Cumhurbaşkanı 2 Mayıs'ta resmen parti üyesi olacak
Başbakan Binali Yıldırım, 2 Mayıs Salı günü AK Parti TBMM grup toplantısını partinin genel merkezinde yapacaklarını, bu toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partiye üyeliğini tekrar başlatacaklarını açıkladı. Yabancı basına verdiği röportajda ise Başbakan Yıldırım, referandumdan sonra yapılan eleştirilerin çok acımasız olduğunu söyledi.
28.04.2017 00:00:00
Başbakan Binali Yıldırım, BBC World'e verdiği röportajda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Türkiye'de yapılan referandumla ülkenin "diktatörlüğe ve tek parti yönetimine" doğru gittiği eleştirilerine ilişkin Yıldırım, yapılan bu eleştirilerin çok acımasız olduğunu söyledi.
Yıldırım, "Diktatörlük olan yerde seçim olur mu? Siyasi partiler olur mu? Vatandaşın oy verdiği yerde diktatörlük olur mu? Bunların hiçbirisine, bu iddialara katılmak mümkün değil çünkü 50 milyona yakın vatandaş sandığa gitti, oy verdi ve tercihini kullandı" dedi.
Yıldırım, 24 milyona yakın kişinin "Hayır", 25 milyonun üzerinde vatandaşın da "Evet" oyu kullandığını ve arada 1 milyon 400 bin fark bulunduğunun altını çizerek, "Diktatörlük olsaydı orana da kendimiz karar verirdik. Yüzde 80-90 uygun bir oranda bu işi yapar aradan çıkardık. Halbuki Cumhurbaşkanımızın doğduğu ve oturduğu ilçe Üsküdar'da bile 'Hayır' oyları önde çıktı, 'Evet'ler daha az çıktı. Benim milletvekili olduğum İzmir'de 'Hayır' oyları önde, İstanbul'da da aynı, büyük şehirlerin birçoğunda da aynı" ifadesini kullandı.
'Demokratik bir adım'
Çok ciddi bir rekabet olduğunu ve bu rekabet sonunda yüzde 51.4 oranında "Evet", yüzde 48.6 oranında da "Hayır" oyu çıktığını söyleyen Başbakan Yıldırım, gücün tek bir elde toplanacağı ve parlamentonun etkisinin azalacağı eleştirilerine karşılık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halihazırda mevcut sistemde de bu yetkilerinin olduğunu fakat sorumluluğunun bulunmadığını anımsattı.
Yapılan değişiklikle cumhurbaşkanının yetkilerinin aynen kabul edildiğini ve bunun yanına sorumluluğun getirildiğini belirten Yıldırım, böylelikle cumhurbaşkanın kanunlara ve anayasaya aykırı bir iş yapması halinde sorumlu olacağını ve cezalandırılabileceğinin altını çizdi.
Mevcut anayasada bu durumun olmadığını dile getiren Yıldırım, "Aslında yetki kullanmak fakat hiç sorumlu olmamayı öngören bir anayasadan hem yetki kullanan hem de sorumlu olan bir anayasaya geçiyoruz. Bu demokratik yolda atılmış önemli bir adım. Dolayısıyla bunun dışındaki değerlendirmeler maalesef adil değerlendirmeler değil, katılmamız söz konusu değil. Gücün tek elde toplandığı meselesi de doğru değil" diye konuştu.
'Beyhude gayretler'
"Ana muhalefet partisi CHP'nin seçim sonuçlarını kabul etmediğini açıklamasına, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracağını söylemesine ne diyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Yıldırım, "Milletin kabul ettiğini ana muhalefet partisi kabul etmese ne yazar? Milletin verdiği kararı mahkemede dönüştürmeye hiç kimsenin hakkı yok. Ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne Anayasa Mahkemesinde ne de başka bir mahkeme milletin verdiği kararı değiştiremez. Milyonların verdiği kararı yine millet değiştirir. Onun için bunlar beyhude gayretlerdir. Benim tavsiyem ana muhalefet partisi miletin iradesine tabi olmak, bir dahaki seçimlere veya referanduma daha çok çalışıp, daha çok milletin gözünü girsin" dedi.
Cumhurbaşkanının parti üyeliği 2 Mayıs'ta
Öte yandan Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek Mahallesi'ndeki Mecek Camisi'nde kıldığı Cuma namazı sonrası açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, 2 Mayıs günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parti üyeliğinin tekrar başlatılacağını söyledi. Yıldırım, 2 Mayıs Salı günü AK Parti TBMM grup toplantısını partinin genel merkezinde yapacaklarını, bu toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partiye üyeliğini tekrar başlatacaklarını bildirdi. Yıldırım, 21 Mayıs'ta da partisinin olağanüstü kongresini toplayacaklarını açıkladı.
Yıldırım, "Diktatörlük olan yerde seçim olur mu? Siyasi partiler olur mu? Vatandaşın oy verdiği yerde diktatörlük olur mu? Bunların hiçbirisine, bu iddialara katılmak mümkün değil çünkü 50 milyona yakın vatandaş sandığa gitti, oy verdi ve tercihini kullandı" dedi.
Yıldırım, 24 milyona yakın kişinin "Hayır", 25 milyonun üzerinde vatandaşın da "Evet" oyu kullandığını ve arada 1 milyon 400 bin fark bulunduğunun altını çizerek, "Diktatörlük olsaydı orana da kendimiz karar verirdik. Yüzde 80-90 uygun bir oranda bu işi yapar aradan çıkardık. Halbuki Cumhurbaşkanımızın doğduğu ve oturduğu ilçe Üsküdar'da bile 'Hayır' oyları önde çıktı, 'Evet'ler daha az çıktı. Benim milletvekili olduğum İzmir'de 'Hayır' oyları önde, İstanbul'da da aynı, büyük şehirlerin birçoğunda da aynı" ifadesini kullandı.
'Demokratik bir adım'
Çok ciddi bir rekabet olduğunu ve bu rekabet sonunda yüzde 51.4 oranında "Evet", yüzde 48.6 oranında da "Hayır" oyu çıktığını söyleyen Başbakan Yıldırım, gücün tek bir elde toplanacağı ve parlamentonun etkisinin azalacağı eleştirilerine karşılık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halihazırda mevcut sistemde de bu yetkilerinin olduğunu fakat sorumluluğunun bulunmadığını anımsattı.
Yapılan değişiklikle cumhurbaşkanının yetkilerinin aynen kabul edildiğini ve bunun yanına sorumluluğun getirildiğini belirten Yıldırım, böylelikle cumhurbaşkanın kanunlara ve anayasaya aykırı bir iş yapması halinde sorumlu olacağını ve cezalandırılabileceğinin altını çizdi.
Mevcut anayasada bu durumun olmadığını dile getiren Yıldırım, "Aslında yetki kullanmak fakat hiç sorumlu olmamayı öngören bir anayasadan hem yetki kullanan hem de sorumlu olan bir anayasaya geçiyoruz. Bu demokratik yolda atılmış önemli bir adım. Dolayısıyla bunun dışındaki değerlendirmeler maalesef adil değerlendirmeler değil, katılmamız söz konusu değil. Gücün tek elde toplandığı meselesi de doğru değil" diye konuştu.
'Beyhude gayretler'
"Ana muhalefet partisi CHP'nin seçim sonuçlarını kabul etmediğini açıklamasına, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracağını söylemesine ne diyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Yıldırım, "Milletin kabul ettiğini ana muhalefet partisi kabul etmese ne yazar? Milletin verdiği kararı mahkemede dönüştürmeye hiç kimsenin hakkı yok. Ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne Anayasa Mahkemesinde ne de başka bir mahkeme milletin verdiği kararı değiştiremez. Milyonların verdiği kararı yine millet değiştirir. Onun için bunlar beyhude gayretlerdir. Benim tavsiyem ana muhalefet partisi miletin iradesine tabi olmak, bir dahaki seçimlere veya referanduma daha çok çalışıp, daha çok milletin gözünü girsin" dedi.
Cumhurbaşkanının parti üyeliği 2 Mayıs'ta
Öte yandan Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek Mahallesi'ndeki Mecek Camisi'nde kıldığı Cuma namazı sonrası açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, 2 Mayıs günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parti üyeliğinin tekrar başlatılacağını söyledi. Yıldırım, 2 Mayıs Salı günü AK Parti TBMM grup toplantısını partinin genel merkezinde yapacaklarını, bu toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partiye üyeliğini tekrar başlatacaklarını bildirdi. Yıldırım, 21 Mayıs'ta da partisinin olağanüstü kongresini toplayacaklarını açıkladı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.