logo
04 MAYIS 2024

'Devlet gemimiz herkesi taşır'

17.08.2002 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), İzmir, İskenderun, Tarsus'ta düzenlediği "AB'ye Karşı Bağımsız Türkiye" mitinglerine Adana ilimizi de ekledi. Uğur Mumcu (İstasyon) meydanını tıklım tıklım dolduran on binlerce Adanalı, kimi görme özürlü habercilerin aksine suya hasret toprak misali karşıladıkları Prof. Dr. Haydar Baş'a görülmedik teveccühte bulundular. İnsanımızı insan yerine koyan ve iktisat tarihine geçecek projelerini dinleyince de "Şimdiye kadar nerede kaldınız?" diye hem ağladılar, hem de desteklerini esirgemeyeceklerini belirttiler.

Büyük Devlet, güçlü ordu

Ağustos'un bilinen sıcağı altında Uğur Mumcu (İstasyon) meydanına akın eden Adanalılara hitaben bir konuşma yapan 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, tarihin en medeni, meziyetli milleti olan, bütün insanlığa can, mal, namus, vatan, din ve vicdan emniyetini, hürriyetini doya doya yaşatan Türk milletinin, ilanihaye ayakta kalabilmesi ve aynı emniyetleri bütün insanlığa tekrar yaşatabilmesi için, devletinin, kâinat devletine dönüşmesi, dünyanın da en güçlü ordusuna sahip olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, devleti ve orduyu küçültme girişiminde bulunanların, 1919'da, ordusunu terhis etmek suretiyle Osmanlıyı haritadan silmek isteyen Lord Curzon'un, İngiliz'in oyununa alet olmaktan başka bir iş yapmadıklarını ifade etti.

Yenilikçi oyunu oynayan eskiler

Türkiye'nin ne hale geldiğini herkesin gördüğünü, bu ülkeyi bu hale getirenlerin ise yeni bir oyunla, "yenilikçi" oyunuyla tekrar halkın karşısına çıkarak "memleketi bunalımdan, buhrandan kurtaracağız" dediklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'yi yıpratmış, yıkıma uğratmış eskimişlerin bu oyununa dikkat çekerek, Türkiye'yi kurtarmak istiyorsak, 3 Kasım'da, "evet" mührünün, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, bir kâinat devleti olarak ayağa dikecek olan BTP'nin 16 yıldızlı hilalinin altına basılmasını istedi. Bu eskilerin en büyük özelliğinin AB yandaşı olmak olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti. "Milleti o hale getirdiler ki, bir lokma ekmeğe, bir kaşık suya muhtaç ettiler. Şimdi de, 'milletin iş, aş bulabilmesi için AB'ye girmemiz lazım. Şayet AB'ye giremezsek aşımız da, işimiz de olmaz' diyorlar. Aslında bu, büyük bir itiraftır. Yıllardan beri Türkiye'yi idare eden insanların yerinde olsam utanır geri çekilirim. Bu sözleri söyleyemem. Bu sözler şu manaya geliyor: 'Yani biz Türk milletini aç, çıplak, işsiz bıraktık. Şimdi Avrupa'nın kapısına dilenmeye gidiyoruz. Hep beraber dilenmeye var mısınız?' diyorlar. Uyum yasaları çıktı. Bu uyum yasaları Türkiye'yi parçalamaktır, pazarlamaktır. Bu yasaların altında hükümetin bütün ortaklarının imzası var mı, yok mu? Bunların genel başkanlarını tanıyor musunuz? Devlet Bahçeli kardeşime, bu meydandan, yiğit Adanalımla beraber hitap ediyor ve "Ben seni destekledim. Hakkım sana haram olsun" diyorum. Çünkü, idam yasasını çıkartmakla, benim yiğitlerimi dağda parçaladın, geldin benim yanımda oturup ağlıyorsun. Halkımızın arasında bir söz var. 'Dağda canavarla parçalar, gelir seninle oturup ağlar.' Bunların hali bu değil mi? MHP'ye, 3 Kasım'da, layık olduğu dersi, Adanalı olarak vermeye hazır mıyız?

Topraksız köylüye

hazine arazisi

Reform niteliğindeki projelerini de anlattığı konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, işe tarım kesiminden, başladı. Prof. Dr. Haydar Baş, tarım kesiminde çalışanlara daha tohumunu tarlasına atmadan altı ay evvel ürün tutarının % 50'sini avans olarak verme, bu kesimi her şartta destekleme, ürünlerine pazar bulma, çiftçinin mevcut faiz borçlarını silme, borcun aslını da cebinden bir kuruş çıkmadan verilecek avans ile ödeme projelerini burada da tekrarladıktan sonra, toprağı olmayan vatandaşları kapsayan yeni bir projesini daha şöyle açıkladı: "Adam çalışmak istiyor. Ama toprağı yok. Devletin binlerce dönüm hazine arazisi var. Toprağı işlemek isteyen kardeşlerimize bu topraklardan bedava vereceğiz. Yani biz toprak ağası, toprak zengini olan insanın elindeki toprağa dokunmayacağız. Gerekirse onu yine toprakla destekleyeceğiz." Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Hayvancılıkla uğraşan kardeşlerimize de faizsiz kredi verilecek. Ürettiklerine dünya pazarında pazar bulunacaktır. Onun için Meclis'te bulunan arkadaşlarımız Meclis'te kavga yapmayacak. Kavga yapılıyor mu? Yapılıyor. Meclis'te adam öldürmeyecek. Adam öldürüldü mü? Evet. Bütün bunlara son verilecek. Milletvekili arkadaşlar, eline çantasını alacak, sanayi, ticaret odalarından temsilcilerle dünyayı karış karış dolaşacaklar. Senin Adana'da yetiştirdiğin ürünü dünya malı, dünya markası yapacağım. Var mısın?"

Tüketiciye vergi yok

Faizsiz, uzun vadeli kredi sisteminin sanayiciyi, nakliyeciyi, otobüs ve taksi şoförlerini, KOBİ'leri, esnafı, üretim projesi olup da üretmek isteyen herkesi kapsadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, vergisiz bir Türkiye oluşturacaklarını, 100 milyarın altında geliri olan hiç kimseden bir tek kuruş vergi almayacaklarını belirtti. Prof. Dr. Haydar Baş, iktisadi reformlarında vergi çarkının nasıl işleyeceğini şöyle anlattı: "Benim iktisat teorim, formülüm iki sınıfı ortaya getirmektedir. Biri tüketim sınıfı, ikincisi üretim sınıfıdır. Tüketim sınıfının vergi vermesi yanlıştır. O zaten tükettiği için en büyük vergiyi veriyor. Tüketici tüketmezse, üretici istediği kadar üretemez. Gömleği, ayakkabıyı, pantolonu vs. bir tane satar, on tane satamaz. Ama tüketici güçlü cebi dolu olursa, istediği kadar buğdayını, pirincini, ayakkabısını alır. Üreten de bol bol üretir. Benim sistemimde, tüketici vergi vermeyecek. Kim bol bol üretti, bol bol sattı, kazandı ise vergiyi o verecek."

Gemi bütün yükünü alır da gider

"Bu inkılapları, bir, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Mustafa Kemal Atatürk yaptı. İkincisini de bu fakir yapıyor" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugüne kadar 'sosyal devlet' dediler. Milleti hep kandırdılar. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Güneş doğdu, karanlık zail oldu" şeklinde konuşarak, inkılap niteliğindeki sosyal projelerinden bazılarını şöyle sıraladı:

"Emeklilerden vergi kesilmeyecek. Maaşları yüzde 100 artacak. Dünyanın en kıymetli varlıkları, cennetin bile ayaklarının altına serildiği annelere emeklilik hakkı verilecek. Devletin bir vazifesi de düşen insanın elinden tutmasıdır. Ama bizde devlet düşen insanın değil, karnını doyurmuş, cebini doldurmuş insanların elinden tutuyor. Cebin dolu ise sözün geçiyor. Boş ise kimse seni dinlemiyor. BTP iktidar olduğu gün, kimsesiz yaşlılar, hayatlarını devletin garantörlüğünde devam ettirecekler. Gençler imtihansız üniversiteye girebilecekler. Burs adedi ve miktarı arttırılacak. Evlenmek isteyip de evlenemeyenlere faizsiz yuva kurma kredisi vereceğiz. Evi olmayan vatandaşlara uzun vadeli, kira öder gibi kredilerle konut verilecek. Cezaevlerimiz mektep olacak. Mahkumlar kendi yararına, memleketimizin yararına kazanılacak. Hepsi bir sanat mensubu olacak. Hapishanede olduğu halde çalışacaklar, aldıkları ücretle çoluk çocuğuna para gönderecek. Çoluk çocuğuna bakacak. Vicdan azabından kurtulacak. Yeni doğan çocuğa karşılık aileye bir maaş ikramiye verilecek. Çocuğa da bir maaşın dörtte biri maaş bağlanacak. Yani bir ailenin dört çocuğu varsa aynen bir maaş gibi maaş alacak. Biz neslin önünü kesmek değil, nesli çoğaltmak istiyoruz. Bu millet Fatihleri yetiştirdi, Yavuzları yetiştirdi, Kanunileri yetiştirdi, Atatürkleri yetiştirdi. Şimdi yeni Yavuzlar, yeni Kanuniler, yeni Atatürkler yetişmesi lazım. O da sizin çoğalmanızla mümkün; var mısınız? Özürlülerin bizden biri olduğu bilinci geliştirilecek. Eğitilmesi mümkün olanların tamamına her türlü eğitim imkanı sağlanacak. Çalışma ve işçilik hakları geliştirilecek. Tedavi edilmesi veya eğitilmesi mümkün olmayan özürlü kardeşlerimiz, devletin garantisi altında hayatlarını devam ettirecekler. Şehit ailelerinin çocuklarının da her türlü barınma, eğitim ve sosyal hizmetleri devletimizin tam garantisi altında olacak."

Projelerini anlatırken Adanalılarla görülmedik bir diyalog kuran Prof. Dr. Haydar Baş, iki gencin "Hocam İmam Hatip Okulları ne olacak?" sorusuna, "Gemi giderken bütün yükünü alır da gider. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir gemidir. O hiç kimseyi karada bırakmaz. Merak etmeyin. Biz bu milleti kardeş etmeye, beraber etmeye, beraber yükseltmek için var olmaya geldik" şeklindeki tarihi cevabını verdiğinde meydan alkış tufanına gark oldu.

Bu bir hak etme olayıdır

BTP iktidara geldiği zaman işsizliğin, açlığın, yoksulluğun son bulacağını, vatandaşın bir elinin yağda, bir elinin balda olacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bütün bu projelerin gerçekleştirilmesi için kaynağın nereden bulunacağı ile bu günkü siyasilerin bunları neden yapamadığı sorularını da şöyle cevaplandırarak merakları giderdi: "Hocam, güzel de bu paraları nerden bulacaksın, diyorlar. Bankaları soyanların cebinden alacağım. 2,5 yıl içinde bankalardan, senden ne kadar soyuldu biliyor musun? 22 milyar dolar. Yetmedi. Biz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak IMF'den ve diğer tefecilerden aldığımız faizlere yılda 55 katrilyon ödüyoruz. İşte ben bu faizleri rafa kaldıracak ve bu parayı bu projeler için harcayacağım. 'Hocam bu imkanlar bugünkü siyasilerin elinde. Onlar niçin yapamadılar?' diyeceksiniz. Müseylemetül Kezzap diye yalancı bir peygamber vardı. 'Madem ki sen peygambersin, mucizeni göster' dediler. Ona bir gözü kör bayanı gönderdiler. Geldi, ikinci gözü de kör oldu. Bir davayı hak etmek, onu dava etmek, hak eden insanların hakkıdır. Bugüne kadar demek ki bunlar bu büyük milleti temsil hakkını sadece dilde elde etmişler, gönüllerine, vicdanlarına yer etmemişler. Onun için muvaffak olamadılar. Ama sizinle beraber olan bizler mutlaka muvaffak olacağız. Sene 1919, Mustafa Kemal Atatürk, ne diyor biliyor musunuz? 'Ben 1919'un 19 Mayıs'ında Samsun'a çıktığım gün elimde hiç bir maddi imkanım yoktu. Benim vicdanım dolduran, milletimin manevi gücü vardı. İşte ben savaşı bu güç ile, bu manevi güç ile, bu milletle kazandım.' Şimdi ben de bu manevi gücünüzle, sizlerle bu savaşı kazanacağım, var mısınız?"
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
7 ilçede 14 kişi gözaltına alındı
'Daltonlar' çetesine operasyon
'Artık sağlığım bu görevi yerine getirmeme izin vermiyor'
Genel başkanlığı bırakıyor
10 çocuktan 3'ü bu sorunu yaşıyor
Çocukların kabusu: Toksik ebeveyn
Kazanın üzerinden 81 gün geçti
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
Selvi'nin Kavala çıkışına destek Türkeş'ten geldi
'Düşünmek bile istemiyorum ama...'
40 dakikalık uçuş sonrası geri döndü
AJet uçağında bomba paniği
Görüşmenin ardından açıklama gelmedi
1.5 saatlik görüşmeye 2.5 saatlik izah
Tahmin yürütmek de zor
Elektriğe ve doğal gaza katmerli zam yolda
Çin arabaları Togg'un da baş belası
Togg'dan Tesla'ya 18 kat fark
Zanaatkârlık altın devrini yaşıyor
Kaynakçının maaşı mühendisi ikiye katlıyor
Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar
CHP neyin peşinde?
Beşiktaş uzatmalarda kazandı
Galibiyet golünü 90+7'de Worral attı
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
7 ilçede 14 kişi gözaltına alındı
'Daltonlar' çetesine operasyon
'Artık sağlığım bu görevi yerine getirmeme izin vermiyor'
Genel başkanlığı bırakıyor
10 çocuktan 3'ü bu sorunu yaşıyor
Çocukların kabusu: Toksik ebeveyn
Kazanın üzerinden 81 gün geçti
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
Selvi'nin Kavala çıkışına destek Türkeş'ten geldi
'Düşünmek bile istemiyorum ama...'
40 dakikalık uçuş sonrası geri döndü
AJet uçağında bomba paniği
Görüşmenin ardından açıklama gelmedi
1.5 saatlik görüşmeye 2.5 saatlik izah
Tahmin yürütmek de zor
Elektriğe ve doğal gaza katmerli zam yolda
Çin arabaları Togg'un da baş belası
Togg'dan Tesla'ya 18 kat fark
Zanaatkârlık altın devrini yaşıyor
Kaynakçının maaşı mühendisi ikiye katlıyor
Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar
CHP neyin peşinde?
Beşiktaş uzatmalarda kazandı
Galibiyet golünü 90+7'de Worral attı
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı

İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 'Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelan sonrası iki işçi kardeşimize daha ulaştık' dedi.
04.05.2024 07:35:00
Haber Merkezi
İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu
İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya hesabından Erzincan İliç'te meydana gelen heyelan sonrası hayatını kaybeden işçileri arama çalışmalarının devam ettiğini ve iki işçiye daha ulaşıldığını açıkladı.


Bakan Bayraktar yaptığı paylaşımda, 'Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmalarında iki işçi kardeşimize daha ulaştık. Diğer 5 madencimize ulaşmak için de ekiplerimiz 7 gün 24 saat çalışmalarını sürdürüyor. İşçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum' ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

Erzincan İliç'te 13 Şubat'ta Çöpler Altın Madeni sahasında siyanürlü liç yığının göçmesi sonucu toprağın kayması üzerine 9 işçi göçük altında kaldı. Liç yığını altında kalan 9 maden işçisinden 35 yaşındaki Uğur Yıldız'ın cansız bedenine kazadan 53 gün sonra ulaşılmıştı. 

Tuğrul Türkeş'ten Selvi'nin Osman Kavala çıkışına destek: Düşünmek bile istemiyorum ama...

AK Parti Milletvekili Tuğrul Türkeş, Osman Kavala'nın yeniden yargılanma talebini eleştirenlere tepki gösterdi, "Konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali birilerini rahatsız mı ediyor?" diye sordu.
04.05.2024 07:29:00
Haber Merkezi
Tuğrul Türkeş'ten Selvi'nin Osman Kavala çıkışına destek: Düşünmek bile istemiyorum ama...
Tuğrul Türkeş'ten Selvi'nin Osman Kavala çıkışına destek: Düşünmek bile istemiyorum ama...
AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Osman Kavala çıkışı gündem oldu. Türkeş X hesabından yaptığı paylaşımda Kavala'nın avukatlarının yeniden yargılama talep etmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

Osman Kavala Davası'nın uluslararası arenada Türkiye'yi zor duruma soktuğunu belirten Türkeş, Kavala'nın serbest bırakılması yönünde Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin kaleme aldığı ve MHP cephesinden ağır eleştiriler gelen yazıyı savundu.



Osman Kavala Davası'na vakıf olmayan kişilerin konuya dair görüş bildirdiğini savunan Türkeş ''Düşünmek bile istemiyorum ama; acaba konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali mi bazı çevreleri rahatsız ediyor?'' sorusunu sordu.

Türkeş'in açıklaması ve konuya dair soruları şöyle: 

'DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM AMA...'

''Türkiye'nin hem uluslararası alanda hem de iç hukuk açısından önemli bir davası olan ''Osman Kavala'' davasının avukatları, yargılamanın yenilenmesi dilekçesi vermişler.

Malumunuz Osman Kavala 2 yıldır yargılanıyor ve tutuklu. Konu medyada yer aldı.

Bir sürü (hukukçu) ve hukukçu sıfatı taşımayan kişiler davaya vakıf değilken ve en önemlisi dilekçenin tümünü görmeden konunun aleyhine fikir beyan etmeye başladılar.

Ben şahsen merak ediyorum bu kişiler neye dayanarak ve neye karşı çıktılar.

A- Abdulkadir Selvi'nin meseleyi yazmış olmasına mı?

B- Osman Kavala'nın nihayet tahliye olma ihtimalinin yüksek olmasına mı?

C- Türkiye'nin uluslararası arenada haksız ithamlardan kurtulmasına mı?

D- Kendilerinin bunu akıl edememesine mi?

E- Onların oluşturmaya çalıştıkları gri ortamdan sislerin dağılıyor olmasına mı?

F- Düşünmek bile istemiyorum ama; acaba konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali mi bazı çevreleri rahatsız ediyor?.''

Son bir yılda elektriğe sadece yüzde 2.4 zam yapılmış

Ekonomist Mustafa Sönmez, "TÜFE Nisanda yıllık yüzde 70 artarken, elektrikte artış yüzde 2.4'te tutulmuş. Seçim jesti yapılan doğal gazın yıllık azalışı yüzde 11'in üstünde. Benzin ve motorinde artış ise sırasıyla yüzde 98 ve yüzde 102! Elektrik ve doğal gazda biriken zam stresi korkunç" dedi.
04.05.2024 00:40:00
HASAN PARLAK
 Son bir yılda elektriğe sadece yüzde 2.4 zam yapılmış
 Son bir yılda elektriğe sadece yüzde 2.4 zam yapılmış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Nisanda aylık bazda yüzde 3.18, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 3.60 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 69.80, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 55.66 olarak gerçekleşti. Nisan 2024'te Nisan 2023'e göre en az artış gösteren ana grup yüzde 51.20 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 103.86 ile eğitim oldu. Lokanta ve oteller, yüzde 95.2 ile eğitimi izledi. Her iki grup da hizmet sektöründe yer alıyor ve ithal girdi oranı da düşük! Ulaştırma ise yüzde 80.39 artışla 3. sırada yer aldı.

Birçok ekonomist, Nisan ayı enflasyon verileri sonucunda gelecek aylarda farklı kalemlere gelebilecek muhtemel zamlarla ilgili endişelerini dile getirdi. Ekonomist Mustafa Sönmez, X hesabında, "TÜFE yıllık yüzde 70 artarken, elektrikte artış yüzde 2.4'te tutulmuş. Seçim jesti yapılan doğal gazın yıllık azalışı yüzde 11'in üstünde. Benzin ve motorinde artış ise sırasıyla yüzde 98 ve yüzde 102! Elektrik ve doğal gazda biriken zam stresi korkunç" diye yazdı. Merkez Bankası eski Başekonomisti Hakan Kara ise elektriğe ciddi zammın kapıda olduğunu, muhtemelen Temmuz-Ağustos aylarında yapılabileceğini söyledi. Kara, "Kemer sıkma dönemi asıl şimdi başlıyor" diye yazdı.

Ustaların maaşı mühendislerden yüksek

 
Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği(GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu, "Şu anda gemi ve yat endüstrisinde başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL’den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL’den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL’yi geçiyor" dedi.
04.05.2024 00:04:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Ustaların maaşı mühendislerden yüksek
 Ustaların maaşı mühendislerden yüksek

MAST - İzmir Boat Show Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, 1 Mayıs'ta ikinci kez kapılarını açtı. Fuar 5 Mayıs Pazar günü akşam saatlerine kadar ziyaret edilebilecek. ED Fuarcılık ile İZFAŞ tarafından ikinci kez düzenlenen fuarda bilinen tekne markaları, sektörün en büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmaları bir araya geldi. Geçen yıl Almanya'dan Körfez ülkelerine, İtalya'dan Macaristan'a kadar birçok ülkeden ve Türkiye'nin dört bir yanından yerli-yabancı olmak üzere toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği fuarı, bu yıl 30 binden fazla kişinin gezmesi beklenirken, fuar alanı da geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. 50 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarda farklı büyüklüklerde 300'e yakın tekne sergileniyor.

Ucuzu da var, pahalısı da

Fuarın destekçileri arasında Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) ile İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER) de yer alıyor. ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan, fuarda boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar, ekipman ve aksesuarların sergilendiğini belirterek, İzmir'de ikinci kez düzenlenen fuarın Türkiye'de karada düzenlenen en büyük ikinci fuar olduğunu ve İstanbul'dan sonra fuara ev sahipliği yapabilecek en büyük limanın da İzmir olabileceğini dile getirdi. İzmir'in lokasyonunun stratejik olarak tekne ve yat sektörü için çok kıymetli olduğunu kaydeden Dilek Soydan, geçen yıl düzenlenen fuarda toplam değeri 500 milyon TL'yi bulan 250 teknenin görücüye çıktığını hatırlattı. İzmir'in tekne ve yat üretiminde de güçlü şehirler arasında yer aldığını kaydeden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz da, "Geçen yıl fuara katılan firmalarda yerli ve yabancı oranları yarı yarıyaydı. Bu yıl da oranın benzer seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak önceki yıla göre yerli üreticilerin sayısının arttığını gözlemliyoruz. Bu durum üretim tarafında başarılı olduğumuzun da bir göstergesi." dedi.  Türkiye'nin şu anda üretimde dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığının altını çizen Emel Yılmaz, "Üretim tarafında çok ciddi bir iş gücüne sahibiz. Kaliteli üretim yapan üreticilerimiz, dünyanın birçok noktasından talep görüyor. Fuarlarda da bu talebi net bir şekilde görüyoruz. Düzenlediğimiz fuarlar sayesinde çok ciddi ticaret hacmi yaratılıyor" ifadelerini kullandı. Teknelerden ve yatlardan KDV ve harç masrafları dışında ekstra bir vergi alınmıyor. Bu durum tekne sahipliğini kolaylaştırıyor ancak marina ve bakım masrafları en büyük sorun!

Kalifiye eleman maaşları uçtu

YATED Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği(GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu da ikincisi düzenlenen fuarın sektöre ve şehre çok büyük katkı sunduğuna dikkat çekti. Son yıllarda tekne ve ekipmanlarına talebin arttığını vurgulayan Cem Hüroğlu, "Bu ilgi sektör adına çok büyük bir itici güç oldu. Her ne kadar 2024 biraz ekonomik anlamda zor başlasa da hala tekneye ve ekipmana ilgi büyük. Her bütçeye uygun tekne bulmak da mümkün. Tekne fiyatları, boyları ve özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Ancak hala tekne bağlama yerleri (marina) konusunda problemler var. Marina fiyatları yükselmeye devam ediyor. Bu sorun ancak yeni yapılacak marina yatırımları ile çözülebilir. Diğer taraftan gemi, yat ve tekne üretimi tarafında kalifiye eleman bulma problemi de yaşanıyor. YATED ve ihracatçı birliği olarak kalifiye eleman sorununun çözümü için girişimlerimiz sürüyor. Lise ve üniversitelerde sektörümüz adına özel bölümler açılmalı ve müfredat ona göre oluşturulmalı. Şu anda başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL'den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL'den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL'yi geçiyor. Sektör olarak ciddi bir istihdam oluşturuyoruz. Sadece Yalova ve Tuzla'da bu sektörde çalışan 70 bin kişi var. Tüm Türkiye'de istihdam edilen kişi sayısının 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

Tekneler karaya park ediliyor!

TEKİMDER Başkanı Hüseyin Akduman da sektörde maliyetlerin aşırı yükseldiğine işaret ederek, "Maliyetlerimizin arttığı kadar fiyatlarımızı yükseltemedik. Çünkü, fiyatı artırırsak yurt dışındaki rakiplerimizle mücadele edemeyiz. Yani sektörümüzde bazı sektörlerde iddia edilen gibi bir rant ortamı yok" dedi. Türkiye'de tekne ve yat üretiminin her geçen gün daha da iyi noktalara ulaştığını belirten Akduman, "1984'te İzmir fuarında açık alanda tekne fuarı yapardık. O zaman Türkiye'de 10-15 tane tekne üreticisi vardı. O günden bu yana sadece İzmir'de tekne üreticisi sayısı 50'ye ulaştı. Artan üretici sayısı ile tekneler daha ulaşılabilir fiyatlara çekildi. Şu anda 4.55 metre boyundaki bir tekneyi, 35 bin TL'ye alabiliyorsunuz. Her talebe göre üretim yapılabiliyor. Bu da üreticimizin gücünü gösteriyor. 12-15 metre arasındaki teknelerin fiyatları ise 350 bin Euro ile 600 bin Euro arasında değişiyor. Ancak tüketiciler şu anda arabalarının arkasına bağlayıp çekebilecekleri tekneleri çok daha fazla tercih edebiliyor. Çünkü denizde bağlayacak yer bulamıyorlar. Bulsalar da fiyatlar çok yüksek oluyor. O yüzden teknelerini karaya park ediyorlar" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.