Gazetemiz Yeni Mesaj tarafından, "Kuşatma Altında Türkiye ve Milli Bütünlüğümüz" adlı bir panel düzenlendi. İstanbul Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelde, ülkemizin tarihte görülmedik bir kuşatma altında bulunduğu, Dinlerarası Diyalog adı altında yürütülen faaliyetlerin de bu kuşatmanın çok önemli bir aracı olduğu vurgulandı.
Milletin refleksini yok
etme aracı
Yeni Mesaj Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Koç Türkiye'nin kuşatılmasında kullanılan en büyük araçlardan birinin Dinlerarası Diyalog olduğu açıklamasında bulundu. "Sadece Adana'nın bir ilçesinde 320 genç nüfus cüzdanındaki İslam yerine Hıristiyan yazdırdı. Türkiye genelinde 10 bin genç Hıristiyanlık tuzağına düşürüldü" bilgisini veren Koç, "Bu iş bir din meselesi değil, bir istila meselesidir. Dinlerarası Diyalog'un arkasında Hıristiyanlaştırma, onun arkasında da Kürdistan, Pontus, Vatikan modeli Fener Devleti, Kıbrıs'ın paketlenmesi, kısacası topraklarımızın ayaklarımızın altından çekilip alınması var. Dinlerarası Diyalog Vatikan'ın projesidir. Dinlerarası Diyalog İslam'a düşmanlıktır. Kürdistan'a onay vermektir, vatan topraklarını, Kıbrıs'ı peşkeş çekmektir. Kim Dinlerarası Diyalog diyorsa biliniz ki o bir misyonerdir" dedi.
Papa'nın "1. Bin yılda Avrupa'yı, 2. Bin yılda ABD ve Afrika'yı Hıristiyanlaştırdık. 3. Bin yılda da Asya'yı Hıristiyanlaştıracağız" sözünü aktaran, "Asya'nın kalbi ise Türkiye'dir" tespitinde bulunan Koç, "Milletin imanında Hıristiyan Haçlıya karşı bir refleks var. Dinlerarası Diyalog ile işte bu refleksi yıkmak istiyorlar" şeklinde konuştu.
Siyasi misyonerlik yapıyorlar
Yurt içi ve yurt dışında Müslüman sıfatı ile tanınan bir takım kişi, kurum ve kuruluşların Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinde köprübaşı görevi gördüklerine dikkat çeken Koç, bunların yetiştirdiği siyasilerin işbaşında olup bazı icraatlarına işaret etti. Koç, şöyle konuştu: "İmar Kanunu'nda değişiklik ile her apartmanın altına birer potansiyel kilise yerleştirdiler. Heybeliada Ruhban Okulu'nu açmaya 'evet' dediler. Bu toprağın hayrına değil AB, ABD'nin hayrına ne varsa onu yapıyorlar. Siyasi misyonerlik yapıyorlar. İslam'ın akaidini siyasi kudretlerini kullanarak bozuyorlar. Tevhid cümlesindeki 'Lailaheillallah' ile 'Muhammeden Resulullah'ı birbirinden ayırıyorlar. Bu, devlet eli ile dine müdahale, laikliği ihlaldir. Laikliği ihlal ediyorlar."
Dinlerarası Diyalogun dini bütünlüğümüzü hedef alarak milli bütünlüğümüzü yok etmek ve topraklarımızı Haçlılara peşkeş çekmek olduğunu herkesin bilmesi gerektiğinin altını çizen Koç, "Kıbrıs'ın da, vatanımızın da, geleceğimizin de teminatı olan dini bütünlüğümüzü hedef alan Dinlerarası Diyaloga 'evet' dersek biliniz ki hem din, hem toprak, hem de ahiretimizden oluruz" diyerek sözlerini bitirdi.
Milletin refleksini yok
etme aracı
Yeni Mesaj Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Koç Türkiye'nin kuşatılmasında kullanılan en büyük araçlardan birinin Dinlerarası Diyalog olduğu açıklamasında bulundu. "Sadece Adana'nın bir ilçesinde 320 genç nüfus cüzdanındaki İslam yerine Hıristiyan yazdırdı. Türkiye genelinde 10 bin genç Hıristiyanlık tuzağına düşürüldü" bilgisini veren Koç, "Bu iş bir din meselesi değil, bir istila meselesidir. Dinlerarası Diyalog'un arkasında Hıristiyanlaştırma, onun arkasında da Kürdistan, Pontus, Vatikan modeli Fener Devleti, Kıbrıs'ın paketlenmesi, kısacası topraklarımızın ayaklarımızın altından çekilip alınması var. Dinlerarası Diyalog Vatikan'ın projesidir. Dinlerarası Diyalog İslam'a düşmanlıktır. Kürdistan'a onay vermektir, vatan topraklarını, Kıbrıs'ı peşkeş çekmektir. Kim Dinlerarası Diyalog diyorsa biliniz ki o bir misyonerdir" dedi.
Papa'nın "1. Bin yılda Avrupa'yı, 2. Bin yılda ABD ve Afrika'yı Hıristiyanlaştırdık. 3. Bin yılda da Asya'yı Hıristiyanlaştıracağız" sözünü aktaran, "Asya'nın kalbi ise Türkiye'dir" tespitinde bulunan Koç, "Milletin imanında Hıristiyan Haçlıya karşı bir refleks var. Dinlerarası Diyalog ile işte bu refleksi yıkmak istiyorlar" şeklinde konuştu.
Siyasi misyonerlik yapıyorlar
Yurt içi ve yurt dışında Müslüman sıfatı ile tanınan bir takım kişi, kurum ve kuruluşların Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinde köprübaşı görevi gördüklerine dikkat çeken Koç, bunların yetiştirdiği siyasilerin işbaşında olup bazı icraatlarına işaret etti. Koç, şöyle konuştu: "İmar Kanunu'nda değişiklik ile her apartmanın altına birer potansiyel kilise yerleştirdiler. Heybeliada Ruhban Okulu'nu açmaya 'evet' dediler. Bu toprağın hayrına değil AB, ABD'nin hayrına ne varsa onu yapıyorlar. Siyasi misyonerlik yapıyorlar. İslam'ın akaidini siyasi kudretlerini kullanarak bozuyorlar. Tevhid cümlesindeki 'Lailaheillallah' ile 'Muhammeden Resulullah'ı birbirinden ayırıyorlar. Bu, devlet eli ile dine müdahale, laikliği ihlaldir. Laikliği ihlal ediyorlar."
Dinlerarası Diyalogun dini bütünlüğümüzü hedef alarak milli bütünlüğümüzü yok etmek ve topraklarımızı Haçlılara peşkeş çekmek olduğunu herkesin bilmesi gerektiğinin altını çizen Koç, "Kıbrıs'ın da, vatanımızın da, geleceğimizin de teminatı olan dini bütünlüğümüzü hedef alan Dinlerarası Diyaloga 'evet' dersek biliniz ki hem din, hem toprak, hem de ahiretimizden oluruz" diyerek sözlerini bitirdi.