Dikkat dağınıklığına sanatlı çözüm
Katı' ve ebru sanatçısı Ahmet Çoktan, icra ettiği sanatları gençlerin dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon problemlerine çözüm bulmada kullanıyor
10.06.2019 00:00:00
Sanatçı Ahmet Çoktan, icra ettiği katı' ve ebru sanatlarını kullanarak gençlerdeki dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon problemlerine çözüm buluyor.
Yurt dışında verdiği eğitimler sırasında sanatın gençlerin konsantrasyonuna olumlu etkisini fark eden Çoktan, bazı desenler ve formlar üstünden gençlere ulaşmaya çalışıyor.
Çoktan, gençlerin kendileriyle olan bütünlüğünü sağlamak amacıyla, bir özel okulda haftada 5 saat olmak üzere yaklaşık iki yıldır bu eğitimi veriyor.
Katı' ve ebru sanatlarını anlatan Çoktan, katı'nın keserek, oyarak veya üst üste ekleyerek bir bütün oluşturma sanatı olduğunu söyledi.
Çoktan, Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren kitap ciltleme ve süslemelerinde kullanılan katı' sanatının sadece Türkiye'de değil, uzakdoğu ülkeleri Japonya, Çin'de de yaygın olduğunu ifade etti.
ABD'de ve birçok Batı ülkesinde bu eserlerin müzeleri olduğuna dikkati çeken sanatçı, "Bizim çok eski bir sanat dalımız fakat unutulmuş ve gözden düşmüştü. Son zamanlarda ebru sanatı inanılmaz bir yol kat etti. Ben 30 senedir geleneksel sanatlarla uğraşıyorum. Katı' sanatının yanında ebru ve tezhible de uğraşıyorum" dedi.
'Başarı da beraberinde geliyor'
Lise seviyesinde gençlere yoğunlaştıklarını aktaran Çoktan, şöyle devam etti:
"Bazı desenler ve formlar üstünden gençlere ulaşmaya çalışıyoruz. Onların bu kendileriyle olan bütünlüğünü sağlamak için bazı çalışmalar yapıyoruz. İki senedir hafta içi her gün 1'er saat olmak üzere 5 saat bir okulda bu eğitimi veriyorum.
Şu anda dünyada bu konsantrasyon süresi 18 saniye ile 2 dakika arasında, biz kursa katılan gençlerin yarısında bu süreyi 20, yüzde yirmisinde ise 40 dakikalara kadar çıkardık. Tabii ki bu büyük bir başarı, bir şeye odaklanmak ve bütün dünyayla ilişkiyi kesmek. İlişkinizi kesiyorsunuz ve sadece bir yere odaklanıyorsunuz."
Sanatçı, dikkat dağınıklığını ortadan kaldırmanın başarıyı da beraberinde getirdiğine işaret ederek, "Desenleri ortaya çıkardıktan sonra, bazı desenleri keserken birer tane atlatarak kestiriyorum.
Sonrasında 2 tane atlatıyorum, çapraz kesmelerini istiyorum. Bu sayede sürekli dikkatini oraya vermek zorunda kalıyor. Çünkü bir tane kaçırdığı anda farklı bir yeri kesmiş oluyor. Sonunda hepsi kesilmiş oluyor fakat onları yaparken sırayla yaptırdığınızda öğrenci ona yoğunlaşmış oluyor ve sırayı kaçırmamaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Sonrasında 2 tane atlatıyorum, çapraz kesmelerini istiyorum. Bu sayede sürekli dikkatini oraya vermek zorunda kalıyor. Çünkü bir tane kaçırdığı anda farklı bir yeri kesmiş oluyor. Sonunda hepsi kesilmiş oluyor fakat onları yaparken sırayla yaptırdığınızda öğrenci ona yoğunlaşmış oluyor ve sırayı kaçırmamaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Katı' için deriyi tercih ediyor
Katı' sanatını daha çok deri üzerinde uyguladığını belirten Çoktan, derinin daha kalıcı olduğunu ve eserlerinin yüzyıllar sonrasına kalmasını sağlayacağını dile getirdi.
Çoktan, derinin sıcakta büzüştüğü ve suyla temas edince genleştiği bilgisini vererek, "Elinizde organik bir malzeme var ve sürekli değişiyor. Birdenbire tıkır tıkır kesiyorsunuz, bazen sertleşiyor.
Bir yerden ezan sesi geliyor bir bakıyorum çok daha rahat kesiyorsunuz. Akşam saat 8-9 arası ise hiçbir şey kesilmiyor, taş gibi oluyor" dedi.
AA
Bir yerden ezan sesi geliyor bir bakıyorum çok daha rahat kesiyorsunuz. Akşam saat 8-9 arası ise hiçbir şey kesilmiyor, taş gibi oluyor" dedi.
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.