DEAŞ bayram ediyor
ABD Başkanı Trump, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'yi katlettirerek, DEAŞ’ın önünü açtı, terör örgütüne hayat öpücüğü verdi. Zira Süleymani, DEAŞ’a karşı en büyük mücadeleyi veren komutandı. Bu durum DEAŞ'ın ABD ve İsrail tarafından kurulduğunun da ispatı
10.01.2020 17:50:00





YENİ MESAJ/DETAY HABER
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'yi öldürme kararı bir çok alanda zincirleme sonuçlar yaratmaya başladı. Bunların en başında bölgede DEAŞ ve benzeri örgütlere karşı yürütülen ve henüz tamamlanmamış savaş geliyor. ABD öncülüğündeki askeri koalisyonun Irak'ta DEAŞ'a yönelik operasyonları Süleymani suikastindan sonra askıya alındı. ABD ve müttefikleri şu anda esas önceliklerinin kendilerini korumak olduğunu açıkladı. İran ve Irak'taki İran destekli milisler, Süleymani'nin ve Hizbullah Tugayları Komutanı Ebu Mehdi el Mühendis'in öldürülmesinden sonra suikastların öcünü almaya ant içmişti. Bu da Irak'taki ABD güçleri ve müttefiklerini doğrudan doğruya hedef tahtasına koymuş oluyordu. Fakat bu aynı zamanda, DEAŞ'a çok yarayan, ona yaralarını daha hızlı sarma fırsatı verecek bir gelişme. Irak'taki El Kaide'nin yıkıntıları üzerinde yükselen DEAŞ yıllardır bir türlü yok edilemiyor. 2016 ve 2017 yıllarında sürdürülen büyük askeri operasyonlarda örgüt Irak ve Suriye'de denetim altında tuttukları toprakların önemli bir kısmından püskürtüldü. Birçok militan öldü, birçoğu hapse atıldı. Fakat örgüt bitmedi. DEAŞ hala Irak ve Suriye'nin bazı bölgelerinde faaliyetini sürdürüyor, pusular kuruyor, para topluyor ve öldürüyor.
Süleymani, DEAŞ'ın baş düşmanıydı
Donald Trump'ın Kasım Süleymani'nin öldürülmesi kararı DEAŞ açısından 'en büyük düşmanın' ortadan kaldırılması anlamına geliyor. 2014 yılında büyük bir atak başlatan DEAŞ, Irak'ta ülkenin ikinci büyük kenti Musul dahil çok geniş alanları kontrolü altına almıştı. Irak'taki Şii din adamı Büyük Ayetullah Ali Sistani, DEAŞ'a karşı seferberlik çağrısı yapmış, binlerce Şii genç savaşmak için gönüllü olmuştu. Bu güçlerin silahlı birliklere dönüştürülmesinde Kudüs Gücü'nün ve onların komutanı Süleymani'nin büyük rolü olmuştu. Şii milisler DEAŞ'a karşı etkili bir mücadele yürüttü. Şu anda İran destekli Şii milisler Halk Seferberliği (Haşdi Şabi) adı verilen bir örgütlenme çerçevesinde Irak ordusu ile bütünleştirilmiş durumda. Önde gelen milis komutanları da güçlü siyasetçilere dönüştü.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'yi öldürme kararı bir çok alanda zincirleme sonuçlar yaratmaya başladı. Bunların en başında bölgede DEAŞ ve benzeri örgütlere karşı yürütülen ve henüz tamamlanmamış savaş geliyor. ABD öncülüğündeki askeri koalisyonun Irak'ta DEAŞ'a yönelik operasyonları Süleymani suikastindan sonra askıya alındı. ABD ve müttefikleri şu anda esas önceliklerinin kendilerini korumak olduğunu açıkladı. İran ve Irak'taki İran destekli milisler, Süleymani'nin ve Hizbullah Tugayları Komutanı Ebu Mehdi el Mühendis'in öldürülmesinden sonra suikastların öcünü almaya ant içmişti. Bu da Irak'taki ABD güçleri ve müttefiklerini doğrudan doğruya hedef tahtasına koymuş oluyordu. Fakat bu aynı zamanda, DEAŞ'a çok yarayan, ona yaralarını daha hızlı sarma fırsatı verecek bir gelişme. Irak'taki El Kaide'nin yıkıntıları üzerinde yükselen DEAŞ yıllardır bir türlü yok edilemiyor. 2016 ve 2017 yıllarında sürdürülen büyük askeri operasyonlarda örgüt Irak ve Suriye'de denetim altında tuttukları toprakların önemli bir kısmından püskürtüldü. Birçok militan öldü, birçoğu hapse atıldı. Fakat örgüt bitmedi. DEAŞ hala Irak ve Suriye'nin bazı bölgelerinde faaliyetini sürdürüyor, pusular kuruyor, para topluyor ve öldürüyor.
Süleymani, DEAŞ'ın baş düşmanıydı
Donald Trump'ın Kasım Süleymani'nin öldürülmesi kararı DEAŞ açısından 'en büyük düşmanın' ortadan kaldırılması anlamına geliyor. 2014 yılında büyük bir atak başlatan DEAŞ, Irak'ta ülkenin ikinci büyük kenti Musul dahil çok geniş alanları kontrolü altına almıştı. Irak'taki Şii din adamı Büyük Ayetullah Ali Sistani, DEAŞ'a karşı seferberlik çağrısı yapmış, binlerce Şii genç savaşmak için gönüllü olmuştu. Bu güçlerin silahlı birliklere dönüştürülmesinde Kudüs Gücü'nün ve onların komutanı Süleymani'nin büyük rolü olmuştu. Şii milisler DEAŞ'a karşı etkili bir mücadele yürüttü. Şu anda İran destekli Şii milisler Halk Seferberliği (Haşdi Şabi) adı verilen bir örgütlenme çerçevesinde Irak ordusu ile bütünleştirilmiş durumda. Önde gelen milis komutanları da güçlü siyasetçilere dönüştü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.