logo
16 NİSAN 2024

Depremde can kaybı yükseliyor

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.9, AFAD'a göre ise 6.6 büyüklüğünde meydana gelen depremde şimdiye kadar 35 kişi hayatını kaybetti. 885 kişi yaralandı. Can kaybının yükselmesinden endişe ediliyor

31.10.2020 09:14:00
Depremde can kaybı yükseliyor
Depremde can kaybı yükseliyor
Kandilli Rasathanesi'ne göre İzmir'de meydana gelen 6.9 şiddetindeki depremin ardın şimdiye kadar 35 kişinin hayatını kaybettiği öğrenildi.

AFAD'dan yapılan açıklamada, saat 04.00 itibarıyla depremin ardından 31'inin büyüklüğü 4'ün üzerinde, 341 artçı sarsıntı yaşandığı belirtildi.

Sağlık Afet Koordinasyon Merkezinden (SAKOM) alınan bilgiye göre, 1'i boğulma nedeniyle olmak üzere 24 vatandaşın depremde hayatını kaybettiği kaydedilen açıklamada, İzmir'de 743, Manisa'da 5, Balıkesir'de 2 ve Aydın'da 54 olmak üzere 804 kişinin yaralandığı bildirildi.

Açıklamada, arama kurtarma çalışmaları yürütülen 17 binadan 8'inde çalışmaların tamamlandığı, kalan 9 binada çalışmaların devam ettiği kaydedildi.



2 kişi yaklaşık 9 saat sonra enkaz altından çıkarıldı

Bayraklı 258 Sokak'taki binanın enkazından 28 yaşındaki bir kişi yaralı olarak kurtarıldı.

İzmir açıklarında meydana gelen deprem nedeniyle enkaz altında kalan 2 kişi daha yaklaşık 9 saat sonra kurtarıldı.

Bayraklı ilçesinde çöken binalarda çalışmalarını sürdüren ekipler, 283. Sokak'taki binanın enkazından Erol Subaş isimli vatandaşı çevredekilerin alkışları arasında çıkardı. Subaş ambulansla hastaneye kaldırıldı.

285. Sokak'taki çöken binada da ekiplerin çalışması sonuç verdi. Binanın çökmesi sonucu enkaz altında kalan 15 yaşındaki Günay Özışık da yaklaşık 9 saat sonra kurtarıldı. Günay Özışık ambulansla hastaneye götürüldü.

Kamera görüntüsüyle enkazdaki kişinin çocuğu olduğunu tespit eden Günay'ın babası, kurtarma çalışmaları sırasında konuşarak oğluna destek verdi.

Yaşadığı şokun etkisiyle oğlunun enkazdan çıkarıldığına inanmayan Günay'ın annesini ekipler sakinleştirdi.



'9 binada çalışmalar devam ediyor'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İzmir 112 Acil Çağrı Merkezinde açıklamalarda bulundu. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yaptığı açıklamada, "Arama kurtarma çalışmalarını 17 bina olarak başlatmıştık, 8 binadaki çalışmalar tamamlandı, 9 binada çalışmalar devam ediyor." ifadelerini kullandı.

'İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır'

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen AFAD'a göre 6.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır. Özellikle şu anda otopsi işlemleri, adli tıp hizmetleri kesintisiz şekilde verilmektedir" dedi.

Depremin ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını belirten Gül, "Özellikle şu anda otopsi işlemleri, adli tıp hizmetleri kesintisiz şekilde verilmektedir. Enkaz altında kalan canların çıkarılması için canla başla çalışılıyor" ifadelerini kullandı.



Deprem bölgesinde görevlendirilen personel sayısı 6 bin 49'a ulaştı

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depremin ardından bölgede arama, kurtarma, sağlık, psikososyal destek ve insani yardım için 6 bin 49 personel görevlendirildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, saat 03.00 itibarıyla İzmir'de arama, kurtarma, sağlık, psikososyal destek ve insani yardım için toplam 6 bin 49 personel ile 836 araç ve 20 arama köpeği görev yapmaya başladı.

Deprem bölgesine 3 bin 66 çadır, 34 mobil baz istasyonu, 26 bin 130 battaniye, 10 bin 560 yatak, 6 bin yastık çarşaf seti, 5 mobil mutfak, 5 ikram aracı, 2 mobil sosyal hizmet aracı ve 164 bin 938 malzeme (ikram ve içecek) ulaştırıldı.

Ayrıca bölgeye 3 mobil koordinasyon tırı, 7 askeri kargo uçağı, 1 insansız hava aracı (İHA), 11 Sahil Güvenlik botu, 6 helikopter, 1 dalış timi, 292 emniyet personeli sevk edildi.



Seferihisar

Öte yandan Seferihisar'ın 17 kilometre açığında 14.51'de meydana gelen depremden yaklaşık 10 dakika sonra ilçeye bağlı Sığacık ve Akarca mahallelerinin sahil kesimi su altında kaldı.

Kıyıdaki teknelerin yanı sıra Kaleiçi'ne kadar gelen su, araçlar ve dükkanlara zarar verdi. Bedensel engelli Laika Erçetin (85), sahil kesimindeki evinden çıkamayarak suda boğuldu.

Trafoların da zarar gördüğü bölgede elektrik kesintisi uygulandı.

Bir hastanenin yataklı servisleri tahliye edildi

İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Artçı sarsıntıların devam etmesi ve duvarlarda hafif çatlaklar oluşması nedeniyle, İzmir Demokrasi Üniversitesi Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanemizdeki yataklı servislerden 150 hastamız, tedbiren bölgedeki hastanelerimize sevk edilmiştir." ifadesine yer verildi.

Tahliye sırasında herhangi bir olumsuzluğun yaşanmadığı bildirilen açıklamada, hastanenin acil servisinin kesintisiz hizmet vermeye devam ettiği duyuruldu.

'Türk Kızılay bölgeye 48 personel, 16 araç gönderdi'

Açıklamada, Ankara, Erzurum ve Diyarbakır'dan 3 askeri kargo uçağıyla çevre illerden AFAD ve Jandarma Arama Kurtarma (JAK) personeli, araç ve ekipmanların bölgeye sevk edildiğine yer verilerek, Türk Kızılay tarafından bölgeye 48 personel, 16 araç ve 25 bin 500 kişiye hizmet verebilecek mobil mutfak ve ekipmanlarının gönderildiği kaydedildi.

UMKE ve 112 Acil Yardım ekiplerinden 53 araç ve 189 personelin bölgede görevlendirildiği belirtilen açıklamada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından da 5 milyon lira acil yardım ödeneğinin bölgeye gönderildiği aktarıldı.

Vali Köşger: Ekiplerimizin ulaşmadığı bina yok

Gazetecilere açıklamada bulunan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, şu ana kadar 4 binanın tam olarak yıkılmış olduğunu tespit ettiklerini aktardı. Köşger, şöyle devam etti:

"10'un üzerinde de yan yatmış bina var. Çok hasarlı binalar da var. Yıkılmış ve hasarlı binalarda arama kurtarma faaliyetleri başlatıldı. Ekipler seferber olmuş durumda. Şimdiye kadar yan yatmış binalardan 70'e yakın vatandaşımız canlı olarak kurtarıldı. Tam yıkılmış binalarda da kurtarılan vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımızdan ricam sakin olmaları, hiç kimsenin gereksiz trafiğe çıkmaması. Şu anda İzmir'de trafik kilitlemiş durumda, gücümüzün bir kısmını o tarafa sevk etmek zorunda kalıyoruz. Vatandaşlarımızdan ricam, herkes sakin bir şekilde, boş bir alanda beklesin, bizim açıklamalarımızı beklesin."

Vali Köşger, şu an için bir kan ihtiyacı olmadığına işaret ederek "İlerleyen vakitlerde böyle bir ihtiyaç olursa, onu duyururuz. Vatandaşlarımızdan rica ediyorum. Gereksiz bir şekilde trafiğe çıkıp yolu tıkamasınlar, ambulansların, sağlık ekiplerinin ve AFAD ekiplerinin, iş makinelerinin afet bölgesine erişmesini zorlaştırıyor bu. Tüm vatandaşlarımızdan özellikle bunu rica ediyorum. Panik yapmamalarını, sakin olmalarını rica ediyorum. Devlet tüm gücüyle seferber olmuş durumda. Ekiplerimizin ulaşmadığı bir bina yok şu anda. Tüm binalara ulaşılmış durumda ve tüm binalarda çevre emniyetini güvenlik güçlerimiz alıyor. Güvenlik güçlerimize kimse zorluk çıkarmasın. Bizim almaya çalıştığımız tedbirler içeriden bir canın daha kurtarılması için." diye konuştu.

Profesyonel olmayanların arama kurtarma çalışması yapmaması gerektiğini belirten Köşger, "Ekiplerimiz gereken tüm faaliyetleri yapacak. Tüm İzmir'e, tüm Türkiye'ye geçmiş olsun diyorum" dedi.

Köşger, bazı enkazlardan ceset çıkartıldığını ancak sayının tam net olmadığını aktararak "İlçelerimizden sıkıntı intikal etmedi, Seferihisar'da kısmi bir tsunami oldu. Orada bir vatandaşımızın yaralandığı bilgisi var. Onun dışında kırsal alanda bir sıkıntı yok" ifadesini kullandı.

Ulaşım ve iletişimde sıkıntı yok

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, depremin ardından ulaşım ve iletişim açısından herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İzmir açıklarında meydana gelen deprem nedeniyle 74 bin 500 civarında abonenin elektriğinin kesildiğini belirterek "Fakat son 1 saatte çalışmalarımızı hızlandırdık. AFAD ekipleriyle koordinasyon içerisinde süratle elektrik verilmeye başlandı. An itibarıyla 17 bin 824 abonenin elektriği kesik. Onlar da süratle verilecek." dedi.

'En kritik bölge Bayraklı, Bornova'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, deprem sonrası yoğun bir trafik yaşandığını belirterek şunları söyledi:

"Şu anda derli toplu sağlıklı bir bilgi yok elimizde. Bazı ihbarlar aldık. Yıkılan binalarımız var. Özellikle Bayraklı, Bornova'da. Bunlarla ilgili bilgi almaya çalışıyoruz. Can kaybına dair bir bilgi yok elimizde. Şu an yoldayız. 20'ye yakın binada yıkım ihbarı var. Bayraklı'ya ulaşmaya çalışıyoruz. En kritik bölge Bayraklı, Bornova görülüyor."

Deprem İstanbul ve Trakya'da da hissedildi

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada, "Deprem İstanbul'da da hissedilmiştir. İstanbul'da deprem kaynaklı herhangi bir olumsuzluk şu ana kadar bildirilmemiştir. Başta İzmir olmak üzere, deprem hissedilen tüm il ve ilçelerimize geçmiş olsun." ifadelerine yer verildi.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İstanbul'da da hissedilen depremle ilgili olarak herhangi bir olumsuzluk bildirilmemiştir. Tüm vatandaşlarımıza ve İzmir'e geçmiş olsun" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da paylaşımında, "Ege ve Marmara Bölgelerinde hissedilen depremde hiçbir vatandaşımızın zarar görmemiş olmasını temenni ediyor, etkilenen yerlerdeki vatandaşlarımızla geçmiş olsun dileklerimi paylaşıyorum." değerlendirmesini yaptı.

Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da depremi hisseden vatandaşlar kısa süreli panik yaşandı.

Yetkililer, Trakya illerinde deprem nedeniyle kendilerine iletilen bir olumsuzluğun olmadığını belirtti.

Öte yandan depremin Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova, Eskişehir, Kütahya ve Bilecik'te de hissedildiği bildirildi.



Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı
'En büyük hatam o kareye girmekti'
'Suistimalleri engellemeye yönelik tedbir'
Şimşek'ten KDV açıklaması
Erdoğan'dan 31 Mart yorumu
'İlk kazanan sandık olmuştur'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı
'En büyük hatam o kareye girmekti'
'Suistimalleri engellemeye yönelik tedbir'
Şimşek'ten KDV açıklaması
Erdoğan'dan 31 Mart yorumu
'İlk kazanan sandık olmuştur'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!

Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı: En büyük hatam o kareye girmekti

"Ayhan Bora Kaplan" suç örgütü sanıklarının yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, örgüt yöneticiliğiyle suçlanan Bora Kaplan savunma yaptı.
16.04.2024 22:11:00
Anadolu Ajansı
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı: En büyük hatam o kareye girmekti
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı: En büyük hatam o kareye girmekti
"Ayhan Bora Kaplan" suç örgütüne ilişkin 28'i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, suç örgütü lideri olmakla yargılanan Bora Kaplan savunma yaptı.

Kaplan, 8 aydır suçsuz yere cezaevinde olduğunu, kendisine iftira atıldığını öne sürdü.

Türkiye'den kaçmak üzereyken yakalandığına ilişkin iddiayı reddeden Kaplan, "Ben geri zekalı mıyım? Niye bilet alayım. Ben o gün ofisimden çıkarken kendi aracımla çıktım. Bana ait olan aracımla havaalanına geldik ve orda yavaşladım. Silahlı kişileri gördüm. Araçtan iner inmez beni yere yapıştırdılar." dedi.

Aracında bulunan 50 bin avroyu, yurt dışına çıkacağı için yanına aldığını söyleyen Kaplan, iş adamı olduğu için bu parayı yanında bulundurduğunu savundu.

"Limon satarak işe başladım"

Kaplan, iddianamenin ön yargıyla hazırlandığını, gözaltına alındıktan sonra 8 saat ifade verdiğini, savunmasının baskıyla aldığını iddia etti. Dosya kapsamında birlikte yargılandığı sanıklardan bazılarını ticari ilişkilerinden dolayı tanıdığını, kişisel ilişkilerinin örgüt ilişkisi olarak iddianameye yansıtıldığını iddia eden Kaplan, savunmasına şöyle devam etti:

"Limon satarak işe başladım. Liseyi bitirdim kuruyemişçi açtım. Sonra bir arkadaşım 'Telefonculukta daha çok para var' dedi. Kapattım kuruyemişçiyi, telefoncu açtım. Sonra bir arkadaşım limon pazarında bana bir yer aldı vergi levhası falan da var. Sonra DVD satmaya başladım. 4 tane yerde ayrı ayrı CD dükkanı açtım. Kardeşim de duruyordu başında. Korsan CD'ler çıkınca satışlar düştü. Ben de kadın kıyafeti satmaya başladım. Ardından İstanbul Merter'den aldığım kıyafetleri yine İstanbul'da satmaya başladım."

Kaplan, bir süre sonra Ankara'da gece kulübü açtığını ve mekanında ünlü sanatçıların sahne aldığını anlatarak, "Ardından polislerin anlamsız bir baskısı başladı. Polisler geliyor, ardından Genel Bilgi Toplama (GBT) yapmaya başlıyorlar. 2 saat sürüyor ve insanlar bir şey içemediği için hesap ödemeden gidiyor, iflahımı kuruttular." diye konuştu.

İddianamede adı geçen hiç kimseyle bir örgüt kurmadığını öne süren Kaplan, "Ben kurulu bir mekan almadım, kimsenin mekanına çökmedim." şeklinde konuştu. Kaplan, telefon kayıtlarında geçen "büyük abi" tabirinin kendisine ait bir sıfat olmadığını, gizli tanık ifadelerinin de gerçeği yansıtmadığını savundu.

Kaplan, hiçbir cinayet işlemediğini ve cinayeti azmettirmediğini öne sürerek, 2016'da gerçekleştirilen silahlı saldırıda hayatını kaybeden Mahfuz Tatar'ın, kendisinin talimatıyla suç örgütü üyelerince öldürüldüğü iddiasını da kabul etmedi. Bora Kaplan, Mahfuz Tatar cinayetiyle ilgisinin bulunmadığını, yalan tanıklarla kendisinin suçlandığını iddia etti.

"En büyük hatam o kareye girmekti"

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi TRT Genel Müdürlüğü binası önündeki fotoğrafının hatırlatılması ve "TRT'ye gittiğinizde uzun namlulu silahları nereden buldunuz?" sorusu üzerine Kaplan, silahları nasıl elde ettiğini söyleyemeyeceğini belirtti. Bora Kaplan, şöyle devam etti:

"15 Temmuz'da herkesi topladım, sokağa davet ettim. Ardından TRT'ye gittim. Tanıdık, tanımadık fotoğraf çektiriyordu, bana da gel dediler ben de çocuklarıma anı olsun diye o kareye girdim. Keşke girmeseydim. Sonra lanetlendim. Sonra muhalifler ve sözde gazeteciler hakkımda 'Soylu'nun gizli adamı' gibi şeyler söyledi. En büyük hatam o kareye girmekti."

"Soylu ile bağlantım yok"

​​​​​​​Kaplan, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile herhangi bir bağlantısının olmadığını da ifade etti.

"Ayhan Bora Kaplan" isimli bir suç örgütünün olamayacağını da savunan Kaplan, "Çevremden kimse ailem haricinde bana 'Ayhan' demez, hep 'Bora' derler. Ayhan ismini amcam koymak istemiş, olmamış. Ben sonradan Ayhan ismini kimliğime ekletmek istedim fakat avukatım sabıkam olduğu için böyle bir çelişki yaratmayalım dedi." diye konuştu.

Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir"
16.04.2024 12:45:00
Haber Merkezi
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Metin Cihan'ın İsrail'e çimento sevkiyatının sürdüğünü gemi trafik belgeleri ile ortaya çıkarması üzerine açıklama yapan Ticaret Bakanlığı, yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının kesinlikle yapılmadığını belirterek, "Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir." ifadelerini kullandı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının devam ettiği" yönündeki iddialara yanıt verildi.

Paylaşımda, "İsrail ile ihracat kısıtlamasına tabi olan 54 ürün grubundaki 1019 ürüne 9 Nisan saat 09.00'dan itibaren gümrüklerimizde ihracat tescil işlemi kesinlikle yapılmamaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu 1019 ürünün, antrepolar, serbest bölgeler, geçici depolama yerleri ve transit ticaret yoluyla dahi İsrail'e gönderilmelerinin kısıtlama kapsamına dahil edildiği vurgulanan paylaşımda, şunlar kaydedildi:

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin bu konuda aldığı karar, üzerinde kötü niyetli spekülasyonlara fırsat vermeyecek kadar açık ve nettir ve sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın bu tür yalan ve yanlış haberlere itibar etmemelerini ve müsterih olmalarını rica ederiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak ilk günden beri yanlarında olduğumuz Filistinli kardeşlerimizin her zaman, her alanda, her platformda yanlarında olmaya devam edeceğiz."

İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı

İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı
16.04.2024 10:17:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi 9 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması için İstanbul ve Mardin'de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 9 şüphelinin 8'i yakalanarak gözaltına alındı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 ürün arasında yer alan çimentonun İsrail'e sevkiyatının sürdüğü ortaya çıktı.
16.04.2024 10:08:00
Haber Merkezi
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 maddelik İsrail'e ihracat kısıtlaması kararına rağmen listede yer alan ürünlerin ihracartının devam ettiğini ortaya çıkardı. Metin Cihan, kısıtlama kapsamındaki çimentonun hala Türkiye üzerinden İsrail limanlarına gittiğini belgeledi.

Kamuoyunun tepkisi üzerine, Gazze'de 35 bin kişiye yakın sivili katleden İsrail ile ticaretin kısıtlandığı iddia edilmişti. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da açıkladığı kararda, 54 ürünün İsrail'e ihracatına kısıtlama getirilmişti.

"Çimento sevkiyatı devam ediyor"

Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da İsrail'e yapılan ihracatı kısıtlama kararı aldığını duyurduğu 54 ürün arasında yer alan çimentonun, gerçekte halen İsrail'e sevk edildiğini açıkladı. Cihan, Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan ve İsrail'in Aşdod limanına doğru yola çıkan "Kazime Ana" adlı geminin güzergahını ve sevkiyat bilgilerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Gazeteci, bu bilgilerin uluslararası deniz trafiği kayıtları ile teyit edilebileceğini de ekledi.

Gazze'deki savaş ortamında İsrail ile ticareti devam ettiren Türkiye'nin bu politikası, kamuoyunda ve muhalefet çevrelerinde büyük tepkilere neden olmuştu. "Utanç sevkiyatını durdurun" çağrılarına rağmen devam eden ticaret faaliyetleri, seçimler sonrası yapılan kısıtlama açıklamalarıyla son bulacağı umulmuştu. Ancak Metin Cihan'ın ortaya koyduğu belgeler, hükümetin bu yöndeki adımlarının yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.

Bakan'a çağrıda bulundu

Gazeteci Metin Cihan, toplum adına yapılan çağrılara kulak asmayan ve İsrail ile ticareti sürdürdüğü tespit edilen Türkiye'nin, bu ikiyüzlü politikasına son vermesi gerektiğini vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a seslenen Cihan, yaptırımların gerçekten uygulanması gerektiğini ifade etti.


Metin Cihan'ın sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşım şu şekilde:

"Bize yalan söylediler. Maalesef, Ticaret Bakanlığı'nın "İsrail ile ticareti kısıtlama" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Aşağıda kanıtları sunuyorum. Bildiğiniz gibi, İsrail'e düzenli gönderdiğimiz ürünlerden biri çimento idi. Hatta şöyle de diyebiliriz, İsrail'in neredeyse bütün çimento ihtiyacını biz karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da duyurduğu İsrail ile ticareti kısıtlama kararının içeriğinde 54 ürün listelenmiş ve Çimento bu listede yer almıştı. Bugün net olarak görüyor ve gösteriyorum ki, resmi açıklamaya rağmen, İsrail'e çimento göndermeye devam ediyoruz.

Düzenli Çimento gönderen şirketlerden biri de Sabancı Holding'e bağlı Akçansa. Dün Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan Kazime Ana adlı Türk gemisi şu an Ege Denizinde yoluna devam ediyor ve istikameti İsrail. İki gün sonra Aşdod limanına varıp çimentoyu teslim edecek. Akçansa'dan çok sayıda gemi İsrail'e çimento taşıyor. Kazime Ana bunlardan sadece biri ve şimdiye dek 168 kez İsrail'e sevkiyat yapmış. Çanakkale - Aşdod arasında düzenli olarak gidip geliyor. Verdiğim tüm bilgiler uluslararası deniz trafiği kayıtlarından teyit edilebilir. Ekran görüntülerini de paylaştım. Bilgilerin netliği karşısında Ticaret bakanlığı'nın ya da gönderici şirket Akçansa'nın bir yalanlamaya yelteneceğini düşünmüyorum ancak herhangi bir açıklama yaparlarsa burada paylaşacağımı bilmenizi istiyorum. Toplum adına Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan şunu talep ediyorum: Bu ikiyüzlülüğe ve halkı kandırmaya artık son verin. Listelediğiniz ürünler dahil olmak üzere İsrail ile ticaretin devam ettiğini açıkça söyleyin. Yaptırım uyguluyorsanız da gerçekten uygulayın. Uyguluyormuş gibi yapmayın."
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.