Demokrasi, Friedric A. Hayek'in deyimiyle, "sorgulanamaz, yargılanamaz bir tabu, bir put oluverdi". Hayek'i bu tespitinden dolayı değil, cesaretinden dolayı kutlamak lâzım. Zira, birçok kişi, bu tespiti içinden yapıyor, fakat seslendiremiyor. Hayek, seslendirmiş, dahası, demokrasi yerine yeni bir sistem dahi teklif etmiştir. Kabul edilsin veya edilmesin, Hayek'in bu sözleri çekinmeden, korkmadan söylemesi, takdire şayandır.Ünlü yazarımız Cemil Meriç de Hayek'le aynı paralelde düşünür. Der ki: " Mit'le gerçek birbirinden ayrıdır. Hümanitarizm, demokrasi, sosyalizm bir mit, yani herhangi bir gerçeğe uymayan inanç. Bilgi olarak değerleri yok, ama ameli olarak önemleri büyük. Zira insanları harekete geçiren insiyakları, temayülleri, menfaatleri teorileştirmektedirler" (Ümrandan uygarlığa, s.163). Söylenenlere itiraz etmek, şerh düşmek mümkün değil. Gerçekten demokrasi bir çelişkiler yumağı. Şu çelişkiye bakınız: "Demokrasi çoğunluğun rejimidir" diyorlar, ardından ilâve ediyorlar: "Demokrasinin en büyük düşmanı da yine çoğunluktur". Aklın yoksa, bu girdaba gir ve orada debelen. Ara ki, yol bulasın.Ortalıkta "demokrasiye uygun, demokrasiye aykırı" lâfları dolaşıp durur. İyi, güzel de önce demokrasi nedir, ne değildir, onda bir karar kılalım. Maalesef, demokrasi için elimizde bir ölçü yok. Pratikten hareket ederek söylersek, demokrasi seçime indirgenmiş durumda. Bir ülkede seçim yapılıyorsa, "orada demokrasi var" deniliyor. Örnek, işgal altındaki Afganistan ve Irak'taki seçimler. Söz konusu seçimler, demokrasi yolunda atılmış önemli bir adım kabul ediliyor. Bu ülkelerde halk, kendini yönetecek kişileri mi seçmiş? Ne gezer. Onların seçimi, mahkumun gardiyanını seçmesine benziyor. Bağımsızlık olmadan halkın kendi idarecisini seçmesi ve kendi kendini idare etmesi mümkün mü? Değil, öyleyse, demokrasinin 'olmazsa olmaz' şartı bağımsızlıktır.İşgalciler, işgal ettikleri ülkelerde yaptırdıkları seçimleri göklere çıkarıyor, bağımsız bir ülke olan İran'daki seçimleri de yerden yere vuruyorlar. İran'da yapılan seçimlerde Mahmud Ahmedinecad, yüzde 61.69 oranında oy aldı. Bu seçime dil uzatan ABD Başkanı Bush, ilk seçimde rakibinden daha az oy almasına rağmen, başkan seçilmiş, daha doğrusu, mahkeme kararıyla başkan ilân edilmiş. O, demokrasiye uygun, İran'daki aykırı. Ne ilginç bir mantık? Buna kargalar bile güler. Gerçi, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, bu sözlere hiç aldırmıyor. Demokrasi adına onu eleştirenlere şöyle cevap veriyor: "Biz devrimi demokrasi için yapmadık". Anlaşılan o ki, George Soros'un borusu İran'da ötmedi, ötmeyecek. Yani Soros, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da gerçekleştirdiği 'kadife devrimi' İran'da sahneye koyamayacak. Bunu anlayan Soros, yönünü komşu ülke olan Azerbaycan'a çevirdi. İstanbul'a gelip, yeni bir kadife devrim için Azerbaycan Müsavat Partisi Genel Başkanı İsa Gamber ile görüştü. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, ülkesinde böyle bir devrimi mümkün görmüyor. O görmüyor ama, Soros ve yandaşları dur durak bilmeden çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler eski silâh denetçisi Scoot Ritter, ABD'nin Azerbaycan'a askeri birlikler indirip Hazar Denizi kıyısından Tahran'a yürümeyi plânladığını söylüyor. Arı Harekatı'nca düzenlenen '7 Uluslararası Güvenlik Konferansı'nda konuşan ABD Dışişleri Başkan Yardımcısı Corpenter'e Azerbaycan Müsavat Partisi Genel Başkanı İsa Gamber şöyle bir soru soruyor: "Ülkemde demokrasi var. Ancak bu göstermelik bir demokrasidir. Bu tür demokrasilere ilişkin ABD'nin tutumu ne olacaktır?" Corpenter'in cevabı şöyle: "Taklit demokrasileri sorgulayacağız". Bu mide bulandırıcı, tiksindirici diyalog, sadece Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev'i değil, Türkiye ve İran'ı idare edenleri de düşündürmelidir.Kısacası, sömürücüler, ne olduğu pek anlaşılmayan demokrasiyi de sömürü aracı olarak kullanmanın peşindeler. Onlara bu fırsat ve imkânı vermemek, milli görevlerimizin başında gelmektedir.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018