Amerikan kaynaklarının, BOP ortakçısı AKP hükümetini ve PKK terörüyle sıcak çatışma halinde olan Türk ordusunu “anlık istihbaratta madara” etmesinin, Türk milleti tarafından fark edilmesi Amerika’yı sinirlendirmeye başladı.
Suriye uçağının indirilmesindeki madara yaraya tuz basmış oldu.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone mikrofonu kaptı, meydan okur gibi ikazlarda bulundu.
Şemdinli Aktütün Karakolu baskını hatırlayın…
34 sivilin öldüğü Uludere katliamını hatırlayın…
Buralardaki “anlık istihbarat oyunları” milletimizin hafızasına kazınmış!
Suriye uçağının indirilmesindeki istihbarat oyunu ise Türkiye’yi tam bir facia ila karşı karşıya bırakma manevrası.
Halk nezdinde “istihbarat oyunu” deşifre oldu.
Amerikan Büyükelçisi Ricciardone’nun sigortası attı. Şu çıkışı yapıyor:
PKK ile mücadele konusunda ABD’ye yönelik şüphe beni üzüyor, hatta sinirlendiriyor. Böyle olunca düşman, müttefikler arası ilişkiye şüphe yerleştirmekte başarılı oluyor.
Amerika dışında bir ülkenin büyükelçisi, bu iş beni sinirlendiriyor diye bir çıkış yapsa, Erdoğan mangalda kül bırakmaz, tüm külhanbeyliğini konuştururdu.
Konuşan Amerikan elçisi olunca, AKP hükümeti hazım ilacı kullanıyor. Türk askerinin başına Süleymaniye’de işgalci ABD askerleri tarafından çuval geçirildiği günlerde kullandığı gibi!
Bunların istihbarat ve aklıyla Büyük Ortadoğu coğrafyasında iş gören bir hükümet, iflah olur mu?
Bunca tecrübeden ders almak bir tarafa, Amerika’ya BOP teslimiyetinde zirve yapan AKP hükümeti, Suriye konusunda da çuvalladı.
Amerikan aklıyla “Suriye’de iç savaş çıkartan muhalif terör çeteleri”ne destek sağlıyor.
Amerikan talimatıyla külhanbeylik yapıyor.
Aynı Amerikan istihbaratıyla Suriye uçağının indirilmesinde madara oluyor.
Uçaktan çıkan malzemelerin niteliği abartılarak, “madara olma vaziyeti” örtülmeye çalışılıyor.
Suriye uçağındaki kargoya ilişkin uzmanların şu ortak kanaati gün geçtikçe kesinleşiyor:
İndirilen Suriye uçağında silah-mühimmat falan çıkmadı. Bizim askerin Türk Hava Yolları’na taşıttığı cinsten, sivil uçaklarda taşınması yasak olmayan, askeri malzemeler çıktı.
Son derece basit böyle bir istihbarat oyunu, Türkiye’yi Rusya ile karşı karşıya getiriyor.
Putin-Erdoğan görüşmesi askıya alınıyor, erteleniyor.
Türkiye, onun-bunun lafıyla bir o komşusuyla, bir bu komşusuyla dalaşıyor, hatta savaş naraları atıyor.
AKP hükümeti, gerçekten ülkemizde ve bölgemizde huzur ve istikrar istiyorsa, bu BOP’lu istihbarat ve diplomasi geleneğini acilen değiştirmelidir.
Türkiye’yi Suriye’deki “isyancı muhalif terör çetelerinin emir eri ve hizmetçisi” pozisyonuna sokanlar, sadece Esad yönetimiyle değil, bütün komşularıyla düşman hale getiriyorlar.
Bunun maliyeti az değil…
Bu maliyetin üstüne bir de savaş naralarının maliyeti var ki, Türk milleti bu ağır faturaları artık taşıyamıyor.
PKK terörüne kurban verdiği 5-10 şehit cenazesini taşımaya takati kalmayan Türk milleti, Amerikan aklı ve istihbarat oyunuyla Suriye ekseninde Rusya, Çin, Hindistan, İran, Irak ve Hizbullah ile karşı karşıya gelmenin faturasını taşıyamaz… Günlük 5-10 şehit cenazesini taşımaktan omuzları çökmeye başlayan milletimiz, böyle bir kirli dalaş halinde sırtına yüklenmek durumunda kalacağı günlük 500-1000 cenazeyi taşımaya takat yetiremez.
AKP hükümetini bölge ve dünya savaşına sürüklemeye çalışan şu gözleri ve kalemleri kan bürümüş hacılar, hocalar ve yandaşlar, kesecekleri kurban kanında kendilerini seyretsinler. Prof. Dr. Ali Murat Daryal hocanın dikkat çektiği üzere, kana susamış iç dünyaları belki biraz sükun bulur!
Suriye uçağının indirilmesindeki madara yaraya tuz basmış oldu.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone mikrofonu kaptı, meydan okur gibi ikazlarda bulundu.
Şemdinli Aktütün Karakolu baskını hatırlayın…
34 sivilin öldüğü Uludere katliamını hatırlayın…
Buralardaki “anlık istihbarat oyunları” milletimizin hafızasına kazınmış!
Suriye uçağının indirilmesindeki istihbarat oyunu ise Türkiye’yi tam bir facia ila karşı karşıya bırakma manevrası.
Halk nezdinde “istihbarat oyunu” deşifre oldu.
Amerikan Büyükelçisi Ricciardone’nun sigortası attı. Şu çıkışı yapıyor:
PKK ile mücadele konusunda ABD’ye yönelik şüphe beni üzüyor, hatta sinirlendiriyor. Böyle olunca düşman, müttefikler arası ilişkiye şüphe yerleştirmekte başarılı oluyor.
Amerika dışında bir ülkenin büyükelçisi, bu iş beni sinirlendiriyor diye bir çıkış yapsa, Erdoğan mangalda kül bırakmaz, tüm külhanbeyliğini konuştururdu.
Konuşan Amerikan elçisi olunca, AKP hükümeti hazım ilacı kullanıyor. Türk askerinin başına Süleymaniye’de işgalci ABD askerleri tarafından çuval geçirildiği günlerde kullandığı gibi!
Bunların istihbarat ve aklıyla Büyük Ortadoğu coğrafyasında iş gören bir hükümet, iflah olur mu?
Bunca tecrübeden ders almak bir tarafa, Amerika’ya BOP teslimiyetinde zirve yapan AKP hükümeti, Suriye konusunda da çuvalladı.
Amerikan aklıyla “Suriye’de iç savaş çıkartan muhalif terör çeteleri”ne destek sağlıyor.
Amerikan talimatıyla külhanbeylik yapıyor.
Aynı Amerikan istihbaratıyla Suriye uçağının indirilmesinde madara oluyor.
Uçaktan çıkan malzemelerin niteliği abartılarak, “madara olma vaziyeti” örtülmeye çalışılıyor.
Suriye uçağındaki kargoya ilişkin uzmanların şu ortak kanaati gün geçtikçe kesinleşiyor:
İndirilen Suriye uçağında silah-mühimmat falan çıkmadı. Bizim askerin Türk Hava Yolları’na taşıttığı cinsten, sivil uçaklarda taşınması yasak olmayan, askeri malzemeler çıktı.
Son derece basit böyle bir istihbarat oyunu, Türkiye’yi Rusya ile karşı karşıya getiriyor.
Putin-Erdoğan görüşmesi askıya alınıyor, erteleniyor.
Türkiye, onun-bunun lafıyla bir o komşusuyla, bir bu komşusuyla dalaşıyor, hatta savaş naraları atıyor.
AKP hükümeti, gerçekten ülkemizde ve bölgemizde huzur ve istikrar istiyorsa, bu BOP’lu istihbarat ve diplomasi geleneğini acilen değiştirmelidir.
Türkiye’yi Suriye’deki “isyancı muhalif terör çetelerinin emir eri ve hizmetçisi” pozisyonuna sokanlar, sadece Esad yönetimiyle değil, bütün komşularıyla düşman hale getiriyorlar.
Bunun maliyeti az değil…
Bu maliyetin üstüne bir de savaş naralarının maliyeti var ki, Türk milleti bu ağır faturaları artık taşıyamıyor.
PKK terörüne kurban verdiği 5-10 şehit cenazesini taşımaya takati kalmayan Türk milleti, Amerikan aklı ve istihbarat oyunuyla Suriye ekseninde Rusya, Çin, Hindistan, İran, Irak ve Hizbullah ile karşı karşıya gelmenin faturasını taşıyamaz… Günlük 5-10 şehit cenazesini taşımaktan omuzları çökmeye başlayan milletimiz, böyle bir kirli dalaş halinde sırtına yüklenmek durumunda kalacağı günlük 500-1000 cenazeyi taşımaya takat yetiremez.
AKP hükümetini bölge ve dünya savaşına sürüklemeye çalışan şu gözleri ve kalemleri kan bürümüş hacılar, hocalar ve yandaşlar, kesecekleri kurban kanında kendilerini seyretsinler. Prof. Dr. Ali Murat Daryal hocanın dikkat çektiği üzere, kana susamış iç dünyaları belki biraz sükun bulur!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019