Danıştay 148 yaşında
Danıştay'ın 148. yılı nedeniyle düzenlenen törende konuşan Danıştay Başkanı Güngör, "Artan iş yükü ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan yargılamanın makul sürede sonuçlandırılamaması, yargının en önemli problemlerinden biridir" dedi
10.05.2016 00:00:00
Danıştay'ın kuruluşunun 148. yılı nedeniyle Danıştay Konferans salonunda bir tören düzenlendi. Törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Tümgeneral Abdullah Arslan, Askeri Yargıtay Başkanı Tuğamiral Ahmet Zeki Liman, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, yüksek yargı organları üyeleri ve davetliler katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, hukuka uygunluk, haklı ile haksızın ayırt edilmesi, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi olarak tanımlanan adaletin, her yerde, her koşulda istisnasız uygulanması, yaşanması, korunması gereken bir müstesna değer olduğunu belirtti. Adaleti tesis etmenin devletin en temel görevlerinden olduğunu vurgulayan Güngör, "Biliyoruz ki devleti güçlü kılan ve toplumu yaşatan adalettir.
Adalet duyusu insanlığın ortak vicdanıdır. Adaletin gerçekleştirilmesinde en etkili kurum şüphesiz yargıdır. Yargının uyuşmazlıkları çözme görevi ötelenemez ve ihmal edilemez önemdedir. Bizler yargı mensupları olarak üstendiğimiz adalet dağıtma görevinin ne kadar ulvi ve değerli olduğunun farkındayız. Hukuk denetimi ve yargı denetimi insan haklarının güvencesidir. Hukuk devleti ilkesinin temel amacı adaletli bir devlet oluşturmak, temel hak ve özgürlükler bakımından huzur ve güven içinde yaşayan bir toplum inşa etmektir." diye konuştu.
Güngör, son 10 yılın verilerine göre, Danıştaya gelen dosya sayısının her yıl ortalama 10 bin artış gösterdiğini, bu yıl karara varılan dosya sayısının da 161 bin 429 olduğunu bildirdi. Bunun Danıştay tarihinde bir yıl içinde sonuçlandırılan en yüksek dosya sayısı olduğunu aktaran Güngör, Danıştay için önemli bir başarı olarak görüldüğünü kaydetti. Anayasada davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması kuralının yer aldığını anımsatan Danıştay Başkanı Güngör, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmasının, yargıya güveni artıran önemli bir unsur olduğunu belirtti. Güngör, ağır iş yükü nedeniyle yargılama sürelerinin uzamasının, genel olarak yargıya duyulan güveni azalttığını, idarenin istikrarını sarstığını hem de idari işlem ve eylemlere muhatap kişiler için kimi zaman tazminatla dahi telafi edilemeyecek, zararlara yol açtığını anlattı. AA
Açılışta bir konuşma yapan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, hukuka uygunluk, haklı ile haksızın ayırt edilmesi, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi olarak tanımlanan adaletin, her yerde, her koşulda istisnasız uygulanması, yaşanması, korunması gereken bir müstesna değer olduğunu belirtti. Adaleti tesis etmenin devletin en temel görevlerinden olduğunu vurgulayan Güngör, "Biliyoruz ki devleti güçlü kılan ve toplumu yaşatan adalettir.
Adalet duyusu insanlığın ortak vicdanıdır. Adaletin gerçekleştirilmesinde en etkili kurum şüphesiz yargıdır. Yargının uyuşmazlıkları çözme görevi ötelenemez ve ihmal edilemez önemdedir. Bizler yargı mensupları olarak üstendiğimiz adalet dağıtma görevinin ne kadar ulvi ve değerli olduğunun farkındayız. Hukuk denetimi ve yargı denetimi insan haklarının güvencesidir. Hukuk devleti ilkesinin temel amacı adaletli bir devlet oluşturmak, temel hak ve özgürlükler bakımından huzur ve güven içinde yaşayan bir toplum inşa etmektir." diye konuştu.
Güngör, son 10 yılın verilerine göre, Danıştaya gelen dosya sayısının her yıl ortalama 10 bin artış gösterdiğini, bu yıl karara varılan dosya sayısının da 161 bin 429 olduğunu bildirdi. Bunun Danıştay tarihinde bir yıl içinde sonuçlandırılan en yüksek dosya sayısı olduğunu aktaran Güngör, Danıştay için önemli bir başarı olarak görüldüğünü kaydetti. Anayasada davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması kuralının yer aldığını anımsatan Danıştay Başkanı Güngör, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmasının, yargıya güveni artıran önemli bir unsur olduğunu belirtti. Güngör, ağır iş yükü nedeniyle yargılama sürelerinin uzamasının, genel olarak yargıya duyulan güveni azalttığını, idarenin istikrarını sarstığını hem de idari işlem ve eylemlere muhatap kişiler için kimi zaman tazminatla dahi telafi edilemeyecek, zararlara yol açtığını anlattı. AA