Geçen Cuma iki bayramı birlikte kutladık. Malumunuz biri Allah'ın (c.c) mübarek kıldığı Cuma günü diğeri de Türk milletinin varoluş mücadelesinin zaferle neticelendiği 30 Ağustos Zafer Bayramı.
Bu vesileyle başta M. Kemal Atatürk olmak üzere Milli Mücadelenin yediden yetmişe tüm kahramanlarını rahmet, saygı ve hürmet ile anıyorum. Allah (c.c) onlardan razı olsun.
30 Ağustos gün olarak bitti ama gündem olarak bitmedi. Diyanet tartışılıyor. Neden? Böyle önemli bir günün liderine, önderine, komutanına neden hutbelerde yer vermediniz, ana başlığıyla.
Yediden yetmişe her kesimin Diyanet tepkileri çok haklı hatta yetersiz… Diyanet'in yapısı, gelir-gider kalemleri, FETÖ ile mücadelede Diyanet hangi noktada gibi konularında sürekli gündemde tutulması lazım.
En önemlisi ise Diyanet bugün İslam dinini mi anlatıyor yoksa bazı tarikat ve cemaatlerin dogmalarını mı? Bunlar sorgulanmalıdır.
Atatürk, 30 Ağustos ve diğer milli günlerimizde Diyanet'in takındığı tavra(!) gelince beni hiç şaşırtmadılar. Bekleneni yaptılar.
Çünkü Diyanet'in yönetim kadroları Milli Mücadelenin emperyalistlerle, Müslüman Türk milletinin savaşı olduğunu anlamıyor.
Çünkü Diyanet, Milli Mücadelenin son Haçlı seferine karşı Müslüman Türk'ün kahramanlığını göremiyor.
Çünkü Diyanet, Kurtuluş Savaşı'nın Haç ile Hilal'in savaşı olduğunu idrak edemiyor.
Çünkü Diyanet, Milli Mücadelenin Hak ile Bâtılın karşı karşıya geldiği ve Hakk'ın safında olanların kazandığı bir cihat olduğunu anlamıyor.
Ya hu! Sen de çok abarttın, diyenler olabilir. Yok kardeşim. Hiç abartmadım. Hatta özetle bugün Diyanet, Hak ile Bâtılı ayırt edemeyecek bir noktada bulunuyor. Elimde belgelerim var. Anlatayım mı?
Bak! Eğer Diyanet Hak ile Bâtılı ayırt edebilecek kapasitede olsaydı Fetullah Gülen'in, Papa'ya yazdığı baştan sona küfür olan o mektubu anında 80 bin camide milyonlara ulaştırır ve bu mektup küfürdür, derdi.
Eğer Diyanet Hak ile Bâtılı ayırt edebilecek kapasitede olsaydı Dinlerarası Diyalog süreci, Kur'an'a, kelime-i tevhide, Hz. Peygambere (s.a.v) yapılan saldırılar ortadayken susmaz, Allah'ın emrini her camide vatandaşımıza aktarırdı.
Eğer Diyanet Hak ile Bâtılı ayırt edebilecek kapasite de olsaydı, "Allah katında tek din İslam'dır" ayetini hutbelerde okumayın, başka ayet okuyun telkini veya emri geldiğinde bizzat nefislerini ortaya koyarak, 'bu asla kabul edilemez' derlerdi.
Eğer Diyanet Hak ile Bâtılı ayırt edebilecek kapasitede olsaydı, ülkemizde İslam itikadına tamamen ters birçok yasa çıkartılırken hem yasa çıkartanları, hem de vatandaşı uyarır, bu büyük sapkınlığın karşısında dururdu.
Eğer Diyanet'in Hak-Bâtıl diye bir gayreti olsaydı, İbrahimi dinler, dinler masası, dinler sofrası, dinler bahçesi vs. gibi hitapları daha ağızdan çıkmadan reddeder, milletimize de neden reddedilmesi gerektiğini anlatırdı.
Eğer Diyanet'in Hak-Bâtıl diye bir gayreti olsaydı 'Şiilerin katli vaciptir' diyenleri anında 'Müslüman'ı tekfir edenin kendisi kafir olur' ölçüsü ile susturması ve dini birliğimizi, itikadı birliğimizi muhafaza etmesi gerekirdi.
Eğer Diyanet'in Hak-Bâtıl diye bir gayreti olsaydı, bu ülkede yıllardan beri Alevi- Sünni-Caferi-Şii kavramları ile bölücülük yapanlara, İslam'ın hükmünü açıklar ve milletimizi ayet ve hadislerle bu fitneye düşmesinin önünü keserdi.
Eğer Diyanet'in Hak-Batıl diye bir gayreti olsaydı, Müslümanların sırf siyasi görüşünden ötürü birbirlerini tekfir etmelerinin önüne geçerdi.
Ortadoğu'daki Haçlı vahşetini anlatır, Müslümanların bu vahşette hiçbir şekilde Haçlı yanında olmaması gerektiğini Allah'ın açık hükümleriyle vatandaşa ulaştırması gerekirdi.
Daha yüzlerce, binlerce itikadi konuda Diyanet bırak hakkı anlatmayı, sustu, konuşmadı hatta bâtılın yanında bile durdu.
Şimdi! Hak ile Bâtılı ayırt edemeyen Diyanet, 30 Ağustos ve Atatürk'ü unutmuş! Hatırlasalar şaşardım zaten.
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025