Yine bir seçim arifesindeyiz. Seçimler demokrasinin zorunlu şartı, mütemmim cüzüdür. Demokrasi kültürü yoksa, hukuku da yoksa yapılacak seçimler demokrasicilik oyunundan başka bir şey değildir.
Oyunu bozan ve hiçbir ittifaka bulaşmadan tek başına seçimlere giden yürekli, cesur bir BTP (Bağımsız Türkiye Partisi) var.
31 Mart 2019'da yapılacak yerel yönetim (mahalli idareler) seçimine ilişkin takvimin başladığı 1 Ocak 2019 tarihinden şu ana kadar gördüğümüz tablo çatışmadır. Kavganın tarafları, cumhur-millet ittifakı ekseninde zaman zaman güldürücü, bir o kadar da düşündürücü pazarlıkların aktörleri olan siyasi partilerdir. 3 Mart'a dek sürecek aday belirleme çalışmalarında, Türkiye'nin en büyük sorunu ekonomik krizin çözümü için katkıda bulunacak bir yerel yönetim projesi var mıdır? Cevabı kocaman bir hayır!
Ancak bir tek BTP, Genel Başkanı bilge lider Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünya ölçeğinde kabul görerek test edilmiş, NOBEL Ekonomi Ödülüne aday MEM'e (Milli Ekonomi Modeli) "hoş geldin" diyerek yerel yönetim platformuna taşımıştır.
Türkiye ekonomisini kurtarmak sadece devletin sorunu değildir. Yerel yönetimlerin ekonominin iyileştirilmesinde görev sorumlulukları önemlidir.
Yerel yönetimler insana ve sorunlarına dokunan, doğrudan demokrasiye en yakın sistemdir. Yerel yönetim seçimlerinde insanımız sandığa giderken bunun ayırdında olmalı; yerel seçim sandığından çıkan zarftaki muhtarlık, belediye meclisi gibi pusulalara da gereken özeni göstermelidir.
BTP'nin yerel seçimlerindeki tüm adayları, yöre halkının, toplumun bütün bireylerinin ekonomik, sosyal ve eğitim alanlarında gelişmesini ağlayacak MEM projesinin uygulama sorumluluğunu üstlenmiş, işin ciddiyetinin bilincinde olan vatan evladıdır. Hepsi dava adamı Haydar Baş'ın mührünü taşımaktadır.
Ve bu nedenle:
- Ekonominin "ekonomi" için değil, insan için olduğu gerçeğini ebedi ve ezeli unutanlara,
- İnsanca bir toplum ve düzene kin kusanlara,
- Sosyal devletin ve anlayışının, bağımsızlığın, ulusallığın, ekonomi ile toplum ve insan (ve doğa) arasında dengeli ve sürdürülebilir ilişkinin yegâne yolu olduğunu görmezden gelmekte ve dahi inkâr etmekte olanlara karşı;
Doğru yolu göstermenin, gerçeği anlatmanın aynı zamanda bir namus borcu olduğu bilincindedir.
BTP, kamu kaynaklarının, toplumun zayıf ve korumasız kesimlerine destek yerine büyük ölçüde sermayeye yönelik destek veren bir sermaye partisi olmamış, tam aksine;
Derin ekonomik krize karşı MEM'le zirveye ulaşmış, sosyal proje ve programlar partisi olmuştur.
İşte değerli halkımız, 31 Mart seçimi bu sosyal programı sahiplenmeniz ve bir parçası olmanız için bir fırsattır, kaçırmayınız!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023