'Dinlerarası Diyalog' kan getirdi
Ardeşen'de düzenlenen 'Ehl-i Beyt' panelinde konuşan Dr. Abdullah Terzi, BOP eş başkanlığı, medeniyetler ittifakı ve dinlerarası diyalog projelerini yürütenlerin coğrafyamızı getirdikleri noktada bugün Müslümanların kanının aktığının görüldüğünü belirtti
05.12.2014 00:00:00
YENİ MESAJ / RİZEYeni Mesaj gazetesi ve İcmal Gençlik Derneği tarafından düzenlenen "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhid'in merkezi Ehl-i Beyt" paneli Rize'nin Ardeşen ilçesinde yapıldı. Ardeşenliler yoğun şekilde katılım sağlayınca salon kapasitesi yetmedi ve dinleyiciler panelistlerin bulunduğu platforma ve koridorlara taştı. Yeni Mesaj gazetesi Rize temsilcisi Hasan Peçe'nin selamlamasından sonra söz alan araştırmacı yazar Nihat Hekimoğlu panelistleri tanıttıktan sonra sözü araştırmacı yazar Dr. Abdullah Terzi'ye verdi.Müslüman Müslüman'a kırdırılıyorDr. Abdullah Terzi, konuşmasına "Ey iman edenler Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin, onlar birbirinin dostudur, kim onları dost edinirse onlardan olur" (Maide-51) ayetini hatırlatarak sözlerine başladı. Bugün millet, en Amerikancı, en Avrupacı bir siyasete iradesini teslim etti diyen Terzi şöyle konuştu: "Milletimiz maalesef, BOP eş başkanlığını yüklenenlerin ve medeniyetler ittifakı ile dinlerarası diyalog projelerinin takipçisi olanların yanında yer aldı. Bugün bakıyoruz hep Müslümanların kanı akıtılıyor, Müslümanlar Müslümanlara kırdırılıyor, Müslümanları Müslümanlar öldürüyor bu çok acı bir olaydır. AB için Akdamar Kilisesi'ni restore ettiler. 4 milyon TL harcandı sizin vergilerinizle beraber. Bu ada Müslüman kadınların köylerden, kentlerden kaçırılarak içine konulduğu, tecavüz edildiği, işkence edildiği ve daha sonra bazılarının Van Gölü'ne atlayıp intihar ettiği meşhur Akdamar Kilisesi ve bunun üstüne çan'ı koydular ve içinde ayine başladılar. Yetmedi, biliyorsunuz Trabzon'da Sümela manastırını restore ettiler bizim paralarımızla ve o manastırda 5 yıldan beri ayin yapılıyor.Ayine açıyor ama çok gariptir ki ayine gelen gençler sırtlarında Pontus yazan, Pontus devletini çağrıştıran flamalarla beraber dolaşıyorlar. Değerli kardeşlerim AB'ye uyum yasaları adı altında bütün azınlıklara sonsuz haklar verilmiştir ve bütün kiliseler bu manada onarılıyor.Bizler Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kadrosu olarak bu ülkede birlik beraberlik içerisinde; izzetimizle, iffetimizle Müslüman'ca yaşamak için mücadele vermemiz gerektiğine inanıyoruz ve bugün siyaset üretenlerin bu projelerin eş başkanlıklarını ve bunların taşeronluklarını yaparak nesillerimizi ve çocuklarımızı taşımak istedikleri noktalara dikkatlerinizi çekmek isteriz."Ehl-i Beyt tertemizdirGazetemizin Genel Yayın Yönetmeni ilahiyatçı yazar Mehmet Emin Koç da Ehl-i Beyt'ten bahsederek, "Ne dediler biliyor musun? Aleviler mi, kestiği yenmez, Bektaşi mi, sakın ha sokma. Niye bunu söylediler biliyor musun? Öyle oyun oynadılar öyle oyun oynadılar ki, kendileri Amerika'nın Avrupa'nın papazın hahamın safında durmak için daha büyük bir oyun oynadılar" dedi. Hazreti Ali'yi sevmenin Kur'an'ın emri olduğunu da söyleyen Koç şöyle konuştu: "Sen sevmiyorsan nasipsizsin zaten, sen nasıl Hz Ali'yi sevenlerin katline fetva veriyorsun? Kur'an'ın emrettiğini yapan bir adam olduğunu söylüyorsun, Amerika'yla kol kola İsrail'le kol kola Avrupa'yla kol kola karşıda fetva veriyorsun. Değerli kardeşlerim Anadolu'muza bakalım. Anadolu'yu kim Müslüman yaptı? Hacı Bektaşi Veli. Hacı Bektaşi Veli kim, Sarı Saltuk, Abdal Musa, Aslan Baba kim? Bunlar İmam Musa Kazım'ın torunları, İmam Ali'nin torunları, bunlar Anadolu'dan geliyorlar, Balkanlar'dan geliyorlar ve burada Laz, Çerkez, Türk, Kürt, Arap, Acem herkesi Müslüman yapıyorlar.Ne diyoruz şimdi, yüzde 99 Müslüman Türkiye. Kim Müslüman yaptı? Hacı Bektaşi Veli, Ehl-i Beyt soyundan. Bu milleti İslam yaptı, adına Türk Milleti dedi ve dirlik kardeşlik içerisinde bu günlere getirildi."Madenlerimiz Yahudilerin olduTürkiye'deki maden zenginliklerine değinen gazeteci yazar Selim Kotil, Çayeli'nde bulunan bakır madeninin 50 milyon dolara satıldığını belirterek şöyle konuştu: "Çayeli'ndeki bakır madenini sattık. Yeni aldığım rakamlar, Çayeli bakırının yıllık üretim kapasitesinin 13 milyon ton olduğunu gösteriyor. 13 milyon tonun bakır fiyatı 78 milyar dolar. Yıllık kapasite 78 milyar dolar. Şuanda diyor ki yabancı müdür; 33 tane köyü istimlak edeceğiz. Köylüleri ikna etmeye çalışıyoruz. 33 tane köy! Diyarbakır'ın dağlarında da ben 20'yi aşkın Yahudi petrol firması tespit ettim. Şu anda patür kütür petrol çıkartıyorlar. Bunlardan bir tanesi Hollandalı bir Yahudi firma? Her yerde anlatıyorum bu adamların şu anda 200 tane petrol kuyusu var. Şu dakika itibariye biz burada konuşuyoruz kuyular çalışıyor. Günde 14 bin varil petrol çıkartıyorlar bunlar ve bu para Yahudi'nin cebine gidiyor. Diyarbakır'da benim insanım aç geziyor susuz geziyor. Türkiye'nin bütün kaynaklarını sattılar."