Doğal afetler balı da vurdu
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, don ve kuraklığın bazı bölgelerde kovan verimini düşürdüne işaret ederek, "Girdi fiyatları ve verim düşüklüğü maliyeti artırdı. Bal üretiminin 2013 seviyesi olan 94 bin 694 tonun altında gerçekleşmesi bekleniyor" dedi
18.08.2014 00:00:00
ERSAN İLTER/ANKARATürkiye dünya bal üretiminde Çin'in ardından 2. sırada geliyor. Ancak bu yıl yaşanan zirai don ve kuraklık, üretimi kaydadeğer ölçüde düşürdü. Bu durumun diğer gıda maddelerinde olduğu gibi bal fiyatlarında da artışa yol açacağı tahmin ediliyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bal hasadının sıkıntılı başladığını, doğal afetlerin bu yıl bal üretimini vurduğunu bildirerek, "Don ve kuraklık bazı bölgelerde kovan verimini düşürdü. Son günlerde yaşanan sıcak havalar da arıları olumsuz etkiledi" dedi. Bayraktar, girdi fiyatları ve verim düşüklüğünün balda maliyeti artırdığını belirtti. Kovan başı bal üretiminin bu yıl düşük kalacağını, kış aylarında yağışların yetersiz kalması, Mart ayı sonunda yaşanan zirai don, son günlerde mevsim normallerinin üzerinde yaşanan sıcak havaların arıları ve bal üretimini olumsuz etkilediğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: "Doğal afetler, bazı yöreler hariç bal üretiminde düşüşlere neden oldu. Bu nedenle bu yıl rekoltenin, 2013'deki 94 bin 694 tonluk rekoltenin altında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Mart, Mayıs ve Haziran aylarında birçok bölgemizin yağışlı geçmesi, rekoltenin daha da düşmesini önledi. Ülkemiz 6 milyon 641 bin koloni sayısıyla dünyada ilk sıralarda geliyor. Buna karşın koloni başına yıllık yaklaşık 14-15 kilogram bal verimi düşük kalıyor. Bu yıl koloni başına yıllık bal üretimi özellikle çiçek balında daha da düşük gerçekleşecek." Türkiye'nin potansiyeli varTürkiye'nin dünyada az görülür bir coğrafyaya sahip olduğunu, farklı iklim şartları ve bunun sonucu oluşan zengin bitki örtüsünün bütün dünyayı kıskandıracak şekilde arıcılık için önem kazandırdığını belirten Bayraktar, "Kimyasal ilaç kullanılmadığı, tarımın yapılmadığı, hatta araçların ulaşamadığı, bu nedenle organik bal üretiminin yapılabileceği yerlere arılar gidiyor. Buralara arılarını götüren arıcıların binlerce değişik özellikte çiçekten elde ettikleri ballar, tadı, rengi, kokusu, aroması, hatta her derde şifa değerleri ile ayırt edici özelliklere sahiptir. Bu nedenle ülkemizde zengin flora ve faunası olan birçok yörede üretilen balların kalitesi tartışılmazdır" dedi. Arıcıların bulundukları yerdeki Gıda, Tarım ve Hayvancılık il ve ilçe müdürlüklerine giderek başvuru yapmaları, içinde ziraat odalarının da bulunduğu Hasar Tespit Komisyonları marifetiyle zararı tespit ettirmeleri gerektiğini bildiren Bayraktar, "bitkisel üretimde olduğu gibi arıcılıkta da yüzde 30'un üzerinde zarar veya ürün kaybının tespiti halinde, bu üreticilerimizin kredi borçlarının ertelenmesi mümkün olacak" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.