logo
05 MAYIS 2024

Diyabet bulaşıcı olmayan bir pandemi gibi

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tolga Soyal, yanlış beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitenin diyabetin artmasına yol açtığını belirterek, 'Diyabet, bulaşıcı olmayan bir pandemi gibidir. Her 10 yılda hasta sayısı ikiye katlanmakta ve her yıl yeni tanı alan yaklaşık 12 milyon hastanın 9 milyonuna ilaç tedavisi başlanmakta, buna rağmen bu hastaların ancak yüzde 30'a yakın kısmında kan şekeri etkin biçimde kontrol altında tutulabilmektedir' dedi
15.09.2021 22:42:00
Diyabet bulaşıcı olmayan bir pandemi gibi
Diyabet bulaşıcı olmayan bir pandemi gibi
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tolga Soyal, dünyada 200 milyon civarında diyabetik hasta olduğunu açıkladı. Soyal, 'Diyabet, bulaşıcı olmayan bir pandemi gibidir. Her 10 yılda hasta sayısı ikiye katlanmakta ve her yıl yeni tanı alan yaklaşık 12 milyon hastanın 9 milyonuna ilaç tedavisi başlanmakta, buna rağmen bu hastaların ancak yüzde 30'a yakın kısmında kan şekeri etkin biçimde kontrol altında tutulabilmektedir' ifadelerini kullandı. Soyal, yanlış beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitenin diyabet sıklığının artmasına yol açtığını belirtti.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren ise, kalp-damar sistemi hastalıklarında diyabetin ölümlerin yüzde 50'sinden sorumlu olduğunu söyleyerek, "Tip 2 diyabet hastalarında kalp-damar hastalığının sıklığı yüzde 35 olup, bunlar arasında koroner arter hastalığı yüzde 21 ile en büyük grubu oluşturmaktadır" dedi.
Eren, yine diyabetik hastalarda özellikle bacak atardamarlarını tutan tıkayıcı damar hastalıkları ve buna bağlı ayak yaraları sıklığının (diyabetik hastaların yüzde 4-10'u) yüksek olduğunu, bu sıklığın yaş ile birlikte artış gösterdiğini vurguladı. Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, diyabete bağlı ayak yaralarının yüzde 60-80 oranında tedavi ile düzeltilebilirken, yüzde 20'e ulaşan bir grup hastada etkin tedavi hedeflerine ulaşılamadığını söyledi. Eren, uzun süre iyileşmeyen yaraların enfekte olarak doku ve uzuv kayıplarına da yol açtığının atını çizdi. Prof. Dr. Eren, diyabetik hastalarda nöropati denen sinir hasarı nedeniyle oluşan his bozuklukları ve buna bağlı ortaya çıkan travma kaynaklı doku hasarlanmalarının ayak yaralarının en sık nedeni olduğunu, eş zamanlı atar damar hastalığına bağlı doku beslenme bozukluklarının da yara iyileşmesini güçleştirdiğini söyledi.

Diyabet hastalarının ayak yaralarına engel olmak için dikkat etmesi gerekenler

Dr. Öğr. Üyesi Tolga Soyal, öncelikle diyabette ayak yaralarına karşı bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, 'Kan şekeri seviyesi istenen düzeyde tutulmalı, ayak hijyenine dikkat edilmeli, ayak tırnakları düzenli olarak dikkatli şekilde kesilmelidir. Yaralanmalar ve derin kesimler engellenmeli, ayaklar çok sıcak ya da soğuk olmayan su ile yıkanmalı ve hiç nem kalmayacak şekilde yumuşak bir havlu ile kurulanmalı ve son olarak giyilen ayakkabılar yumuşak ve ayağa uygun büyüklükte olmalı' dedi.
Soyal, diyabetik hastalarda his kaybı oluşabileceğinden ayakkabı vurması ya da günlük aktivite sırasında ayak travmalarına, yara oluşumuna yol açabileceği bilgisini verdi.

Ayak yara tedavisinde klasik ve güncel yaklaşımlar

Ayak yara tedavisindeki klasik yaklaşımlarla ilgili de konuşan Eren, ayak yarası olan şeker hastalarının yara küçük de olsa vakit kaybetmeden hekime başvurması gerektiğini söyledi. Eren, ayak yaralarının çok çabuk mikrop kapmaya ve enfekte olmaya müsait olduğunu, bu nedenle pansuman ve yara bakımının son derece önemli olduğunu belirtti. Enfekte yaralarda antibiyotik kullanımı ve ozon tedavisi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, bacak damarlarında tıkanıklık ya da darlık olan hastaların 'Kalp ve Damar Cerrahi' kliniklerinde değerlendirilerek uygun tıbbi, cerrahi ya da girişimsel yöntemlerle tedavi edilmeleri gerektiğini anlattı. Ayrıca uygun hastalarda hiperbarik oksijen tedavisinin de dokularda oksijen miktarını arttırarak iyileşmeye yardımcı olduğunu belirtti.
Dr. Öğr. Üyesi M. F. Tolga Soyal, ayak yara tedavisindeki güncel yaklaşımlar için iyileştirilemeyen ayak yaralarında bir taraftan ilaç tedavisi altında yaranın enfeksiyona karşı temizlik ve bakımı yapılırken, diğer taraftan yıpranmış olan dokulara yeniden iyileşme yeteneğini kazandırmaya çalıştıklarını anlattı. Soyal, bu amaç için vücudun kendi öz kaynaklarını kullandığını açıkladı. Soyal, ayaklarda kapanmayan yaraları olan hastaların yaklaşık yüzde 60-70'inde bacak damarlarında tıkayıcı atar damar hastalıkları da bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, yaranın iyileşebilmesi için yeterli kan akımıyla beslenmesinin çok önemli olduğunu, eğer yaranın olduğu ayak bölgesine yeterli miktarda kan dolaşımı ulaşmıyorsa o yaranın iyileşme ihtimalinin de azaldığını belirtti. "Diğer taraftan yara enfeksiyonlarının iyileşmesi için yara bölgesine kan yoluyla savunma hücrelerinin de ulaşabilmesi önemlidir" diyen Eren, bu durumda kan akımını arttırmak için cerrahi müdahaleler, kateter ile balon/stent uygulamaları gibi yöntemlerin kullanılabildiğini açıkladı. Eren, "İşte bu noktada damar yapısı ve hastanın dolaşım bozukluğunun derecesi bu tür tedavilere uygun değil ise yukarıda anlatılan, hastanın kendi yağ dokusundan elde edilen SVF (stromal vasküler fraksiyon) ve PRP (trombositten zengin plazma) adı verilen iyileştirici hücre tedavileri ile yeni kılcal damar oluşumları sağlanabiliyor" dedi. Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, bu sayede hem doku kanlanmasının arttığını hem de iyileşme için doku yapım sürecinin hızlandığını ifade etti.İHA
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?

"Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok. İfademin tam metnini ilerde paylaşacağım. Bir ifade ancak bu kadar basitleştirilebilir, adeta aklımızla alay ediyorlar" 
05.05.2024 00:41:00
Haber Merkezi
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten iddianame tepkisi: Azmettiriciler nerede?
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. 

İddianamede MHP ile ilişkili bazı isimlerin yer almamasına Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş tepki gösterdi.

"Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz?"

Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?" diye sordu.


İfadesi iddianameye girmedi

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianame sonrası ilk kez SÖZCÜ'ye konuştu. Ayşe Ateş, şunları söyledi:

"Olay gerçekleşir gerçekleşmez bu iddianameyi yazıp önümüze koyabilirlerdi. Bir buçuk yıl bekleyip çok basit, adi bir cinayet vakası gibi servis edilerek asıl faillerin alenen korunup kollandığı çok açık. Kocamı kimin öldürdüğü de, katilleri kimlerin koruduğu da gayet net. Ne diyeyim, yazıklar olsun. Bugün değilse yarın ama eninde sonunda hesap verecekler. Buna inanıyorum, bunun için de elimden gelen her şeyi yapacağıma kimsenin şüphesi olmasın. İnancı, ırkı, ideolojisi ne olursa olsun haksız yere katledilen tüm canlar için."

Ayrıca, Ayşe Ateş'in ifadesine iddianamede yer verilmedi. Bu duruma tepki gösteren Ayşe Ateş, "Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok. İfademin tam metnini ilerde paylaşacağım. Bir ifade ancak bu kadar basitleştirilebilir, adeta aklımızla alay ediyorlar" şeklinde konuştu.

MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), "Casusluk nedir'" başlığıyla yayınladığı video ile vatandaşları casusluk faaliyetlerine karşı uyardı.
04.05.2024 19:40:00
Anadolu Ajansı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

MİT'in internet sitesinde yayınlanan videoda, istihbaratın çok geniş bir hedef kitlesi, çok yönlü çalışma kolları ve çok boyutlu hedefleri bulunduğuna işaret edilerek, "İstihbarat çalışmalarında sıklıkla başvurulan casusluk faaliyetinin küresel bir tanımı yoktur." ifadesi kullanıldı.

Casusluk faaliyetinin "algılama, uygulama ve yargılama" noktasında farklı anlamlara sahip olduğu ve bunun neyin casusluk olarak kabul edildiğine yönelik hukuki farkları ortaya çıkardığı anlatılan videoda, her ülkenin kendi iç hukukunda casusluk faaliyetine yer ayırdığı aktarıldı.

Türkiye'de casusluk faaliyetinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda, "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlığı altında düzenlendiği belirtilen videoda, şu bilgilere yer verildi:

"Hasım veya hasım olması muhtemel istihbarat mensupları, vatandaşlarımızla çeşitli yöntemlerle irtibat kurmaktadır. Ülkemizin menfaatlerini, birliğini, bütünlüğünü ve değerlerini hedef alan hasım istihbarat servisleri, irtibat kurdukları vatandaşlarımızı casus olarak devşirebilmektedir. İstihbarat servisleri, istifade ettikleri casuslardan, açık kaynak bilgilerinden analiz çalışması ya da rapor hazırlamasını isteyebilmektedir. Hedeflerindeki şahısların adres bilgilerini öğrenmelerini, önemli bina veya tesislere ilişkin keşif çalışması yapmalarını talep edebilmektedir."

"Şüpheli hareketlerle karşılaştığınızda hızla emniyet birimlerine haber verin"

Videoda ayrıca hasım istihbarat servislerinin organize suç ve terör örgütlerini de casusluk amacıyla kullanabildiği belirtilerek, vatandaşlara şu uyarılarda bulunuldu:

"Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yabancı ülke istihbarat mensuplarına yardımcı olmanın bir suç olduğu bilinmelidir. Tanımadığımız kişilerin yönelttiği irdeleyici, şüpheli ve hassas içerikli sorulara cevap vermeden önce soruyu soranın kim olduğu sorgulanmalıdır. Şüpheli hareketlerle karşılaşılması durumunda ivedilikle emniyet birimlerine haber verilmelidir.

Vatandaşlarımız 'www.mit.gov.tr'nin ana sayfasında yer alan 'nasıl yardım edebilirsin' kısmından, önemli gördüğü, şüphelendiği veya ihbar etmek istediği hususları paylaşabilmektedir. Toplumumuzun yüksek ahlak değerlerini suistimal ederek ülkemiz aleyhine bilgi toplama arayışına girişen istihbarat uzantılarına imkan tanımamanın bir vatandaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır." 

Edanur'un ölümüne ilişkin 4 İBB çalışanı hakkında gözaltı kararı

Küçükçekmece'de 5 yaşındaki Edanur Gezer'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada İBB çalışan 4 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
04.05.2024 16:41:00
İhlas Haber Ajansı
Edanur'un ölümüne ilişkin 4 İBB çalışanı hakkında gözaltı kararı
Edanur'un ölümüne ilişkin 4 İBB çalışanı hakkında gözaltı kararı
Küçükçekmece Menekşe sahilinde teyzeleri ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB kazı çalışmasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Edanur'un ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada İBB'de çalışan 2'si kepçe operatörü, 1'i işçi, 1'i mühendis toplam 4 kişi hakkında gözaltı kararı verildi

Gözaltı kararı verilen 4 kişiden Ağaç A.Ş. mühendisi Furkan K., kepçe operatörü Sezai A. ve tesisat ustası Fayık C.'nin yakalandı.

Polis ekiplerinin diğer şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışması sürüyor.

Karadeniz'de şüpheli cisim alarmı

Karadeniz'in Bartın ilçesi Amasra sahillerinde görülen ve mayın yada benzeri patlayıcı madde sanılan cisim sahil güvenlik ekiplerimi alarma geçirdi. Yapılan incelemelerde şüpheli cismin, Rus yapımı mermi ya da roket motoru olduğu tahmin ediliyor.
04.05.2024 15:59:00 / Güncelleme: 04.05.2024 16:01:51
İhlas Haber Ajansı
Karadeniz'de şüpheli cisim alarmı
Karadeniz'de şüpheli cisim alarmı
Bartın'ın Amasra ilçesi Akkonak koyunda denizde şüpheli bir cisim gören vatandaşların dikkatini çekti.

Cep telefonu ile cismi görüntüleyen vatandaşlar, mayın olabileceğini düşünerek sahil güvenlik ekiplerine haber verdi.

Amasra Sahil Güvenlik Grup komutanlığı ekipleri, cismin çevresinde güvenlik tedbirleri aldı.

Rusça yazıların bulunduğu belirlenen cismin patlayıcı bir madde olmadığı belirlendi.



Ardından Sahil güvenlik ekipleri tarafından detaylı incelenmek üzere cisim denizden çıkartıldı.

Yapılan ilk araştırma ve incelemelerde cismin Rus yapımı mermi yada roket motoru roket motoru olma ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi.

Şüpheli cismin ne olduğu ise yapılacak detaylı araştırmanın ardından netleşeceği belirtildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.