DEHB’li çocuğa nasıl davranılmalı?
Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocukların ev içerisinde görev ve sorumluluklarını yerine getirmek istemediklerini, genellikle renkli ve hızlı akan şeyler daha çok ilgilerini çektiğinden televizyon izlemeyi ya da bilgisayarda oyun oynamayı tercih edebildiklerini belirterek, çocuğun yönlendirilmesinin önemine işaret etti.
20.10.2022 21:53:00





MURAT ÇORBACI / İSTANBUL
Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) farkındalık ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada, DEHB'li çocuklara doğru yaklaşımla ilgili değerlendirmede bulundu. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların dersleri dinlerken ya da ödevlerini yaparken çoğu zaman zorlanabildiklerini belirten Aydoğdu, "DEHB'li çocuklar ev içerisinde sahip oldukları görev ve sorumlulukları yerine getirmek istemezler. Bununla birlikte televizyon izlerken veya bilgisayarda oyun oynarken sıkıntı yaşamazlar çünkü genellikle renkli ve hızlı akan şeyler daha çok ilgilerini çeker" dedi.
Çocuğu yönlendirmek gerekir
Çocuğun gösterdiği iki farklı tutumun ebeveynler için oldukça zorlayıcı olabildiğini ve çocukla çatışma yaşanmasına sebep olabileceğini kaydeden Aydoğdu, "Ancak bu durumun çocuğumuzun tercih ettiği bir durum olmadığını hatırlamak ve iletişim şeklimizi bu doğrultuda belirlemek oldukça önemlidir. Eleştirel ve cezalandırıcı söylemlerden ve davranışlardan kaçarak, anlayan ve yönlendiren tutumlar benimsemek her zaman daha sağlıklıdır" şeklinde konuştu.
Olumlu bir dil kullanılmalıdır
DEHB'li çocuklara yönelik ebeveynler tarafından bazı tutum hatalarının olduğunu ifade eden Aydoğdu, özellikle olumlu bir dil kullanmanın önemine işaret ederek, şunları söyledi: "Özellikle anne ve baba olarak sözel iletişimde benimsenmesi gereken en önemli nokta, olumlu bir ifade dili kullanılmasıdır. DEHB sahibi çocukların özsaygılarını korumak, onları eleştirmeden, suçlamadan veya etiketlemeden iletişim kurmak ve kendisinden beklenen davranışı yapabilmek için motive etmek oldukça önemlidir. 'Sınıfta dersi dinlemiyorsun' gibi eleştirel bir cümle kurarak çocuğu incitmek yerine 'Ders esnasında dikkatini odaklamakta zorlanıyorsun' şeklinde durumu belirtmek ve yaşadığı zorluğu fark ettiğimizi hissettiren bir ifadede bulunmak çocukla kurulan ilişkinin yapıcı bir şekilde ilerleyebilmesi için de oldukça önemlidir."
Hatalı düşünceler düzeltilmelidir
Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, yaygın olarak karşılaşılan bu hatalı düşüncelerin düzeltilmesi gerektiğini belirterek, "DEHB'li çocukların bazen iyi bir eğitim almadıkları ve yeterli ya da doğru bir eğitim almamalarından dolayı bu tarz davranışlar sergiledikleri düşünülmektedir. Bilinmesi gereken şey durumun iyi bir eğitim almamakla alakalı olmadığıdır. DEHB'li çocuklar hasta değildir. Bu çocuklar diğer çocuklardan farklı düşünüp hissedip, hareket ederler. Tıbbi terminoloji içerisinde hastalık olarak bahsedilse de sosyal hayat içerisinde bu durum çocuğu etiketlemek maksadıyla 'hastalık' olarak kullanılmamalıdır. DEHB'li çocukların zekaları ile alakalı bir durum olmaktan ziyade dikkat ve odaklanma ile alakalı bir durumdur. Dikkat süreleri kısa olduğu için akademik başarıları düşük olabilir ancak bu durum zekâ performansı ile açıklanmamalıdır" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.