Okula gittiğimiz yıllar daha dün gibi hafızamızda, şimdi torunlarımız gidiyor.İlkokuldan sonra gittiğimiz gurbet ellerde, her eğitim yılı başında hünerli arkadaşların başına toplanıp defter-kitap kaplatmak için sıra beklediğimiz kareler zihnimizdeki tazeliğini hala canlılığını koruyor.Şimdi altmışına merdiven dayamış olan bir sıra arkadaşımın "vay be, demek biz de lise talebesi olduk" dediği capcanlı gözümün önünde.Göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçen bu ölümlü hayat için eğilmeye, bükülmeye, yamulmaya ve yamukluk yapmaya değer mi?Dimdik, delikanlıca yaşamak varken, yarın Hakkın huzurunda okunacak olan amel defterini güzel eylem ve söylemlerle doldurmak varken, çirkinliklere ve çirkinleşmeye değer mi?Ölümsüz hayat için bir tarla mesabesinde olan bun hayatta dikenler ekmeğe, arkada dikenli tarlalar bırakmaya değer mi?Bir takım menfaatler uğruna, dünyevi makamlar ve koltuklar uğruna zulme meylederek ateşe yaklaşmaya, zalimlere basamak olmaya, hem zulmü alkışlamaya hem de zalimleri sevmeye değer mi?Her gün bir adım daha ölüm bize ve biz ölüme yaklaşırken, her gün, kızgın güneş karşısındaki kar yığınları gibi ömür sermayemiz erirken "dünya yansa bir bağ otu yanmaz" rahatlığında yaşamaya değer mi?Ölümsüz hayatta; "Takva sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarındadır. Güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisindedirler" (Kamer: 54-55) şeklindeki yüce hedefler için koşmak, koşturmak, çalışıp-çırpınmak varken; "Vah bana, keşke falancayı dost edinmeseydim!" (Furkan: 28) durumlarına düşürecek eylem ve söylemlere değer mi?"Bu fani dünya hayatı bilir misiniz neye benzer? Tıpkı şuna benzer: Gökten yağmur indiririz, derken o yağmur sebebiyle, insanların ve hayvanların yiyerek beslendikleri bitkiler bol bol yetişir, ağ gibi etrafı sarar. Yeryüzü renk renk, çeşit çeşit meyve ve mahsullerle süslenir, bahçe sahipleri de o ürünleri devşirmeye giriştikleri sırada, geceleyin veya gündüzün birden emir çıkarırız, bir afet gelir, söküp biçer. Sanki daha dün, o şen manzara, orada hiç olmamış gibi olur. . . İşte Biz düşünüp ibret alacak kimseler için âyetleri, delilleri böyle ayrıntılı olarak açıklarız." (Yunus: 24)."Biliniz ki, dünya hayatı, yalınızca bir oyun, bir eğlencenin, çoluk-çocuk sahibi olma zevkinin, aranızda itibar kazanma ve övünme vesilesinin, çok mal-servet ve evlât sahibi olma yarışının yapıldığı bir yerdir. Tıpkı, toprağı suya doyuran yağmurun bitirdiği, çiftçinin hoşuna giden ekinlere benzer. Sonra o ekinler coşar, gürleşir. Daha sonra onların sapsarı olduğunu görürsün. Sonra onlar tarlada çerçöp haline gelir. Âhirette, ebedî yurtta da dehşetli bir azap vardır. Allah tarafından bağışlanma, O'nun rızası ve rızasına ulaşma mertebesi de vardır. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir zevkten ibarettir." (Hadid: 20).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025