Depreme hiç hazır değiliz
19 Haziran'da İstanbul Kartal'da meydana gelen 3.9 gibi küçük bir depremde dahi 4 katlı bir binanın ağır hasar görmesi, beklenen büyük İstanbul depremi konusunda endişeleri arttırdı. Olası büyük depremde megakentte 100 bin binanın ağır hasar alacağının ifade edilmesine rağmen Kanal İstanbul için harcanacak paranın depreme hazırlık için neden harcanmadığı ise merak ediliyor!
21.06.2021 18:02:00





EYÜP KABİL / HABER ANALİZ
Cumartesi günü meydana gelen merkez üssü İstanbul'un Kartal ilçesi olan 3.9 büyüklüğündeki depremin ardından, Pendik'te 4 katlı bir apartmanda ağır hasar oluşması, beklenen büyük İstanbul depremi için endişeleri arttırdı. Böylesine küçük bir depremde bile İstanbul'da kolonları patlayan bina olması gözleri, sayıları on binlerce olan kentteki eski binalara çevirdi.
19 Haziran'da saat 15.07'de merkez üssü Kartal olan 3.9 şiddetinde deprem meydana geldi. AFAD'dan yapılan açıklamaya göre depremin derinliği 7 kilometre olarak ölçüldü. Depremin ardından Pendik Kaynarca Mahallesi'nde hasar oluştuğu belirtilen 4 katlı apartmanda yaşayanlar tahliye edildi.
6 Şubat 2019 tarihinde yine Kartal'da Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokak'taki Yeşilyurt Apartmanı yıkılmıştı. Acı olay sonrasında 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi ise yaralı kurtarılmıştı. Yeşilyurt apartmanı herhangi bir deprem etkisiyle yıkılmamıştı.
6 Mayıs 2021 tarihinde ise Zeytinburnu'nda Sümer mahallesinde 5 katlı bina yine deprem olmadan çökmüştü. Bina çatlaklar oluşunca bir gece önceden boşaltıldığı için herhangi bir can kaybı yaşanmamıştı.
100 bin bina oturulamaz hale gelecek
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, Kandilli Rasathanesi ile birlikte hazırladığı çalışmaya göre, İstanbul'da yaşanacak büyük bir deprem durumunda, 39 ilçede yaklaşık 100 bin binada orta ve üstü hasar meydana gelmesi bekleniyor. Çalışmanın sonuçlarına göre olası bir yıkıcı İstanbul depreminde ortaya çıkacak bina hasarları ve geçici barınma ihtiyaçlarının büyüklüğü de dikkat çekici.
İstanbul'daki yapıların Bahçelievler'de yüzde 83'ü, Bayrampaşa'da yüzde 91'i, Beykoz'da üçte ikisi, Güngören'de yüzde 90'ı, Şişli'de yüzde 92'si 20 yaş ve üstü; Beşiktaş'ta yaklaşık yarısı, Adalar'da yarıdan fazlası, Eyüp'te ise üçte biri 40 ve üstü yaşta bulunuyor.

22 yıl heba edildi
1999 depreminin ardından aradan 22 yıl geçmesine rağmen İstanbul'daki 100 bin yapının hala yıkılma tehlikesi altında olması zamanın hiç de iyi kullanılmadığını gösteriyor. Yüzbinlerce insanın öleceği, barınma ve toplanma alanlarının kesin olarak yetersiz kalacağı olası deprem felaketi, İstanbul için kapının eşiğindeyden iktadarın Kanal İstanbul projesine yoğunlaşması uzmanlar tarafından son dererece sakıncalı bulunuyor.
İstanbullular da 100 milyar TL'ye yakın bir paraya mal olacak olan Kanal İstanbul projesi yerine bu paranın depreme hazırlık için kullanılmasını istiyor.
'Kanal İstanbul yapılırsa Marmara'yı kurtaramayız'
Bilim Akademisi Üyesi ve İTÜ Jeoloji Mühendisi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul'un Marmara ve İstanbul için başta deprem olmak üzere çeşitli riskleri barındırdığına dikkat çekiyor. 26 Haziran'da ilk temeli atılacağı açıklanan Kanal İstanbul için kısa süre önce uyarılarda bulunan Prof. Görür, "Kanalın Marmara'ya açılan bölümünde depremin şiddeti minimum 9 olacak. Kanal İstanbul yapılırsa Marmara'yı kurtarma şansı ortadan kalkacak" dedi.
Kanal İstanbul'un geri dönülemeyecek tahribata yol açacağını söyleyen Görür, "İdeoloji, partizanlık, siyasi görüşlerden uzak tamamen bilimsel verilere göre Kanal İstanbul'un yapılması son derece riskli" ifadelerini kullandı. Hükümet yetkililerini uyaran Görür, "Kanal güzergahı, jeolojik ve geoteknik olarak sorunlu bir zemin. Marmara Denizi'ne yakın kesimler, özellikle Sazlıdere ve güneyinde risk, deprem açısından daha fazla. Çünkü depremde ortaya çıkan ve yıkıcı olan 'S dalgası' bu bölgelerden geçerken zeminin özelliği gereği hızlı ilerlemeyecek. Göreceli olarak bu alanda daha fazla duracak ve daha yıkıcı olacak. Ayrıca kanalın Marmara'ya açılan bölümünde depremin şiddeti minimum 9 olacak" dedi.
Deprem en önemli önceliktir
Önceliğin insan hayatını tehdit eden depreme verilmesi konusunda siyasiler de dikkat çekiyor. Bu konuda sık sık yaptığı açıklamalarda Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Türkiye'de en önemli önceliğin depreme hazırlık konusu olması gerektiğine vurgu yaparak, bu konunun insan hayatını doğrudan tehdit ettiğinden asla ihmal edilemeyecek ve ertelenemeyecek bir mesele olduğunu söyledi.
BTP lideri Baş, "Türkiye'de önceliğimiz depreme hazırlıklar olmalıdır, çünkü vatandaşlarımızın hayatı söz konusudur. On binlerce kilometre yol yapsanız, yüzlerce havalimanı yapsanız, onlarca kanallar da açsanız, depremde yitirdiğimiz bir canı dahi geri getiremezsiniz. Bu yüzde biz deprem konusunda milletimizi koruyabilmek için alınması gereken tedbirleri erteleyemeyiz" şeklinde konuştu. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Kanal İstanbul gibi projelere harcanacak milyarlarca liranın öncelikle olası depremlere karşı vatandaşların can güvenliğinin sağlanması için harcanmasının çok daha doğru olacağının altını çizdi.
Cumartesi günü meydana gelen merkez üssü İstanbul'un Kartal ilçesi olan 3.9 büyüklüğündeki depremin ardından, Pendik'te 4 katlı bir apartmanda ağır hasar oluşması, beklenen büyük İstanbul depremi için endişeleri arttırdı. Böylesine küçük bir depremde bile İstanbul'da kolonları patlayan bina olması gözleri, sayıları on binlerce olan kentteki eski binalara çevirdi.
19 Haziran'da saat 15.07'de merkez üssü Kartal olan 3.9 şiddetinde deprem meydana geldi. AFAD'dan yapılan açıklamaya göre depremin derinliği 7 kilometre olarak ölçüldü. Depremin ardından Pendik Kaynarca Mahallesi'nde hasar oluştuğu belirtilen 4 katlı apartmanda yaşayanlar tahliye edildi.
6 Şubat 2019 tarihinde yine Kartal'da Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokak'taki Yeşilyurt Apartmanı yıkılmıştı. Acı olay sonrasında 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi ise yaralı kurtarılmıştı. Yeşilyurt apartmanı herhangi bir deprem etkisiyle yıkılmamıştı.
6 Mayıs 2021 tarihinde ise Zeytinburnu'nda Sümer mahallesinde 5 katlı bina yine deprem olmadan çökmüştü. Bina çatlaklar oluşunca bir gece önceden boşaltıldığı için herhangi bir can kaybı yaşanmamıştı.
100 bin bina oturulamaz hale gelecek
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, Kandilli Rasathanesi ile birlikte hazırladığı çalışmaya göre, İstanbul'da yaşanacak büyük bir deprem durumunda, 39 ilçede yaklaşık 100 bin binada orta ve üstü hasar meydana gelmesi bekleniyor. Çalışmanın sonuçlarına göre olası bir yıkıcı İstanbul depreminde ortaya çıkacak bina hasarları ve geçici barınma ihtiyaçlarının büyüklüğü de dikkat çekici.
İstanbul'daki yapıların Bahçelievler'de yüzde 83'ü, Bayrampaşa'da yüzde 91'i, Beykoz'da üçte ikisi, Güngören'de yüzde 90'ı, Şişli'de yüzde 92'si 20 yaş ve üstü; Beşiktaş'ta yaklaşık yarısı, Adalar'da yarıdan fazlası, Eyüp'te ise üçte biri 40 ve üstü yaşta bulunuyor.

22 yıl heba edildi
1999 depreminin ardından aradan 22 yıl geçmesine rağmen İstanbul'daki 100 bin yapının hala yıkılma tehlikesi altında olması zamanın hiç de iyi kullanılmadığını gösteriyor. Yüzbinlerce insanın öleceği, barınma ve toplanma alanlarının kesin olarak yetersiz kalacağı olası deprem felaketi, İstanbul için kapının eşiğindeyden iktadarın Kanal İstanbul projesine yoğunlaşması uzmanlar tarafından son dererece sakıncalı bulunuyor.
İstanbullular da 100 milyar TL'ye yakın bir paraya mal olacak olan Kanal İstanbul projesi yerine bu paranın depreme hazırlık için kullanılmasını istiyor.
'Kanal İstanbul yapılırsa Marmara'yı kurtaramayız'
Bilim Akademisi Üyesi ve İTÜ Jeoloji Mühendisi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul'un Marmara ve İstanbul için başta deprem olmak üzere çeşitli riskleri barındırdığına dikkat çekiyor. 26 Haziran'da ilk temeli atılacağı açıklanan Kanal İstanbul için kısa süre önce uyarılarda bulunan Prof. Görür, "Kanalın Marmara'ya açılan bölümünde depremin şiddeti minimum 9 olacak. Kanal İstanbul yapılırsa Marmara'yı kurtarma şansı ortadan kalkacak" dedi.
Kanal İstanbul'un geri dönülemeyecek tahribata yol açacağını söyleyen Görür, "İdeoloji, partizanlık, siyasi görüşlerden uzak tamamen bilimsel verilere göre Kanal İstanbul'un yapılması son derece riskli" ifadelerini kullandı. Hükümet yetkililerini uyaran Görür, "Kanal güzergahı, jeolojik ve geoteknik olarak sorunlu bir zemin. Marmara Denizi'ne yakın kesimler, özellikle Sazlıdere ve güneyinde risk, deprem açısından daha fazla. Çünkü depremde ortaya çıkan ve yıkıcı olan 'S dalgası' bu bölgelerden geçerken zeminin özelliği gereği hızlı ilerlemeyecek. Göreceli olarak bu alanda daha fazla duracak ve daha yıkıcı olacak. Ayrıca kanalın Marmara'ya açılan bölümünde depremin şiddeti minimum 9 olacak" dedi.
Deprem en önemli önceliktir
Önceliğin insan hayatını tehdit eden depreme verilmesi konusunda siyasiler de dikkat çekiyor. Bu konuda sık sık yaptığı açıklamalarda Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Türkiye'de en önemli önceliğin depreme hazırlık konusu olması gerektiğine vurgu yaparak, bu konunun insan hayatını doğrudan tehdit ettiğinden asla ihmal edilemeyecek ve ertelenemeyecek bir mesele olduğunu söyledi.
BTP lideri Baş, "Türkiye'de önceliğimiz depreme hazırlıklar olmalıdır, çünkü vatandaşlarımızın hayatı söz konusudur. On binlerce kilometre yol yapsanız, yüzlerce havalimanı yapsanız, onlarca kanallar da açsanız, depremde yitirdiğimiz bir canı dahi geri getiremezsiniz. Bu yüzde biz deprem konusunda milletimizi koruyabilmek için alınması gereken tedbirleri erteleyemeyiz" şeklinde konuştu. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Kanal İstanbul gibi projelere harcanacak milyarlarca liranın öncelikle olası depremlere karşı vatandaşların can güvenliğinin sağlanması için harcanmasının çok daha doğru olacağının altını çizdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.