Farsça bir deyim vardır, "Pamukla baş kesmek" diye.
Önce sizinle dost olur, sırdaş olur, can ciğer arkadaş olurlar.
İçinizden biri olup, beraber ağlar, beraber gülerler.
Onlar artık sizden birisidir, güveninizi ve sadakatinizi kazanırlar, o kadar güzel rol yaparlar ki, kendilerince yapacakları hainliğe kadar sabırla, yavaş yavaş yamacınıza sokulur ve doğru anı beklerler.
Bu zaman o kadar uzun olur ki, bazen yıllar sürebilir.
Ama bu insanlar kurulmuş bir saat gibi en doğru anı, yani sizi yok edecek anı beklerler.
Siz o kadar güvenir, o kadar teslim olursunuz ki, pamuklara sararsınız, koruyup kollarsınız, hatta en önemli görevlere ya da işlere hiç çekinmeden bu kişileri layık görüp, teslim edersiniz.
Sonra bu kişiler buralara sahip çıkarlar, can hıraç bir şekilde çalışırlar, mücadele eder, hakkını verirler.
Ta ki işe ya da duruma tam sahip olduklarında, artık onlar için kaçınılmaz hainlik sonunun ortaya dökülmesi vaktidir.
Sizin başınıza bir iş geldiğinde ve dar duruma düştüğünüzde sizi bitirmek için fırsat kollayan bu firavun tohumları harekete geçerler.
O kadar profesyonel, o kadar mahirdirler ki, sizi ve hakkınızı koruyacaklarını iddia edecek kadar pervasızdırlar.
Aslında onlar bir projenin ve bir planın ürünüdürler, başından beri.
Yavaş yavaş içinize nüfus ederler, hiç konduramazsınız onlara bu davranışlarını.
Arkasına aldıkları gücün esiri ve kuklası oldukları için tahmini imkansız sonuçlara yol açabilirler.
Malum şu an siyaset içerisinde birkaç gündür gündemi meşgul eden il yönetimlerine kayyum atanma durumu var.
Parti içinden milletvekili olarak görev yapmış, başka başka parti içi yönetimlerde görev almış kişilerin, partinin demokratik düzenine karşı gelecek şekilde davranmaya çalışmalarını gözlemliyoruz.
Eski bir tabir vardı yıllar önce milli takım üzerinden söylenmiş, "İçimizdeki İrlandalıları da yendik" diye.
Şimdi durum biraz buna benziyor.
Pamukla sardıklarınız başınızı kesmeye göz koymak istiyorlar.
Konu bir siyasi partinin iç işlerine karışmak ya da yönlendirmek değil.
Fakat kendini iktidarın en büyük adayı diye gösteren bir partinin şu ve bu biçimde yaşadığı kaos.
Gelinen son düzlemde halkın aklı iyice karışmaya başladı.
Gerçekten ne oluyor, bu yaşanılanlar nasıl bir siyasi gelecek getirecek, bence herkes endişeli.
Milletin gerçek gündemi bunlar değil.
Milletin derdi ile ilgilenemeyenler gün gelip kapı kapı da dolaşsalar nafile.
Ekonomik buhran, tarım ve hayvancılık çıkmazı, orman yangınları, yurtlar meselesi ve en önemlisi olası depremin konuşulması ve çözüm üretilmesi dileği ile…
- Gülmedi yüzüm / 15.09.2025
- Yanlız değiliz / 13.09.2025
- 12 Eylül / 12.09.2025
- Orta Vadeli Program (OVP) 2026 – 2028 / 11.09.2025
- Yeni dünya / 09.09.2025
- Öğretmen / 08.09.2025
- Pazar gününe özel murabba / 07.09.2025
- Pamukla baş kesmek / 06.09.2025
- Kilit de sensin anahtarda / 23.08.2025