Bir zülüm, katliam, soykırım nasıl anlatılabilir ki.
Nasıl haykırılabilir ki.
Nasıl olur da bu feryatlar duyurulabilir ki.
Dünyanın gözü önünde Müslüman zulmü, katliamı, soykırımı nefes almadan devam ediyor.
Ne hazindir ki, 22 aydır süren vahşete karşı 57 İslam ülkesinden laf ve kınamanın ötesinde tek bir somut adım dahi atılmadı.
Miting meydanlarında, afişlerde billboardlarda, trafik lambalarında, sosyal medyada, sadece telkinlerle kendini kandırıyor.
Hiçbir yaptırım uygulamadan.
Yıllardır Orta Doğu coğrafyasında, Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Suriye'de ve onlarca İslam ülkesinde, Myanmar'da, Doğu Türkistan'da akan kan, yapılan zulüm nasıl unutulur!
IRAK'TAN MEKTUP!
Irak'ta Ebu Gureyb hapishanesinden Nur'un mektubu okumayanları sosyal medyada saatlerce gezinirken 5 dakika vakit ayırıp okumalarını tavsiye ediyorum.
Tabii vicdanlar yeterse.
Irak'ta işkence gören kadın;
Ey Müslümanlar! Önce bir bedeninizi yoklayın. Eğer gerçekten yüreğiniz var mı? Yani yürekleriniz yerinde mi?
Sonra aşağıdaki mektubu okuyun. Anlamazsanız tekrar tekrar okuyun. Daha sonra da aynı olaylar sizin başınıza gelse ne yapardınız onu düşünün. Zaten bu çığlıklara kulak vermezseniz, Irak'ta, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Filistin'de, Bosna'da ve diğer İslam topraklarında Müslümanların başına gelenler, bir gün sizin de başınıza gelecek…
Ve bu yaşananlar ne acıdır ki halen daha Orta Doğu coğrafyasında İslam dünyasında yaşanmaya devam ediyor.
Vicdanlılara…
Yine de tavsiye ediyorum, okuyun okutun ki, vicdanlar vicdana gelsin.
EY MÜSLÜMAN DÜNYASI!
Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan, yani yaklaşık %25–26'sı Müslümandır. Bu oran, küresel nüfusun dörtte birini oluşturuyor.
Tüm mesele, milyarlarca Müslüman yıllardır bu zulümleri sadece seyrediyor.
Hesabı ağır olur dostlar.
Şimdi de Filistin'de Gazze'deki acı tabloya rakamlarla değinelim.
Haberlerde kısa süreli saniyelerde gördüğümüz, şu kadar ölü şu kadar kayıp şu kadar sakat.
Dile o kadar kolay geliyor ki alıştık artık etkilemiyor insanı değil mi?
80 yaşında bir yakınımızı kaybetsek günlerce haftalarca aylarca yıllarca acısını yaşarız yüreğimizde.
Dostlar, biraz empati.
Israrla vicdan ve merhamet diyoruz.
Yıllardır süren Filistin zulmü aylardır adeta dörtnala çıkmış vaziyette.
61 bin kişinin yaşamını yitirdiği, 103 çocuğun, toplam 227 kişinin açlıktan hayatını kaybettiği, 1 milyondan fazla kişinin evsiz kaldığı, adeta sürgün edildiği, 156 bin kişinin yaralandığı,, sakat kalanların sayısının bilinmediği, halen sokakta yaşayan 10 binlerin olduğu, nüfusun çoğunluğunun göçmen yaşadığı bir coğrafyada adeta insanlık katlediliyor.
Gerçek rakamların gizlendiğini düşünerek bu durumun bile ne kadar insanlık dışı dehşet verici olduğu görünüyoruz.
SESSİZ ÇIĞLIK!
Gazze, haritalarda küçücük bir yer, fakat üstünde yaşanan acı, dünyanın en büyük yüklerinden biri.
Gazze'de çocuklar gökyüzüne bakarken mavi değil, duman görür.
Önce zulüm kök salmıştı bu topraklarda. Yıllardır süren yokluk ve ambargolar.
İnsanlar, bir dilim ekmeğe, bir damla suya, bir adet ilaca muhtaç.
Karanlık gecelerin sabahında her gün, "Bugünde sağ kalabilecek miyiz?" sorusu, hiç hatırdan çıkmaz hale geldi bu topraklarda.
Sonra katliam indi Gazze'nin tüm sokaklarına. Evler birer birer yıkılmış, okullar, hastaneler, sığınılan çadırlar bile hedef haline geldi.
Şimdide bu acıların adı soykırım olmuştur. Çünkü burada yalnızca bedenler değil, dünyaya gözlerini yeni açan melekler değil, bir halkın kültürü, dili, hafızası, geleceği, adeta kadim bir vatan, yaşayan bir millet, bir medeniyet yok ediliyor.
GAZZE!
Zulüm, nefesi keser.
Katliam, kalbi durdurur.
Soykırım ise bütün bir milleti tarihten silmek ister.
Fakat bilsinler ki;
Gazze'nin çocukları, yeniden gülmeyi öğrenecek.
Ve bu kara günler, insanlığın alnında silinmeyecek bir kara leke olarak, utanç olarak kalacaktır.
Ve bizler..
Bu topraklarda bütün bunlar olurken, hâlâ gökyüzü mavi, güneş doğuyor.
Ama oralarda gün, zulümle başlıyor, gece, korkuyla bitiyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın deyimiyle;
"Allah bu millete Asakirullah unvanı vermiştir. Söyler misiniz Allah dünyada başka hangi millete Asakirullah unvanı vermiştir?
Asakirullah unvanı alan Türk milletine ve idarecilerine çok büyük görevler düşüyor.
Bizden hatırlatması.
Nasıl haykırılabilir ki.
Nasıl olur da bu feryatlar duyurulabilir ki.
Dünyanın gözü önünde Müslüman zulmü, katliamı, soykırımı nefes almadan devam ediyor.
Ne hazindir ki, 22 aydır süren vahşete karşı 57 İslam ülkesinden laf ve kınamanın ötesinde tek bir somut adım dahi atılmadı.
Miting meydanlarında, afişlerde billboardlarda, trafik lambalarında, sosyal medyada, sadece telkinlerle kendini kandırıyor.
Hiçbir yaptırım uygulamadan.
Yıllardır Orta Doğu coğrafyasında, Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Suriye'de ve onlarca İslam ülkesinde, Myanmar'da, Doğu Türkistan'da akan kan, yapılan zulüm nasıl unutulur!
IRAK'TAN MEKTUP!
Irak'ta Ebu Gureyb hapishanesinden Nur'un mektubu okumayanları sosyal medyada saatlerce gezinirken 5 dakika vakit ayırıp okumalarını tavsiye ediyorum.
Tabii vicdanlar yeterse.
Irak'ta işkence gören kadın;
Ey Müslümanlar! Önce bir bedeninizi yoklayın. Eğer gerçekten yüreğiniz var mı? Yani yürekleriniz yerinde mi?
Sonra aşağıdaki mektubu okuyun. Anlamazsanız tekrar tekrar okuyun. Daha sonra da aynı olaylar sizin başınıza gelse ne yapardınız onu düşünün. Zaten bu çığlıklara kulak vermezseniz, Irak'ta, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Filistin'de, Bosna'da ve diğer İslam topraklarında Müslümanların başına gelenler, bir gün sizin de başınıza gelecek…
Ve bu yaşananlar ne acıdır ki halen daha Orta Doğu coğrafyasında İslam dünyasında yaşanmaya devam ediyor.
Vicdanlılara…
Yine de tavsiye ediyorum, okuyun okutun ki, vicdanlar vicdana gelsin.
EY MÜSLÜMAN DÜNYASI!
Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan, yani yaklaşık %25–26'sı Müslümandır. Bu oran, küresel nüfusun dörtte birini oluşturuyor.
Tüm mesele, milyarlarca Müslüman yıllardır bu zulümleri sadece seyrediyor.
Hesabı ağır olur dostlar.
Şimdi de Filistin'de Gazze'deki acı tabloya rakamlarla değinelim.
Haberlerde kısa süreli saniyelerde gördüğümüz, şu kadar ölü şu kadar kayıp şu kadar sakat.
Dile o kadar kolay geliyor ki alıştık artık etkilemiyor insanı değil mi?
80 yaşında bir yakınımızı kaybetsek günlerce haftalarca aylarca yıllarca acısını yaşarız yüreğimizde.
Dostlar, biraz empati.
Israrla vicdan ve merhamet diyoruz.
Yıllardır süren Filistin zulmü aylardır adeta dörtnala çıkmış vaziyette.
61 bin kişinin yaşamını yitirdiği, 103 çocuğun, toplam 227 kişinin açlıktan hayatını kaybettiği, 1 milyondan fazla kişinin evsiz kaldığı, adeta sürgün edildiği, 156 bin kişinin yaralandığı,, sakat kalanların sayısının bilinmediği, halen sokakta yaşayan 10 binlerin olduğu, nüfusun çoğunluğunun göçmen yaşadığı bir coğrafyada adeta insanlık katlediliyor.
Gerçek rakamların gizlendiğini düşünerek bu durumun bile ne kadar insanlık dışı dehşet verici olduğu görünüyoruz.
SESSİZ ÇIĞLIK!
Gazze, haritalarda küçücük bir yer, fakat üstünde yaşanan acı, dünyanın en büyük yüklerinden biri.
Gazze'de çocuklar gökyüzüne bakarken mavi değil, duman görür.
Önce zulüm kök salmıştı bu topraklarda. Yıllardır süren yokluk ve ambargolar.
İnsanlar, bir dilim ekmeğe, bir damla suya, bir adet ilaca muhtaç.
Karanlık gecelerin sabahında her gün, "Bugünde sağ kalabilecek miyiz?" sorusu, hiç hatırdan çıkmaz hale geldi bu topraklarda.
Sonra katliam indi Gazze'nin tüm sokaklarına. Evler birer birer yıkılmış, okullar, hastaneler, sığınılan çadırlar bile hedef haline geldi.
Şimdide bu acıların adı soykırım olmuştur. Çünkü burada yalnızca bedenler değil, dünyaya gözlerini yeni açan melekler değil, bir halkın kültürü, dili, hafızası, geleceği, adeta kadim bir vatan, yaşayan bir millet, bir medeniyet yok ediliyor.
GAZZE!
Zulüm, nefesi keser.
Katliam, kalbi durdurur.
Soykırım ise bütün bir milleti tarihten silmek ister.
Fakat bilsinler ki;
Gazze'nin çocukları, yeniden gülmeyi öğrenecek.
Ve bu kara günler, insanlığın alnında silinmeyecek bir kara leke olarak, utanç olarak kalacaktır.
Ve bizler..
Bu topraklarda bütün bunlar olurken, hâlâ gökyüzü mavi, güneş doğuyor.
Ama oralarda gün, zulümle başlıyor, gece, korkuyla bitiyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın deyimiyle;
"Allah bu millete Asakirullah unvanı vermiştir. Söyler misiniz Allah dünyada başka hangi millete Asakirullah unvanı vermiştir?
Asakirullah unvanı alan Türk milletine ve idarecilerine çok büyük görevler düşüyor.
Bizden hatırlatması.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Nuri Okumuş / diğer yazıları
- Zulüm, katliam, soykırım… / 13.08.2025
- 1991-2025’e tarihi hakikat! / 17.06.2025
- Nasıl bir gençlik? / 12.05.2025
- Ezber bozan adam! / 15.04.2025
- Nice bayramlara… / 29.03.2025
- Nasıl bir gelecek? / 19.03.2025
- Bu acele nedir? / 12.03.2025
- Milletimiz ayıkana kadar / 04.03.2025
- Çözüm, Milli Ekonomi Modeli / 26.02.2025
- Neden herkes mutsuz? / 10.02.2025
- 1991-2025’e tarihi hakikat! / 17.06.2025
- Nasıl bir gençlik? / 12.05.2025
- Ezber bozan adam! / 15.04.2025
- Nice bayramlara… / 29.03.2025
- Nasıl bir gelecek? / 19.03.2025
- Bu acele nedir? / 12.03.2025
- Milletimiz ayıkana kadar / 04.03.2025
- Çözüm, Milli Ekonomi Modeli / 26.02.2025
- Neden herkes mutsuz? / 10.02.2025