Euro'ya mal ederken, onların kendi ülke koşullarındaki maliyetleri Avrupa'da 400 Euro, İngiltere'de ise 450 sterlindir. Biz çalışamaz hale gelirsek bu kartellere gün doğacaktır. Ham maddesi petrol olan petrokimya tesislerinin ürettiği orijinal plastik ham maddenin bugün için ton başına satış fiyatı ortalama 2 bin dolardır. Geri dönüştürülmüş plastik granül ham maddesinin kalite ve cinsine göre ton başına ortalama satış fiyatı ise 600-800 dolardır. Ülkemizde toplanan yerli plastik hurda geri dönüşüm sektörümüzün toplam ihtiyacının en fazla yüzde 8'ini karşılamaktadır. Yani sektörümüzün sahip olduğu kapasitede çalışabilmesi için yüzde 92 oranında ham madde ithal etmek zorundadır" şeklinde konuştu.
Sektör için tehlike çanları çalıyor
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz de, Türkiye'de gerçekleşen plastik hammadde üretiminin ihtiyacın ancak yüzde 15'ini karşılayabildiğini savunarak, atık ithalatının fiilen yasaklanması ile birlikte plastik geri dönüşüm sektöründe çarkların durma noktasına geldiğini ileri sürdü. Ömer Karadeniz, "Tesisler mevcut stokları ile üretimi kısa bir süre daha devam ettirebilse dahi bu işletmelerde çalışan 35 binin üzerindeki personel işsizlik tehdidi ile karşı karşıya. Kamu otoritelerimizin bu düzenlemeleri yaparken gözden kaçırmış olabilecekleri önemli bir husus, sektörün kapasitesinin Türkiye'de geri dönüşüme uygun olarak toplanan plastik atık miktarını 3'e katlamış olmasıdır" dedi.