BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş gerçek bir dava adamıdır. Davası, her zaman Hak ve millet adına olmuştur. Hayatının, davasına paralel olarak hep çile ve sıkıntılarla geçtiğine de şahit olmuşuzdur. O, kendini milletine adadıkça, anlamakta güçlük çektiğimiz kişiler ve kurumlar tarafından sürekli sıkıntılara uğratılmış, asılsız iftira ve karalama kampanyalarına maruz kalmıştır?Fikir ve kanaat önderi olma şahsiyetinden dolayı; sıklıkla gerek sivil, çeşitli mahkemelerde sorgulanma safhaları yaşamıştır. O, her zaman şefkatli bir baba tavrı sergilemiş, kuşatıcı ve affedici tavırlardan hiçbir zaman vaz geçmemiştir. Ona yapılan kötü muamelelere rağmen O, ne devlete, ne millete, küsmemiştir?Prof. Dr. Haydar Baş, kendine yapılmaya çalışılan haksızlıklara karşı sadece hukuki mücadeleler vermiş, asla bu kurum ve kuruluşlar hakkında ima yollu dahi kötü ifadeler kullanmamıştır. Hatta bizler, bazen yapılan haksızlıklara dayanamayıp kurumlara sitem ettiğimiz zaman bile bize müsaade etmemiştir. "Bir milletin ayakta durabilmesi için güçlü aile, güçlü ordu, güçlü devlet yapısı olmalıdır. Hiç kimsenin bu gücü yıpratmaya yönelik hareketlerde bulunmasını istemiyorum. Her ne kadar yanlış yaparlarsa yapsınlar biz hukukun üstünlüğüne ve Hakka inanıyoruz, er ve de geç hak tecelli edecektir." diyerek bizlere nasihat etmiştir.Prof. Dr. Haydar Baş, en sıkıntılı ve çileli dönemlerinde bile, Hazreti Musa dönemindeki bir hadiseyi anlattır ve "Ben hazreti Musa dönemindeki anayım" der?Hazreti Musa (as) zamanında bir çocuğa, iki kadın analık iddiasında bulunur. Hazreti Musa'ya gelinir ve durum izah edilir. Hazreti Musa hemen orta yere bir ateş yakılmasını emreder. İki kadına sorar "bu çocuk kimin?" Her iki kadın da "bu çocuk benim" iddiasında bulunur. O zaman Hazreti Musa "atın bu çocuğu ateşe" emrini verir. O sırada kadınların biri haykırarak; "Ya Musa, bu çocuk benim değil" der ve diğer kadının çocuğu almasına razı olur. Hazreti Musa "ben öğreneceğimi öğrendim. Bu çocuğun gerçek annesi; "bu çocuk benim değil" diyen kadındır. Çünkü evladının yanmaktansa başkasının evladı olarak kalmasına gönlü razı olmuştur. Bu tavrı da ancak gerçek ana ortaya koyar" ifadesini kullanır ve çocuğu gerçek annesine teslim eder. İşte Sayın Baş'ın, engin feraset ve merhametinin bir göstergesi olarak devleti, milleti ve orduyu sahiplenmesinin gerçek nedeni...(yarın devam edelim inşallah)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Nefisleriniz size düşman olarak yeter! / 26.07.2025
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025