-Mahzuni Çiçek'e-
Bağımıza girmişler, gülümüzü dermişler, dalımızı kırmışlar, binbir tuzak kurmuşlar, çevremizi sarmışlar, küheylanı yormuşlar, bağrımızı yarmışlar desem, ne dersin?
El üstünde arsızlar, baştacıdır hırsızlar, kılavuzdur nursuzlar; böyle ters gidişattan, ateş üşür, kar sızlar desem ne dersin?
Haçlılar saldırıyor, günbegün öldürüyor, hayattan yıldırıyor; evi yıkılan bizler, canı yakılan bizler, malı yok olan bizler desem, ne dersin?
Vatan dardadır, çıkış zordadır, yürek kordadır; umut yardadır desem ne dersin?
Elekten eleniyoruz, kundağa beleniyoruz, hazinenin üstünde, durup dileniyoruz, desem ne dersin?
Kargalar dil öğretir, perhizi fil öğretir, sinekler bal üretir desem, ne dersin?
Haramiler bir olup hazineye dalmışlar, emekleri çalmışlar, ne var ne yok almışlar, minareyi çalınca kılıfı da bulmuşlar, mercimek yolar gibi memleketi yolmuşlar desem, ne dersin?
Zehiri akıtan yılan doktor kesilmiş başa, milyonlar alkışlıyor "yaşa doktor bey yaşa" yoksulun eli gitmez ne ekmeğe ne aşa, alınteri hırsızı hem bey olmuş hem paşa, kota üstüne kota hem toprağa hem taşa, mecal yok ki millete ya kükreye ya coşa, can düşmanın ardından gidiyor koşa koşa desem, ne dersin?
Şeker katılmamış bal arıyoruz, bizi uyaracak dil arıyoruz, tutunalım diye dal arıyoruz, sarılalım diye el arıyoruz, düze çıkaracak yol arıyoruz desem, ne dersin?
Yâdellerde çok dolaştık, artık öze dönelim. Kış çok uzun sürdü yaza dönelim. Batı ile doğu uyuşmazlığı var biz, bize dönelim, bize bizi hatırlatacak söze dönelim, özellikle seher vakitlerinde naza-niyaza dönelim desem, ne dersin?
Düşmanlara hep birlikte karşı çıkalım; dostalara selam çakalım, bayrağımıza-bağımsızlığımıza gözümüz gibi bakalım, gül ekelim, gül biçelim, gül kokalım, muzdarip insanlığın başına, insanca yaşama tacını yeniden, bir kez daha biz takalım, maddi ve manevi kalkınmak için seferberlik meşalesini hemen yakalım desem, ne dersin?
Yarın çok geç olabilir, geç kalırsak işimiz daha da güç olabilir, bin yıllık birikimimiz -Allah korusun- hiç olabilir, bugün kısmen olduğu gibi yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz düşmanlar tarafından iç olabilir, gün gelir ki vatandan, bayraktan, bağımsızlıktan söz etmek suç olabilir; öyleyse, Allah için elimizi çabuk tutalım desem, ne dersin?
Oyunları bozmak için,
Düğümleri çözmek için
Vatan düşmanlarını ezmek için,
Hürriyet içinde gezmek için,
Daha nice destanlar yazmak için
Hile ve tuzakları sezmek için,
biraz daha, çok daha
Basiret...
Firaset...
Şecaat...
Cesaret
Desem, ne dersin?
Bağımıza girmişler, gülümüzü dermişler, dalımızı kırmışlar, binbir tuzak kurmuşlar, çevremizi sarmışlar, küheylanı yormuşlar, bağrımızı yarmışlar desem, ne dersin?
El üstünde arsızlar, baştacıdır hırsızlar, kılavuzdur nursuzlar; böyle ters gidişattan, ateş üşür, kar sızlar desem ne dersin?
Haçlılar saldırıyor, günbegün öldürüyor, hayattan yıldırıyor; evi yıkılan bizler, canı yakılan bizler, malı yok olan bizler desem, ne dersin?
Vatan dardadır, çıkış zordadır, yürek kordadır; umut yardadır desem ne dersin?
Elekten eleniyoruz, kundağa beleniyoruz, hazinenin üstünde, durup dileniyoruz, desem ne dersin?
Kargalar dil öğretir, perhizi fil öğretir, sinekler bal üretir desem, ne dersin?
Haramiler bir olup hazineye dalmışlar, emekleri çalmışlar, ne var ne yok almışlar, minareyi çalınca kılıfı da bulmuşlar, mercimek yolar gibi memleketi yolmuşlar desem, ne dersin?
Zehiri akıtan yılan doktor kesilmiş başa, milyonlar alkışlıyor "yaşa doktor bey yaşa" yoksulun eli gitmez ne ekmeğe ne aşa, alınteri hırsızı hem bey olmuş hem paşa, kota üstüne kota hem toprağa hem taşa, mecal yok ki millete ya kükreye ya coşa, can düşmanın ardından gidiyor koşa koşa desem, ne dersin?
Şeker katılmamış bal arıyoruz, bizi uyaracak dil arıyoruz, tutunalım diye dal arıyoruz, sarılalım diye el arıyoruz, düze çıkaracak yol arıyoruz desem, ne dersin?
Yâdellerde çok dolaştık, artık öze dönelim. Kış çok uzun sürdü yaza dönelim. Batı ile doğu uyuşmazlığı var biz, bize dönelim, bize bizi hatırlatacak söze dönelim, özellikle seher vakitlerinde naza-niyaza dönelim desem, ne dersin?
Düşmanlara hep birlikte karşı çıkalım; dostalara selam çakalım, bayrağımıza-bağımsızlığımıza gözümüz gibi bakalım, gül ekelim, gül biçelim, gül kokalım, muzdarip insanlığın başına, insanca yaşama tacını yeniden, bir kez daha biz takalım, maddi ve manevi kalkınmak için seferberlik meşalesini hemen yakalım desem, ne dersin?
Yarın çok geç olabilir, geç kalırsak işimiz daha da güç olabilir, bin yıllık birikimimiz -Allah korusun- hiç olabilir, bugün kısmen olduğu gibi yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz düşmanlar tarafından iç olabilir, gün gelir ki vatandan, bayraktan, bağımsızlıktan söz etmek suç olabilir; öyleyse, Allah için elimizi çabuk tutalım desem, ne dersin?
Oyunları bozmak için,
Düğümleri çözmek için
Vatan düşmanlarını ezmek için,
Hürriyet içinde gezmek için,
Daha nice destanlar yazmak için
Hile ve tuzakları sezmek için,
biraz daha, çok daha
Basiret...
Firaset...
Şecaat...
Cesaret
Desem, ne dersin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025