Değerli kardeşim;
Sevr Anlaşması ile birlikte;
- Büyük Türk Milleti'ne ancak ve ancak Ankara'dan Sivas'a kadar Boğazlardan, Ege'den ve Akdeniz'den yoksun toprakların lütuf gibi bırakıldığı;
- Osmanlı Devleti'nin Anadolu topraklarındaki komşularının İngiltere, Fransa, Yunanistan, İtalya, Ermenistan ve Rusya olduğu;
- Osmanlı Devleti'nin ağır silahlarının ve bunlara bağlı birliklerin I. Dünya Savaşı'nın galip devletleri gözetiminde lağvedildiği;
- Dönemin sözde akil insanları tarafından İngiliz mandasının mı, Amerikan mandasının mı daha uygun olduğunun tartışıldığı hatta bazı sözde/hain din adamları tarafından 'İslam bayrağını İngilizlerin eline teslim etmekte bir beis yoktur' diye fetva verildiği;
İmkansızlıkların da had safhada olduğu bir dönemde 'Ya İstiklal Ya Ölüm' diyerek 'Tam Bağımsızlık'tan hiçbir şekilde taviz vermeyen ve bugün İstanbul'da, Ankara'da İzmir'de ve Türkiye Cumhuriyeti'nin her karış toprağında Türk Bayrağı'nın dalgalanmasının önderidir Mustafa Kemal Atatürk.
Sizler de bilirsiniz ki; Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"İslâm'da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm'da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz."
Bugün Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti toprağı üzerinde her bir ferdin attığı her bir adımından dahi Mustafa Kemal Atatürk'ün nasibine düşen 'hayır üzere bir pay' olduğu da hadis-i şerif ile de kesindir.
Kuruluşu bizatihi kendisi tarafından yapılan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın geçmiş yıllarda gerek 29 Ekim'de bir minnet cümlesini gerekse Büyük Önder'in ölüm yıldönümü olan 10 Kasım'da bir Fatiha'yı esirgemiş olması büyük bir gaflet örneğidir.
Değerli kardeşim;
Birlik ve beraberliğe şiddetle ihtiyacımız olan bu vakitlerde Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları olarak sizleri geçen yıllarda da yapılan yanlışları düzeltmeye çağırıyor ve bir daha yaşanmaması için de her türlü kurumiçi faaliyetin ve çalışmanın başlatılmasını bekliyoruz.
Türk Milleti, Tam Bağımsız Türkiye'nin kurucusu ve önderi Ata'sına sahip çıkanları unutmayacaktır.
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020