logo
19 MART 2024

Dağlar bilirim dört bir yanı gözedir-II

20.07.2019 00:00:00

(dünden devam…)

Bizim çocukluğumuzda şimdi dört bir yanımızı sardığı gibi naylondan, plastikten bidonlar ve su kapları yoktu, alüminyum güğümler, bakır bakraçlar kullanılırdı. Hatta gözeye gönderilirken çocuklar sıkı sıkıya tembih edilirdi, 'dikkat et de bakır güğümün dibini delme çünkü bu güğüm, dedemin dedesinden kalma su kabımızdır' denirdi.

Hatırlıyorum, hangi gözenin başına gitmişsem, su kabım dolana kadar hep düşünmüşümdür bu su nereden geliyor, bu su aka aka nasıl da tükenmiyor, gece-gündüz, yaz-kış aralıksız akıp duruyor da bir türlü sonu gelmiyor, acaba kaynağı neresi?

Merak ettiğim bu soruların cevabı, muhtemeldir ki o yaşta ezbere okuduğum Mü'minun suresinin 18. Ayetinde ve benzerlerinde vardı ama benim anlamam daha uzun yıllar alacaktı:

"Ayrıca, takdir ettiğimiz bir ölçüye göre gökten yağmur yağdırdık ve onun, yeryüzündeki göl, akarsu, yeraltı suları gibi doğal depolarda birikmesini sağladık. Ve hiç kuşkusuz Biz, bütün su kaynaklarını kurutup giderme gücüne de sahibiz." (Mü'minun: 18).

"Gökten belli bir ölçüyle yağmur yağdıran ve onunla ölü toprağa hayat veren de O'dur. İşte, bitkilerin her bahar yeniden dirilmesi gibi, sizler de bir gün böyle diriltilip kabirlerinizden çıkarılacaksınız." (Zuhruf: 11).

"Söyleyin; içtiğiniz suyu buluttan indirenler sizler misiniz yoksa onu Biz mi indiririz?" (Vakıa: 68-69).

"Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyecekleri olan yeryüzü bitkileri, o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü ziynetini takınıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz, ona emrimiz gelir de, yeryüzünü sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz. İşte, iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz." (Yunus: 24).

Dağlar bilirim dört bir yanı gözedir, dört bir yanı yeşildir, yemyeşildir, ormandır, bin bir çeşit ağaçlarla bezenmiştir.

Dağlar bilirim, bağrında barındırdığı hesapsız ölçüdeki su deposundan eteğinde dolaşanları, tepesinden aşanları cömertçe sular ve cümle hayvanat ve nebatat hayat bulur o dağlarda.

Dağlar bilirim, eğer yolunuz onun belinden aşacaksa mutlaka yanınızda su bulundurmanız gerekir, çünkü tırmanmaya başladığınızda ne kendiniz için ne de hayvanınız için bir yudum su bulmanız mümkün değildir.

Deposu olmayan dağların, su tutamayan dağların yeşilden, yeşillikten de nasipleri yoktur elbette, hayat kaynağı olan suya sahip değilseniz eğer, hayat sahiplerini de bağrınızda, tepenizde, eteğinizde barındırmanız mümkün olmayacaktır.

Üzerinde yeşili olmayan, üzerinde ormanı, bin bir çeşit ağacı olmayan ve dolayısıyla çıplak olan dağlar oldum olası beni hep hüzünlendirmişlerdir.

Dağların, bazı dağların neden acaba su depoları yoktur, bazı dağlar neden acaba tepelerinden aşağı yağan yağmur sularından hiç olmazsa bir kısmını, kendilerine yolu uğraması muhtemel canlılar için saklamazlar, saklayamazlar?

Elbette su tutamazlar ama onların da başka başka hünerleri vardır, başka başka sakladıkları hazineler vardır.

Tepeleri çıplak olan dağların derununda kim bilir ne cevherler saklıdır?

"Ey insanoğlu! Göklerde ve yerde var olan her şeyin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanların birçoğunun Allah'ın kudret ve yüceliği önünde yere kapandığını görmüyor musun? Birçok insan da O'na karşı geldikleri için öte dünyada, azabı hak edecekler. Allah'ın alçalttığını yükseltebilecek kimse yoktur. Şüphe yok ki, Allah dilediğini yapar." (Hac: 18).

"Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, -oradaki dağlar büyüklüğünde bulutlardan- dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alıverecek!" (Nur: 43).

"Ey insan! Dağları görürsün de, onları öylece yerlerinde duruyor sanırsın; oysa onlar, yerküreyle birlikte, tıpkı bulutların gökyüzünde yürüyüp gittiği gibi yürümektedirler. Her şeyi güzel ve yerli yerinde yapan Allah'ın sanatıdır bu! Hiç kuşkusuz O, yaptığınız her şeyden haberdardır." (Neml: 88).

"Hatırlayın ki Allah, Âd kavminden sonra sizi hükümdarlar yaptı ve yeryüzüne yerleştirdi. O yeryüzünün düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz. Dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın nimetlerini hatırlayın da, yeryüzünde bozgunculuk yapıp karışıklığa yol açmayın" dedi." (A'raf: 4).

"Gerek çiçek tozlarını taşıyıp bitkilerdeki erkek ve dişi unsurlar arasında döllenmeyi sağlamak, gerekse su buharlarını sürükleyerek yağmur yüklü bulutlar oluşturmak üzere, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderiyoruz; böylece gökten sağanak sağanak su indiriyor ve bu sayede sizin su ihtiyacınızı karşılıyoruz. Yoksa siz onu böyle dağlarda, pınarlarda, bulutlarda, yeraltında depolayamazdınız." (Hicr: 22).

 
Aziz Karaca / diğer yazıları
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.