(…dünden devam)
Hastalığa yakalandığım tarihte Türkiye'de Covid-19 enfeksiyonu olmadığı söylendiği için bu hastalığı kendime yakıştıramadım. Ancak şikâyetlerimin geçmemesi ve artması üzerine 17 Mart 2020 tarihinde kulak burun boğaz polikliniğine üst solunum yolu enfeksiyona bağlı rinosinüzit-farenjit şüphesi ile başvurdum.
Yapılan muayene de nazal ve farenks Konjestiyonu dışında bir bulgu olmadığı saptandı, laboratuvar tahlili istendi. Burada sadece CRP değeri 21mg/dl yüksek bulundu, sınırda lökopeni, trombositopeni mevcuttu.
Bunun üzerine Covid-19 viral enfeksiyon yönünden araştırmak üzere Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil bölümüne yönlendirildim. Ancak acil bölümünde kapıda karşılayan doktor bana bazı sorular sordu. Bunlar; yurtdışına 15 gün önce gittiniz mi, 15 gün önce yurt dışından gelen birisi ile temasınız oldu mu, 38.5 dereceyi geçen ateşiniz oldu mu? Bu soruların üçünde de hayır deyince: Bu testi size yapmaya gerek yok diyerek eve gönderildim. Böylece gerçek teşhisimde 7-8 gün gecikme oldu.
Ertesi gün oğlum Dr. Hasan Hüseyin Sarı'nın Kartal Lütfi Kırdar Hastanesi enfeksiyon poliklinik doktorlarına başvurduk ve bu testi rica ve minnetle yaptırdık. Ancak Testin neticesinin 3-4 gün hatta bir hafta süreceğini öğrendiğimden tekrar eve döndük… Bu sırada eşim ve Oğlum da ne kadar izolasyon yapsak da önce üst solunum yolu enfeksiyon benzeri bulgular ve ardından öksürük nöbetleri ile bu hastalığın bulaştığını ne yazık ki anladım.
Ancak benim burun ve boğazımdan alınan örneklerde PCR bulgusu negatif geldi. Bunun üzerine Covid-19 teşhisi için PCR yanlış negatif verebileceğini akciğer BT'sinin viral pnömoniyi tespit etmede daha uygun olduğunu öğrendim. Bu da bize burun ve boğazdan örnek alınarak PCR ile Covid-19 teşhisinin yalancı negatiflik nedeniyle nasıl yetersiz olduğunu göstermektedir. Bu durum Sağlık Bakanlığının "Covid-19 teşhisi için 90-130 bin kişiye test yapıldı 1500-1800 kişide test pozitif çıktı" şeklinde günlük vaka sayısı bildirmesi tamamen yanlıştır.
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı bir arkadaşım bana Covid-19 enfeksiyonun halen tedavisinin olmadığını, evde dinlenerek geçirmenin en uygun olduğunu salık verdi. Ancak eşimin ve benim şikâyetlerimiz arttı. Bunun üzerine çalıştığı Biruni Üniversitesi hastanesinde Rektör Prof. Dr. Adnan Yüksel vasıtasıyla yatırıldık. O sırada Türkiye'de coronavirüs salgını yoğun biçimde devam ettiği için özel hastanelerde ve Üniversite Hastanelerinde corona hastaları için tetkik, teşhis ve tedavi yönünden yetki verilmişti.
Bu nedenle yapılan laboratuvar tetkikleri ve akciğer tomografisinde, buzlu cam manzaralı atipik viral Pnömoni bulguları ile coronavirüs enfeksiyona bağlı alt solunum yolları enfeksiyonu geçirdiğimiz anlaşıldı. Ben 11 gün süreyle Antiviral, yüksek doz C vitamini, antibiyotik, parasetamol ve tocilizumab tedavileri gördüm. CRP değerlerim 60 miligramdan 2 miligrama kadar düştü. Diğer laboratuvar bulgularımın da iyi olması sonucunda taburcu olmama karar verildi.
(Devam edecek…)
- Türk toplumunda psikososyal sorunların nedenleri / 24.05.2021
- Tek kişilik akıl mı ortak akıl mı? / 22.05.2021
- Şımartılmış Hasta Sendromu ve sağlık çalışanlarına şiddet / 21.05.2021
- Covid-19 salgını ile artan sorun: Kadına şiddet, aile içi şiddet / 27.03.2021
- 8 Mart Kadınlar Günü’nde kadına şiddet! / 10.03.2021
- Sağlıkta dönüşümün bedeli - sağlık israfı - sağlık iflası / 07.03.2021
- Türk milleti neden mutsuz! / 05.03.2021
- 'İnandığın yolda yürü' / 02.03.2021
- Sağlık alanında kötü gidişat ve defansif tıp / 22.02.2021