logo
01 MAYIS 2024

Diyalogcu zihniyet Atatürk'ü sevmez

İstanbul'da gerçekleşen 'Atatürk Vatandır Sempozyumu'ndaki sunumunda Atatürk'ün hayatı boyunca pek çok cephede canı pahasına Ehl-i Kitap ile mücadele verdiğini belirten yazar Seçil Mumcuoğlu, "Onun karşısındaki en tehlikeli akım ise bugün adına Diyalog dediğimiz mandacı zihniyet olmuştur" dedi
04.10.2017 00:00:00
'Atatürk Vatandır' sempozyum serisinin İstanbul ayağında konuşan Seçil Mumcuoğlu'nun tebliğini aynen yayınlıyoruz:

Günümüzde Fetullah Gülenin öncülük ettiği ve maalesef Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da desteklenen Diyalog çalışması ne demektir, buna bakalım.

Diyaloğun anlamını kaynağından öğrenelim.

Papa II. John Paul 1991 yılında ilan ettiği "Redemptoris Missio (Kurtarıcı Misyon)" isimli genelgesinde aynen şöyle der: "Dinlerarası diyolog, Kilise'nin bütün insanları Kilise'ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir."

Papa 2. Paul'un, 2000 yılına girerken yaptığı açıklamada verdiği mesaj Diyaloğun hedeflerini anlamamızı sağlar; "Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Afrika ve Amerika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda Asya'yı Hıristiyanlaştıralım."

Vatikan yayınlarının Kateşizm kitabı ise diyaloğun amacını şöyle söyler: "Bu diyalogun tek amacı İncil'i tanıtmaktır. Muhataplar ikinci Âdem'i (Hz. İsa'yı) Tanrı olarak kabul etmek zorundadırlar ki Birinci Âdem'i de (Hz. Adem'i de) yaratan odur."

Peki Yüce Allah'ın bu konudaki hükmü nedir?

1- "Hiç şüphe yok ki, Allah katında yegâne din İslam'dır." (Âl-i İmran, 19).

2- "Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim, size olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçtim." (Mâide, 3).

3- "Kim, İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki; kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır." (Âl-i İmran, 85).

Yahudi Ve Hristiyanlarla ilgili ayetler

1- "Yahudiler 'Üzeyir Allah'ın oğludur' demişler; Hıristiyanlar da, 'Mesih Allah'ın oğludur' demişlerdi. Bu, onların kendi ağızları ile geveledikleri sözleridir ki, kendilerinden önceki kafirlerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin; nasıl da uyduruyorlar." (Tevbe, 30).

2- "Rahman çocuk edindi, dediler, and olsun ki, siz pek kötü cürette bulundunuz! Neredeyse o (sözün dehşeti)nden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp dağılacaktı. Rahman için çocuk iddia ettiklerinden ötürü. Çocuk edinmek Rahman'a yakışmaz." (Meryem, 88-92).

3- "Şurası muhakkaktır ki, 'Meryem'in oğlu Mesih, Allah'ın ta kendisidir' diyenler küfre girmişlerdir." (Mâide, 17).

Bütün bu ayetlerle ortadadır ki Hıristiyan ve Yahudilerle itikadi anlamda diyalog mümkün olamaz.

Papalığın açıklamasındaki, "muhataplar Hz. İsa'yı tanrı kabul etmek zorundadır" cümlesi diyalogculala ilgili durumu açıklamaya  yeterli aslında.

Milli Mücadele yıllarında Diyalog faaliyetlerinin öncüsü,  Fetullah Gülen hareketinin ve çeşitli isimlerle hala faaliyet göstermekte olan Nur cemaatinin kaynak Hocası Sait Nursi'dir.

Said Nursi'nin Hıristiyanlar hakkındaki görüşleri

Bakalım Sait Nursi efendinin, Allah-u Teâlâ'nın "küfür" dediği İsevilik ve Hıristiyanlarla ilgili görüşleri nelerdir:

"Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, her halde şimal cereyanı; İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak." (Emirdağ Lahikası, c.1, s.150).

Sait Nursi, Çanakkale savaşında ölen Hıristiyanlar için üzülmektedir:

"Elbette şimdi fetret gibi karanlıkta kalan ve Hz. İsa'ya mensup Hıristiyanların mensuplarının çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir." (Kastamonu Lahikası, 114-115).

Hatta Çanakkale'de ölen Hıristiyanlarla ilgili "Perdeyi gayb açılsa kendileri için hazırlanan mükafatları görseler, Ya rabbi şükür Elhamdülillah diyecekler." (Kastamonu Lahikası, 45) diyor.

Açıkça görüldüğü gibi Müslüman bir hocadan ziyade bir papaz gibi düşünmekte ve hissetmektedir. İşte diyalog budur. Amacı Haçlı hücumuna karşı milleti bir arada tutan iman gücünü elinden almak.

Bakın aynı Çanakkale'de Atatürk'ün hatıralarından; 3 dakikada öleceğini bilmesine rağmen arkasına dönüp bakmadan Kur'an bilenlerin Kur'an okuyarak, bilmeyenlerin "Allah Allah" diyerek içtikleri şehadet şerbeti ile ilgili ve Milli Mücadele ilgili Sait Nursi'nin görüşleri nelerdir?

Teal?i İslam Cemiyeti'nin 16 Eylül 1919'da İkdam gazetesinde yayınladıkları bildiri:

"Biçare millet! Bu yankesicilerin hilelerini, desiselerini hala tamamen anlayamamıştır. Yazık bin kere yazık ki, gerek harb içinde, gerek mütarekeden sonra memleket bunların fitne ve fesadı uğruna milyonlarca evladını telef ediyor da Enver, Cemal, Mustafa Kemal vesaire beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için icab eden küçük fedakarlığı göze almıyor.

Millet (...) hala kendisini aldatan bu heriflere niçin diyemiyor ki: Ey hainler, ey Allah'tan korkmayan ve Peygamberden haya etmeyen mahluklar, muharebe ettiniz başımızı bin türlü belalara soktunuz, mağlup oldunuz, şimdi niye tekrar, gücünüz yetmediğini ikrar ve imza ettiğiniz devletleri yeniden kızdırarak üzerimize husumet ve gazaplarını davet ediyorsunuz?

İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Harpte mağlup olduktan sonra uslu oturmak ve mağlubiyetin neticesine katlanarak telafisini sabr?u sükun ve akl?u tedbir dairesinde izale etmekten başka çare var mıdır?

Düşünmüyor musunuz ki Yunanlılara fazla zayiat verdirmek bile bundan sonra bizim için hayırlı ve menfaatli bir şey olmaz.

Hem sizler ey yalancı ve deni şâkiler!

(...) Kendinize ne hakla, ne yüzle Kuva?yı Milliye namını veriyorsunuz? Utanmaz hainler, artık yetişir, yakamızı bırakın. Cenab?ı Hakk'ın gazap ve laneti sizin üzerinize olsun."

16 Eylül 1919'da, Teali İslam Cemiyeti'nin, İkdam gazetesinde, Anadolu hareketi aleyhinde yayınladığı ilk beyannamesini, daha sonra ikinci ve üçüncüsü takip etmiştir.

Bu cemiyetin ilk yönetim kurulunda Mustafa Sabri (Başkan), İskilipli Mehmet Atıf (İkinci başkan), Said?i Kürdî (İttihad?ı Muhammediye önderi olarak) bulunuyorlardı.

Sait Nursi'nin de içinde bulunduğu bazı isimler Kürdistan Teali Cemiyeti'ni kurmuş ve Kürdistan'ın bağımsızlığı için İngilizlerden yardım istemiştir.

Atatürk Ehl-i Kitap'la mücadele etti

Atatürk hayatı boyunca pek çok cephede canı pahasına Ehl-i Kitap ile mücadele vermiştir. Onun karşısındaki en tehlikeli akım ise bugün adına diyalog dediğimiz mandacı zihniyet olmuştur.

Bağımsızlık ruhunu din adamı kimliği ile yok eden bu zihniyet nasıl bugün faaliyetlerini farklı aktörlerle sürdürüyorsa, Milli Mücadele yıllarında da Bağımsızlığın önünü kesmek Ehl-i Kitab'ın himayesine girmek için elinden geleni yapmıştır.

Canlarını ortaya koyarak Ehl-i Kitab'ın işgalinin önüne geçmeye çalışan Kuvvacıları yalancı ve şaki ilan eden Allah'ın lanetini gazabını onlara uygun gören bildirinin altına imza atan Sait Nursi, Ekümeniklik isteyen Fener Patriği Athenagorası "gizli Müslüman" ilan etmektedir. 

Athenagoras kimdir?

Patrik Athenagoras, Milli Mücadele yıllarında Anadolu'daki Rum azınlıkları kışkırtmak üzere kurulan Mavri Mira teşkilatının kurucusudur.

Athenagoras, Lozan'a göre Türk vatandaşı olmadığı için Patrik olması mümkün değildir. Fakat Abd Başkanı Truman'ın talimatıyla, Patrik Maksimus istifa ettirilip; Türk siyasilerinin de desteği ile kılıfına uydurularak Athenagoras, Patrik olarak atanmıştır.

Athenagoras'ı hazmettirme işini de Sait Nursi üstlenmiştir. Gizli müslüman dedikoduları yayılmıştır.

Zaten Sait Nursi'nin ABD'ye bakışı nasıl bir mandacı zihniyet taşıdığının da göstergesidir:

"? Küre?i Arz'ın şimdiki en büyük devleti Amerika'nın bütün kuvvetiyle din hakikatlerine taraftar çıkması ve İslamiyet'le Asya ve Afrika'nın saadet ve sükûnet ve barış bulacağına karar vermesi ve yeni doğan İslam

Mandacı üstadın günümüzdeki talebeleri

Said Efendi, risalelerini kaleme aldığında birer nüshasını Papa XII. Pie'ye göndermiş, Papa da buna mukabele etmiştir.

Günümüz nurcuları, Kuvva-yı Milliye'yi çetecilik olarak nitelendirip, rahatsızlıklarını ifade ederlerken, Milli Mücadele yıllarında Fener Rum Patrikhanesi de Kuvva-yı Milliye hareketini barbarlık olarak nitelendirmiştir.

Diyalogcu nurcuların "milli duruş"a ve Kuvva-yı Milliye'ye karşı oluşları, üstatlarından devraldıkları bir mandacılık mirasıdır.

Günümüzde Fetullah Gülen'in öncülüğünü yaptığı ve maalesef Diyanet, iktidar ve hatta bazen muhalefetten bile destek gören diyalog faaliyetleri; papazlarla sarmaş dolaş pozlar vermek, Ramazan sofralarında iftar duaları yaptırmak ve ABD'nin planına taşeronluk yapmak aslında, Said Nursi'den devralınmış bir vazifedir.

Unutulmaması gereken, daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi bu topraklarda gözü olanların daima amaçlarına ulaşmak için planları da olacaktır.

Sormamız gereken soru ise;

Hayatı boyunca hiç Hacca gitmemiş,

Camiye sıkıldığı için gitmediğini söyleyen,

Cuma kılmayan,

Sakal bırakmayan,

Evlenmeyen,

Haçlı ile savaşmayan,

Şakirtlerini vatan müdafaasına göndermeyen,

ABD yanlısı Sait Kürdi'nin; Atatürk'e "deccal" diyecek kuvvete nasıl ulaştığı toplumda bu adamın din adamı olarak nasıl kabul gördüğüdür.

Atatürk hayatı boyunca cepheden cepheye vatan müdafaası yapmış,

Asker olmasına rağmen Cuma namazlarını kılmış,

Hatta Cuma hutbesi bile vermiş samimi bir Müslüman,

Bağımsızlığımızın mimarı bir kahraman ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusudur.

Nasıl bu insanın imanı teraziye konurken, Sait Nursi ve Diyalogcu hocaların faaliyetleri, Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibinin verdiği ilmi mücadeleye kadar nerdeyse hiç sorgulanmamıştır! Ve hala misyonlarını sürdürebilmektedirler.

Atatürk düşmanı bu zihniyet gerek iktidar, gerek Diyanet ve hatta muhalefet saflarında bile kendine hayat bulabilmektedir!

İslam sevgi dinidir

Allah kainatı sevgi üzerine yaratmıştır. "Sen olmasaydın Habibim alemleri yaratmazdım."

Peygamberimiz, Hz. Ali, Hasan, Hüseyin ve Fâtıma'yı abasının altına alıp, "Ya Rabbi bunlar benim etimden? Ben bunları seviyorum, bunları seveni sen de sev. Düşmanları benim düşmanımdır, düşmanlık edenlere sen de düşman ol" diye niyazda bulunmuş.

Allah, Şura suresi 23. Ayette, "De ki Muhammedîm risaletime karşılık sizden Ehl-i Beyt'ime sevgiden başka bir şey istemiyorum" buyuruyor.

Ne zaman bu sevgi kalplerde yok oldu ise kan gözyaşı ve katliam onu takip etmiştir.

Kalpler Ehl-i Beyt'i unutunca Hz. Peygamberin ahirete göçmesinden sadece elli sene sonra Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin'i katletmiş

ve tarih boyunca ne zaman kalpler bu yokluğu yaşasa kan gözyaşı peşinden gelmiştir.

Sanırım bu topraklarda oynanan oyunlar bizi kalp aleminde Ehl-i Beyt'ten uzak büyük bir çölde bıraktı.

Sevilmesi gerekenler hayatlarımızdan çıktı. Değersiz insanlar baş tacı edildi.

Halbuki Allah, Çanakkale zaferini, -Haydar Baş'ın keşfi ile- Ehl-i Beyt'inin neslinden Mustafa Kemal'ine ve onunla şehadete yürüyenlere nasip etmişti.

Ehl-i Beyt nefesi Mustafa Kemal Atatürk'ün ruhunda "Bağımsızlık benim karakterimdir" cümlesi ile hayat buldu ve esaret zincirlerini paramparça etti.

Aynen günümüzde milletine kurulan bütün tuzakları Ehl-i Beyt nefesi ile bir bir bozan Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayatında olduğu gibi?

Şükürler olsun Rabbim kullarını yalnız bırakmadı.

Dün Atatürk'ümüz vardı, bugün de fitnelerin önünde, hiçbir güç sahibinden ya da kınayıcıdan çekinmeyen Prof. Dr. Haydar Baş'ımız var.

O bizi Atamızın etrafında bir araya getirdi. Çöle dönmüş kalplerimiz ölçüyü kaybetmişken; Ehl-i Beyt pınarı ile tekrar canlandı.

Artık kimse Atatürk'e kötü söz söyleyemez, çünkü millet Atatürk'e kavuşmuştur.

Artık kimse Atatürk'ün annesine iftira atamaz, çünkü artık millet onu kendi anası bilmektedir.

Türk milleti olarak; bizi kendi gerçeklerimizle buluşturan gerçek Atatürkçü Prof. Dr. Haydar Baş'a minnettarız.

Son olarak şunu belirtmek isterim ki; güzel bir gelecek için ekonomik ve sosyal her sahada Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlamaya mecburuz.
Nisan ayının zam şampiyonu kuru soğan oldu
Kuru soğanı patates takip etti
Çocuk işçiler bayramda da çalışıyor
Sanayide 1 Mayıs
Sarahane'den Unkapanı'na geçişler kapatıldı
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası
12 ilde DEAŞ'a yönelik operasyon
41 şüpheli yakalandı
İstanbul'da 1 Mayıs tedbirleri
Bazı yollar trafiğe kapatıldı
Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor
Şatafat, debdebe, gösteriş
Yurdun büyük bölümü sağanak yağışa teslim
Meteoroloji bazı bölgeler için uyardı
Bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri
'Bunlardan kesinlikle uzak dursunlar'
'Bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyorlar'
Taksim'de taviz vermedi
Kılıçdaroğlu'nun tepkisi dikkate alındı
Erdoğan'da Özel'e ilk jest!
Diyanet'ten Audi-A8 savunması
Eski araç sıklıkla arızalanıyor
İYİ Parti'de Koray Aydın istifası
İstifa için 3 neden açıkladı
İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'Edanur' yanıtı
'Çıkışlarına itibar etmiyoruz'
Özgür Özel'den 'Taksim' açıklaması
'Yasak değil, kısıt var'
Özel'den Kurtulmuş'a 'Anayasa' şartı
'Uyacaksak değiştirelim'
Nisan ayının zam şampiyonu kuru soğan oldu
Kuru soğanı patates takip etti
Çocuk işçiler bayramda da çalışıyor
Sanayide 1 Mayıs
Sarahane'den Unkapanı'na geçişler kapatıldı
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası
12 ilde DEAŞ'a yönelik operasyon
41 şüpheli yakalandı
İstanbul'da 1 Mayıs tedbirleri
Bazı yollar trafiğe kapatıldı
Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor
Şatafat, debdebe, gösteriş
Yurdun büyük bölümü sağanak yağışa teslim
Meteoroloji bazı bölgeler için uyardı
Bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri
'Bunlardan kesinlikle uzak dursunlar'
'Bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyorlar'
Taksim'de taviz vermedi
Kılıçdaroğlu'nun tepkisi dikkate alındı
Erdoğan'da Özel'e ilk jest!
Diyanet'ten Audi-A8 savunması
Eski araç sıklıkla arızalanıyor
İYİ Parti'de Koray Aydın istifası
İstifa için 3 neden açıkladı
İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'Edanur' yanıtı
'Çıkışlarına itibar etmiyoruz'
Özgür Özel'den 'Taksim' açıklaması
'Yasak değil, kısıt var'
Özel'den Kurtulmuş'a 'Anayasa' şartı
'Uyacaksak değiştirelim'

İstanbul'da 1 Mayıs ablukası

Güvenlik önlemlerinin alındığı Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ne çıkan sokaklar demir bariyerlerle kapatıldı. Tedbirlerin artırıldığı Saraçhane'de Unkapanı istikametine, Beşiktaş'ta da Dolmabahçe Caddesi ve Taksim'e çıkan güzergahlarda geçişe izin verilmiyor.
01.05.2024 09:40:00 / Güncelleme: 01.05.2024 09:54:00
Anadolu Ajansı
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılmasına izin verilmeyen Taksim Meydanı ve çevresi ile Saraçhane Meydanı'nda sıkı güvenlik önlemleri uygulanıyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Taksim Meydanı çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Ekipler, Taksim Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Meydanı'na çıkan sokakları demir bariyerle kapattı. Ayrıca meydana çıkılan bazı yerlerde kontrol noktaları oluşturan ekipler, sivil vatandaşların meydana girişlerine izin vermiyor.

Öte yandan meydandan Tünel'e kadar İstiklal Caddesi'ne açılan tüm cadde ve sokaklar, demir bariyerlerle kapatıldı. Her cadde ve sokağın başında polis ekipleri nöbet tutuyor. İstiklal Caddesi'ndeki esnaf ve turistlerin dışında geçişlere izin verilmiyor.

Ayrıca Taksim'e çıkan tüm yollarda ve kavşaklarda trafik ekipleri hazır bekliyor.

Vezneciler ile Gayrettepe arasındaki metro istasyonları 05.30'dan itibaren kapatıldı

Saat 05.30'dan itibaren, M2 Yenikapı-Seyrantepe-Hacıosman Metro Hattı'nın Vezneciler, Haliç, Taksim Meydan, Şişhane, Osmanbey, Mecidiyeköy ve Gayrettepe Zincirlikuyu metro istasyonları kapatıldı. Metro istasyonlarında yapılan anonslarda hangi istasyonlarda durup durulmayacağı bildiriliyor.

Kabataş-Taksim Meydan ile Tünel Meydan-Karaköy arasındaki füniküler hatlarının seferleri ile İstiklal Caddesi'ndeki Nostalji Tramvay seferleri de durduruldu.

Ayrıca İETT'nin Taksim, Tarlabaşı, Ömer Hayyam ve Tepebaşı otobüs durakları Şişli ve Fatih istikametleri olmak üzere çift taraflı kapatıldı.

Bunun yanı sıra Taksim Meydanı'nda itfaiye ve ambulans ekipleri de hazır bekliyor.

Mecidiyeköy ve çevresinde ise Taksim yönüne giden cadde ve bazı sokaklar da alınan güvenlik önlemleri kapsamında kapatıldı.

Saraçhane'de güvenlik önlemleri

Fatih Saraçhane'de de yoğun güvenlik önlemi alındı. Saraçhane'nin çevresindeki yollar trafiğe kapatılırken, araçlar trafik polislerince alternatif güzergahlara yönlendiriliyor.

Saraçhane Meydanı girişine kurulan noktalarda, polis ekipleri bu bölgeye gelenlerin üst aramasını yapıyor. Aramanın ardından sivil girişine de izin verilen meydanda, TOMA gibi polis araçları konuşlandırıldı.

Öte yandan Unkapanı istikametinde Bozdoğan Kemeri'nin altına çevik kuvvet ve TOMA'lar yerleştirildi. Kapatılan Unkapanı istikametine geçmek isteyenlere izin verilmiyor.

Bu arada, CHP İl Başkanlığı ve bazı sendikaların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında kutlama yapacağı Saraçhane Meydanı'nda da hazırlıklar yapılıyor.

Beşiktaş'taki önlemler

Tedbirler kapsamında Galata Köprüsü'nün Karaköy çıkışına yayaların geçebileceği noktalara bariyerler konuldu. Polis ekipleri yayalar ve araçların kontrollü geçişine izin verirken, Karaköy istikametine sadece esnaf ve turistler geçebiliyor.

Kapatılan Bomonti-Dolmabahçe Tüneli'nden de sadece görevlilerin geçişine izin veriliyor.

Beşiktaş'ta da Dolmabahçe Caddesi ve Taksim'e çıkan güzergahlar demir bariyerlerle kapatıldı.

Polis ekipleri sadece bölgede ikamet edenlerin, çalışanların ve turistlerin geçişine izin veriyor.

Öte yandan, normal zamanda megakentin en kalabalık noktalarından biri olan Dolmabahçe Caddesi alınan önlemler sonucu boş kaldı.

Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na geçişlerdeki vapur ve motor seferleri iptal edildiği için iskelelere gelen vatandaşlar da görevlilerin uyarısı üzerine buradan ayrılıyor.

Metrobüs hattında da Zincirlikuyu, Mecidiyeköy ve Çağlayan durakları kapatıldığı için bu bölgeye gitmek isteyen vatandaşlar en yakın Okmeydanı durağında inerek, D-100 kara yolunun kenarından yürüyüp gitmek istedikleri yerlere ulaşmaya çalışıyor.

Karot testi için alınan randevuların çoğu iptal edildi

Depremin üzerinden zaman geçtikçe ve medyada deprem gündemi gerilere düştükçe karot testi için randevu isteyen vatandaşların sayısı hızla azalırken, önceden oluşturulan pek çok randevu da iptal edildi.
30.04.2024 21:50:00
Önder Yılmaz
Karot testi için alınan randevuların çoğu iptal edildi
Karot testi için alınan randevuların çoğu iptal edildi
6 Şubat depremleri ve ardından 2023 Aralık'ta Yalova'da yaşanan depremin ardından İstanbul'da pek çok bina sahibi karot testi için belediyelere ve özel şirketlere başvuruda bulundu.

O günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile özel firmalar, binalarına karot testi yaptırmak isteyen vatandaşların taleplerine yetişemiyor ve bazen haftalar ya da aylar sonrasına randevu oluşturuyordu.

Ancak depremin üzerinden zaman geçtikçe ve medyada deprem gündemi gerilere düştükçe karot testi için randevu isteyen vatandaşların sayısı hızla azalırken, önceden oluşturulan pek çok randevu da iptal edildi.

Sektörde karot testi yapan bir firmanın yetkilisi durumu şu sözlerle açıklıyor:

"O günlerde vatandaşın talebine yetişmekte zorlanıyorduk ve herkes önce kendi binalarından karot almamızı istiyordu. Ancak deprem tehlikesi daha az konuşulmaya başlandıkça talepler azaldı. Hatta önceden binalarından karot aldırmak isteyen pek çok vatandaş bu talebinden vazgeçti."

Vatandaşların bu davranışının bir nedeninin de ortaya çıkan maliyet olduğuna dikkat çeken yetkili, "Testi yaptıran vatandaşların büyük çoğunluğu da zaten binaları dayanıklılık testini geçemese de çaresiz biçimde o binalarda yaşamaya devam ediyorlar. Çünkü artan inşaat maliyetleri nedeniyle binaları yenilemek giderek zorlaştı." diyor.

Diğer yandan belediyelerin de seçim gündemi nedeniyle karot alma ve kentsel dönüşüm çalışmalarını askıya aldığı biliniyor. 

Karot testi nedir?

Karot kelimesi havuç anlamına gelmektedir. İnşaat sektöründe verimli olarak kullanılan terim olarak adlandırabilir. Beton delme işlemine verilen ad olan ve her türlü betonu muhteşem bir şekilde delebilen karot makineleri delme çapına göre farklı uçlar takılarak kullanılabilir. Karot makinesinin en büyük özelliği ise silindirik bir şekilde delerek betona zarar vermeden işlemi tamamlamasıdır.



Mansur Yavaş, öğrencilerin talebini karşılıksız bırakmadı: Yenileri yolda

Ankara Büyükşehir Belediyesi kente kazandırdığı çalışma istasyonlarıyla öğrencilerin yanında olmaya devam ediyor. Öğrencilerin talebi üzerine yapımı tamamlanan YHT Gar Öğrenci Çalışma İstasyonu; 300 metrekare alan üzerine kurulan kitap okuma bölümü, toplantı odası ve çalışma alanlarıyla Başkentli öğrencilerin hizmetine açıldı.
30.04.2024 20:58:00 / Güncelleme: 30.04.2024 21:04:30
Haber Merkezi
Mansur Yavaş, öğrencilerin talebini karşılıksız bırakmadı: Yenileri yolda
Mansur Yavaş, öğrencilerin talebini karşılıksız bırakmadı: Yenileri yolda

Ankara Büyükşehir Belediyesi hayata geçirdiği projelerle Başkentte yaşayan öğrencilerin eğitimine katkı sağlamaya devam ediyor.  

ODTÜ Öğrenci Çalışma İstasyonu'nun ardından öğrencilerden gelen talep doğrultusunda harekete geçen Büyükşehir Belediyesi, YHT Gar Metro İstasyonu'nda yapımını tamamladığı Öğrenci Çalışma İstasyonu'nu hizmete açtı.

YAVAŞ: "YENİLERİ YOLDA…"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, YHT Gar Metro İstasyonu'na kazandırılan öğrenci çalışma istasyonunu sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla duyurdu. Yavaş, "Üniversite Ankara'da okunur. Başkent'te her an öğrencilere değer veren, onlara yeni imkanlar oluşturmak isteyen birileri var. YHT Gar Öğrenci Çalışma İstasyonu 300 metrekare üzerine kurulan alanda kitap okuma bölümü, toplantı odası ve çalışma alanlarıyla Başkentli öğrencilerin hizmetinde. Yenileri de yolda…" ifadelerini kullandı.

300 METREKARE ALAN VE ÜCRETSİZ İNTERNET HİZMETİ

Başkent'te 956 üyesiyle hizmete devam eden ODTÜ Öğrenci Çalışma İstasyonu'na bir yenisi daha eklendi. Ankara Büyükşehir Belediyesi öğrencilerden gelen yoğun talep üzerine harekete geçerek YHT Gar'da yapımını tamamladığı yeni Öğrenci Çalışma İstasyonu'nu da Başkent'e kazandırdı.

300 metrekare üzerine kurulan yeni Çalışma İstasyonu; 70 metrekare sessiz çalışma alanı, 60 metrekare toplu çalışma alanı, 50 metrekare kitap okuma alanı, 60 metrekare dinlenme alanı ve 60 metrekare toplantı odasıyla Başkentte yaşayan tüm öğrencilere ücretsiz hizmet ediyor. YHT Gar Öğrenci Çalışma İstasyonu'na gelen öğrenciler, Büyükşehir Belediyesinin sağladığı ücretsiz internet hizmetinden de faydalanabiliyor. 

YENİ ÇALIŞMA İSTASYONLARI İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Kent Estetiği Daire Başkanlığı Yapım İşleri Şefi Yunus Emre Bostancı, Gar Metro İstasyonu'nda atıl olan alanı işlevsel hale getirerek öğrencilere kazandırdıklarını belirterek, "Yaklaşık 300 metrekare alandan oluşan öğrenci çalışma istasyonumuzda bireysel ve toplu çalışma alanları, kitap okuma salonu, toplantı odaları ve dinlenme alanı bulunmaktadır" bilgisini verdi.
Bostancı, öğrenci çalışma istasyonu sayısını artırmak için kentin farklı noktalarında çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.

"HEM ULAŞIMI KOLAY HEM DE SAKİN"

Kolej TED ve Meteoroloji'de hizmet verecek istasyonlar için çalışmalar tüm hızıyla devam ederken kütüphanelerde yer bulamayıp yeni YHT Gar Öğrenci Çalışma İstasyonu'nun imkanlarından faydalanan öğrencilerden bazıları memnuniyetini şu sözlerle dile getirdi:

-Ebrar Yıldız: "Sakin ve güzel yapmışlar. Ders çalışmaya müsait. Sıkışık değil, havadar. Bizim fakültemize çok yakın. Orada yer sıkıntısı oluyor ben de burayı tercih ediyorum."

-Taha Turgut: "Çalışma alanı gayet güzel olmuş. Okulda yerden dolayı sıkıntılarımız oluyordu. Ulaşımı da kolay. Burası bizim için çok güzel oldu. En azından sessiz sakin bir yerimiz oldu."


Şehit Uzman Çavuş'un baba ocağına acı haber verildi

Şırnak'ta askeri aracın devrilmesi sonucu şehit olan Uzman Çavuş Ensar Ertaş'ın Hatay'daki baba evine acı haber verildi.
30.04.2024 19:04:00
İhlas Haber Ajansı
Şehit Uzman Çavuş'un baba ocağına acı haber verildi
Şehit Uzman Çavuş'un baba ocağına acı haber verildi
Şırnak'ın Kayaboyun köyü mevkiinde askeri aracın devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 27 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Ensar Ertaş şehit oldu, 1'i ağır 3 asker yaralandı.

Kazada şehit olan Uzman Çavuş Ertaş'ın Hatay'ın Payas ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan baba evine acı haber verildi.

Şehit Ertaş'ın baba ocağına bayrak asıldı.

Şehit Ertaş'ın bekar olduğu öğrenildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.