Diyalogcu cemaat ve diyalogcu Başbakan

Dinlerarası diyalog faaliyetlerini, Vatikan referanslı çalışmalarını ve "Papalık konseyi misyonu'nun bir parçası olarak" sürdürdükleri planlı hizmetleri (!) malûm Gülen cemaati açısından bilmeyen yok? Diyalogcu cemaat?Bugünler de kavgalı olduğu cemaate bizzat kendisi ve yandaş medyası ve kalemşörleri üzerinden yüklenen onları hain, batıl ve diyalog fitnesi ile tanımlayan Başbakan da diyalogcu? Hem de bal gibi diyalogcu?İşte örnekleri:1. İslâm akidesinin ve Tevhid Medeniyetimizin özü olan Kelime-i Tevhid (Lailaheillellah Muhammedün Resulûllah) cümlesinden Muhammed Resulullah'ı çıkardılar? Bedava dağıtılan din kültürü kitaplarında? Bu hükümet icraatı ile F. Gülen'in "Küresel barışa doğru" adlı kitapta belirtildiği gibi dinlerarası diyaloğun kalkış noktası olarak ifade edilen şu ifadeleri aynıdır: "Herkes Kelime-i Tevhide bakışını yeniden gözden geçirmeli ve hatta islah etmelidir. Kelime-i Tevhidin ikinci kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını söyleyenlere (Muhammedün Resulûllah demeyenlere) rahmet nazarıyla bakılmalıdır?"2. Başbakan olmadan önce, İstanbul Belediye Başkanı iken, iftar sofralarında, papazlarla, hahamlarla dua ederek buluşan, F. Gülen'le diyalog fotoğraflarında aynı karede yer alan sayın Başbakandı.3. Tayyip Bey, 11 Temmuz 2002'de, Of konuşmasında "dört hak din" ifadesini kullandı. 12 Temmuz tarihli Yeni Şafak bile bunu haber olarak verdi. Bu anlayış, F. Gülen'in diyalog anlayışı ile aynıdır. Başbakan İmam-Hatip mezunudur. Ama belli ki bu dersten sınıfta kaldı veya yeterli bilgi sahibi olmadı. Çünkü "Allah katında yegâne din İslâm'dır" (Al-i İmran:19) ayetini bilmiyor mu?4. Diyalogcu cemaat, Urfa'da, dinler arası diyalog toplantısını siyasilerle birlikte yaptı. Bir Müslüman gazeteci kadın ile Hristiyan erkeği İbrahim camiinde imam, papaz ve hahamın huzurunda kıyılan nikâhla evlendirdi. Bunu bir devrim olarak duyurdu.5. 2004 yılında Mardin'de bir Medresede, diyalogcu cemaat ve bakanlık işbirliği ile yapılan toplantıda, camdan oluşturulan ve "Sırat Köprüsü" adı verilen köprüden haham, papaz ve müftü geçirilmiş, gayrimüslimlerin de cennetlik olacağı mesajı verilmiştir. 6. Diyalogcu cemaatin seri Abant toplantılarında, hükümetin onore ettiği akademisyenler ve siyasi yetkililer bizzat bulunmuş, bir konuda akıl ve vahiy çatışırsa, biz aklı tercih ederiz kararı alınmıştır.7. 2008'ten itibaren, resmi gazetede yayınlanan kararla, sekiz bakanlık medeniyetler ittifakı ve dinlerarası diyalog çerçevesinde planlı ve etkin çalışmaya başlamıştır.8. Sultanahmet camiinde hem devlet başkanı, hem de Hristiyanların dini lideri olarak karşılanan papa, müftü ve imamlarla birlikte huzur duruşu denilen ortak bir ibadet yapmışlardır.9. Hükümet ve cemaat ele ele kiliselerin açılması, onarımı ve ihyası çalışmaları yürütmüşlerdir.İmar yasasında cami yerine ibadethane kelimesi konularak (19.07.2003-25173 sayılı resmi gazete) 40.000 kilise evi apartman altlarında açılmıştır. Başbakan bizzat besmele ile kilise açmış, dinler bahçesinin (kilise, havra, cami bir avlu içinde) kurdelasını kesmiştir.Bu misaller çoğaltılabilir. Görüldüğü gibi F.Gülen ve R.T.Erdoğan beraberce diyalogcudurlar. Oluşturdukları "diyalog nesliyle" tevhit rıhtımından teslis rıhtımına bir kuşağı taşımaktadırlar. Ne kötü çığırdır bu?