Dış politikada muhasebe şart

Türkiye her konuda olduğu gibi dış politikada da ciddi bir muhasebe yapmalı.Bugüne kadar uyguladığımız dış politika bizi nereye getirdi, nereye götürüyor diye?Müttefik dediklerimiz gerçekten müttefik mi?Müttefik dediklerimizle yola çıkarak sırtımızı döndüklerimizle, küstürdüklerimizle ya da durmadan sözde müttefiklerimizin mesajlarını ilettiklerimizle ilişkilerimiz nasıl olmalı?Dostlarımız gerçekten dost mu, düşman diye bize dayatılanlar gerçekten düşman mı?Dış politikada iyi bir muhasebeye ihtiyaç var.Özellikle de İsrail'le yaşadığımız şu son krizden sonra "müttefik" bildiklerimizi iyice gözden geçirmemiz lazım.İsrail, bir tek silahı olmayan ve yardım maksadıyla yola çıkmış Türk vatandaşlarına yaptıklarına bakılırsa Türk milletine karşı özel kinleri olduğu net olarak gözüküyor.Kim silahsız bir insanın kafasına yakın mesafeden 4 mermi sıkar? Bu asker sadece bir kişi ya da saldırıyı düzenleyenler bir grup asker diyebilirsiniz, peki ya bu vahşeti ödüllendiren İsrail yönetimine ne demeli?Neticede İsrail yönetimi bu baskına ve baskında yapılanlara sonuna kadar destek verdi. Zaten şu da bir gerçek ki İsrail yönetimine rağmen böyle bir vahşetin olması da asla mümkün değildi.İşte müttefik bildiğimiz ve onlarca anlaşma yaptığımız, hatta varlığını bize borçlu olan İsrail böyle bir ülke.Peki ya stratejik müttefikimiz(!) ABD nasıl?Son yaşanan vahşet onun da bize bakışını, bizi ne kadar müttefik gördüğünü net olarak göstermedi mi?ABD, kendisinden her zaman beklendiği gibi tavrını tüm dünyanın haksız olarak gördüğü İsrail'in yanında koydu.Türkiye mi, İsrail mi? ABD hiç düşünmeden gayet emin bir şekilde, "tabii ki İsrail" dedi. AB ülkelerinin liderlerinin tavrı da esasen ABD'ninkinden pek farklı değildi.Katleden İsrail, katlolan da Türk olunca yine kendilerinden beklenildiği gibi İsrail'den yana oldular.Göreceksiniz, BM, NATO, uluslar arası toplum derken olay örtbas edilecek ve unutulup gidecek, İsrail'in yaptığı da yanında kar kalacak.Siyasilerimiz yaşanan bu gerçeklerden ders çıkarmalı ve dış politikada yaşanılan yanlış gidişata derhal dur demelidir.Bu noktada Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sözleri de kulağımızda küpe olmalıdır:"Yapılması gereken nedir? Türkiye'nin artık bundan sonra başını öne eğip ciddi bir muhasebe yapmasıdır. Nedir bu muhasebe? Biz Ortadoğu'da kabul etsek de etmesek de Müslüman olarak bilinen ve Müslüman kişilerin oluşturduğu devletlerin ne olursa olsun sevgisini, takdirini kazanan bir millet ve devletiz. Binaenaleyh bizim politikalarımız evvela bunların menfaatine olması, Türkiye'nin menfaatine olması, bunların aleyhinde ve Türkiye'nin aleyhinde olmaması lazım. Her şeyden önemlisi bize yakın olan komşularımızın coğrafyamızın üzerinde hesabı olmayan komşular olması lazım. Soruyorum, Suriye'nin bizim topraklarımızın üzerinde hesabı var mı? Yok.  İran'ın hesabı var mı? Yok. Körfez ülkelerinin, İslam ülkelerinin bir tanesinin bizim coğrafya üzerinde bir hesabı var mı? Yok. Amma müttefikimiz diye kabul ettiğimiz İsrail'in bizim topraklarımızın, coğrafyamızın üzerinde hesabı var. Ve biz bizim topraklar üzerinde hesabı olan insanların daha doğrusu devletin vatandaşlarına Güneydoğu'da o kadar büyük imkânlar tanıdık ki, Güneydoğu'yu neredeyse onlara verdik. Artı yeraltı kaynaklarımız, petrollerimiz, altınımız, bakırımız, demirimiz bunların şirketlerinin eline geçti."