Depremde oğlunu kurtardı ama…
Elazığ’da 24 Ocak’ta meydana gelen depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybeden babanın, deprem sırasında pencereye doğru fırlattığı 13 yaşındaki oğlu yaralı kurtuldu, annesinin de sağ kurtarılmasında önemli rol oynadı
19.02.2020 16:12:00





24 Ocak'ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremden en çok hasarı gören yerlerden biri de Sivrice ilçesine bağlı Çevrimtaş Köyü oldu. Deprem sonrası evlerin neredeyse tamamının yıkıldığı köyde enkaz altında kalan 52 yaşındaki 5 çocuk babası Ramazan Ertaş hayatını kaybetti. O anda baba Ertaş'ın pencereye doğru attığı 13 yaşındaki oğlu Emirhan, enkaz altında konuştuğu annesi Tülay'ın yönlendirmesiyle kendi imkanlarıyla kurtulmayı başardı. Kaburgasında kırık olan Emirhan, annesinin sağ kurtarılmasında da önemli rol oynadı.
'Babam kolumdan tutup cama doğru attı'
Deprem anında kurtulamayacaklarını düşündüğünü ancak annesinin verdiği destek ve umutla kendi imkanlarıyla dışarı çıktığını belirten 13 yaşındaki Emirhan Ertaş, "Deprem anında babam kolumdan tutup cama doğru attı. O sırada da cenin pozisyonuna gelip duvarı tuttum. Ondan sonra zaten büyük bir gürültü oldu. Taş ve tahtalar üstüme düşünce o sıra bayılmış gibi oldum. Gözümü açtığımda yerin altında olduğumuzu fark ettim. O sırada babam anneme sesleniyor ve annem de onu duyamamış. Babam bana 'Emirhan' diye seslendi, ben de 'baba iyi misin' dedim ama cevap vermedi. Ben de dışarı çıkmaya çalıştım. O ara annem de 'çıkmaya çalış' diyordu. Ben de 'anne öleceğiz, hakkını helal et' diyordum. Annem de 'çıkmaya çalış' diyerek umut veriyordu. Annem hemen ayağımın altındaydı ve ben de sağlam bir taş buldum ve taştan destek alarak yukarı çıktım. Elimin üstüne bir yastık düşmüştü, onu ittim ve bir elimi dışarı çıkardım. 'Bismillah' diyerek yukarı yani dışarıya çıktım" dedi.
Eşinin son sözü: 'Tülay öldüm, ölüyorum'
Olay anını anlatan eşi ile son konuşmalarına da değinen anne Tülay Ertaş, "Divandan cama doğru yöneldim ama karanlık olduğu için hatırlamıyorum. Adım atar atmaz sanki kıyamet koptu. Kendimize geldiğimizde 'Emirhan' dedim, Emirhan da 'Eyy Anne' dedi. ' İyi misin' dedim, 'Anne ölüyoruz, öleceğiz" dedi. Ben de öyle deme dedim. O bizden üstteydi ve ona çıkıp çıkamayacağını söyledim. Sonra 'besmele' ve 'tekbir' getirerek yukarı doğru çıktı. Çıktıktan sonra yardım çağır dedim ve o anda kim var kim yok anımsayamıyorum. Ondan sonra orayı eştiler ve kurtardılar. Toprağı eştikten sonra baktım ki yumuşaklık var. Karanlık olduğu için hiçbir şeye göremiyordum yukarıdan bana ışık tuttukları için etrafımı görebiliyordum. Elimle üzerimdeki toprağı temizlerken eşimin bir ayağı benim bacağımın altında bir ayağı da üstümde. O anda zaten dünyam başıma yıkıldı. Eşimin ayağını tuttum bayılmıştır diye, 'Ramazan, Ramazan' diye seslendim. Ayağına vurdum ve bir tepki vermedi. Ben ona seslendiğimde sadece iki kelime söyledi. 'Ramazan iyi misin' dedim, 'Yok Tülay öldüm' dedi. 'Ben öldüm, ölüyorum' o kadarcık bir kelime. O sıra eşimin ayağını kucakladım. Ancak yardıma gelenler sakin ol bayılmıştır, gelip kurtaracaklar deyip umut verdiler" ifadelerini kullandı. İHA
'Babam kolumdan tutup cama doğru attı'
Deprem anında kurtulamayacaklarını düşündüğünü ancak annesinin verdiği destek ve umutla kendi imkanlarıyla dışarı çıktığını belirten 13 yaşındaki Emirhan Ertaş, "Deprem anında babam kolumdan tutup cama doğru attı. O sırada da cenin pozisyonuna gelip duvarı tuttum. Ondan sonra zaten büyük bir gürültü oldu. Taş ve tahtalar üstüme düşünce o sıra bayılmış gibi oldum. Gözümü açtığımda yerin altında olduğumuzu fark ettim. O sırada babam anneme sesleniyor ve annem de onu duyamamış. Babam bana 'Emirhan' diye seslendi, ben de 'baba iyi misin' dedim ama cevap vermedi. Ben de dışarı çıkmaya çalıştım. O ara annem de 'çıkmaya çalış' diyordu. Ben de 'anne öleceğiz, hakkını helal et' diyordum. Annem de 'çıkmaya çalış' diyerek umut veriyordu. Annem hemen ayağımın altındaydı ve ben de sağlam bir taş buldum ve taştan destek alarak yukarı çıktım. Elimin üstüne bir yastık düşmüştü, onu ittim ve bir elimi dışarı çıkardım. 'Bismillah' diyerek yukarı yani dışarıya çıktım" dedi.
Eşinin son sözü: 'Tülay öldüm, ölüyorum'
Olay anını anlatan eşi ile son konuşmalarına da değinen anne Tülay Ertaş, "Divandan cama doğru yöneldim ama karanlık olduğu için hatırlamıyorum. Adım atar atmaz sanki kıyamet koptu. Kendimize geldiğimizde 'Emirhan' dedim, Emirhan da 'Eyy Anne' dedi. ' İyi misin' dedim, 'Anne ölüyoruz, öleceğiz" dedi. Ben de öyle deme dedim. O bizden üstteydi ve ona çıkıp çıkamayacağını söyledim. Sonra 'besmele' ve 'tekbir' getirerek yukarı doğru çıktı. Çıktıktan sonra yardım çağır dedim ve o anda kim var kim yok anımsayamıyorum. Ondan sonra orayı eştiler ve kurtardılar. Toprağı eştikten sonra baktım ki yumuşaklık var. Karanlık olduğu için hiçbir şeye göremiyordum yukarıdan bana ışık tuttukları için etrafımı görebiliyordum. Elimle üzerimdeki toprağı temizlerken eşimin bir ayağı benim bacağımın altında bir ayağı da üstümde. O anda zaten dünyam başıma yıkıldı. Eşimin ayağını tuttum bayılmıştır diye, 'Ramazan, Ramazan' diye seslendim. Ayağına vurdum ve bir tepki vermedi. Ben ona seslendiğimde sadece iki kelime söyledi. 'Ramazan iyi misin' dedim, 'Yok Tülay öldüm' dedi. 'Ben öldüm, ölüyorum' o kadarcık bir kelime. O sıra eşimin ayağını kucakladım. Ancak yardıma gelenler sakin ol bayılmıştır, gelip kurtaracaklar deyip umut verdiler" ifadelerini kullandı. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.