logo
20 NİSAN 2024

Doğanlar Apartmanı'nda deprem geliyorum demiş

İzmir depreminde yıkılan Doğanlar Apartmanı sakini Tahir Ün, depremden 3 yıl önce binanın 3. derece riskli sınıfa dahil edildiğini ancak yapılan apartman yönetimi toplantılarında binanın yıkılmasına veya güçlendirilmesine şiddetle itiraz edildiğini söyledi. Ün, 'Tamamen göz göre göre oldu' dedi
09.11.2020 13:40:00
Doğanlar Apartmanı'nda deprem geliyorum demiş
Doğanlar Apartmanı'nda deprem geliyorum demiş
İzmir'de meydana gelen depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Doğanlar Apartmanı yıkıldı. 14 kişinin hayatını kaybettiği binada deprem sırasında bulunmayan Tahir Ün, depremden 3 yıl önce binanın 3. derece riskli sınıfa dahil edildiğini ancak yapılan apartman yönetimi toplantılarında binanın yıkılmasına veya güçlendirilmesine şiddetle itiraz edildiğini belirtti. Ün, 'Tamamen göz göre göre oldu. İtirazlar sonucunda olay bu noktaya geldi. Belediye tarafından riskli rapor verildi ancak belediyenin yıkma yetkisi yokmuş. Toplantı yaptık ancak binanın yıkılmasına ya da güçlendirilmesine yönetim olarak çeşitli nedenlerle itiraz ettiler. Biz de bilgisizlikten kaynaklı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bireysel başvuru konusunu hayata geçiremedik. Böyle bir durumla karşılaşıldığında insanlar kimseyi dinlememeli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bireysel başvuru hakkı varmış. Belli ücret karşılığında bu testler yapılabiliyormuş. Biz bu rapora karşı bir şeyler yapmak isteyen taraf olarak kendi aramızda para toplayıp test talep edebilirmişiz ama bilmediğimiz için yapamadık. Yasal mevzuata göre bu testlere de itiraz hakkı tanınıyormuş. Bu da süreci uzatabilecek bir durum. Burada vatandaşların bilinçlenmesi öne çıkıyor. Kimse bugünün işini yarına bırakmasın. Hayatta kaybedecek zamanımız yok. Hızlı şekilde karar alıp gereğini yapmak gerekiyor' diye konuştu.

'3. derece riskli çıktı'

2017 yılında apartmana yapılacak tadilat nedeniyle risk analizi yapıldığını dile getiren Ün, 'O dönemde Doğanlar Apartmanı'nın yöneticisi olan Mine Hanım, binada yapılacak bir tadilat nedeniyle binanın dayanıklılığından emin olmak için belediyeden deprem risk analizi yaptırdı ve binamız 3. derece riskli sınıfa dahil edildi. Bir mühendis arkadaşım da gözle muayene yaptı. Apartman yönetimi toplantısına o mühendis arkadaşımı da çağırdım. Ancak toplantıda çok büyük tepkilerle karşılaştık. Bir kısım insan parasın olmadığını, bir kısım insan müteahhitlerin kendilerini kandıracağını, bir kısım insan 3+1 verip 2+1 alacak olmalarını sorun etti. Çeşitli itiraz noktaları oluştu. En çok içimizi acıtan şey ise Mine Hanım ve benim bir müteahhitle anlaşıp buradan avanta elde edeceğimiz iddiasıydı. Mine Hanım yönetimi bıraktı, itiraz eden gruptan bir arkadaş yönetime geldi. Baktık ki bu hayati noktayı kaybediyoruz; komşu binaları örnek gösterip binada güçlendirme yapılmasını önerdik ancak bu da değerlendirilmedi. Nitekim çok zaman geçmeden binamız yıkıldı' diye konuştu.

'Güçlendirmeye de karşı çıktılar'

Toplantıya davet ettiği mühendis arkadaşının açıklayıcı bir dille durumu anlattığını ancak apartman sakinlerinin ikna olmadığını öne süren Ün, şöyle devam etti: 'Mühendis arkadaşım toplantıda çok ikna edici konuştu. 'Geçmiş dönem deprem hasarlarını gözle gördüm. Bu bölgede sıvılaşma çok fazla, binalarınız yüzüyor. Bu binalar çökebilir' dedi ama biz dinletemedik. Konuşmak bile mümkün olmadı. Çeşitli nedenler öne sürülerek taleplerimiz reddedildi. İnsanların ekonomik durumu yetmiyor olabilir ama candan önemli değil. O dönemde daire başı 3 bin lira maliyetle çevre binalarımızda güçlendirme yapıldı ve o binalar depremde ayakta kaldı.'

'Korona sayesinde yaşıyorum'

Verilen raporun ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Ün, 'Hayatı önemsemek gerekiyor. Önemli olan can. Bu apartmanda çok sayıda kişi hayatını yitirdi. İçlerinde itiraz edenler de var. Bunlar yaşanmamalıydı. Sorumluluk gerekiyor, hayata değer vermek gerekiyor. Bir takım raporları görmezden gelmemek gerekiyor. Elde somut bir çürük raporu varsa el birliği ile çözüm üretmek gerekiyor. Burada biz ağır bir bedel ödedik. Buradan kurtulmak ben ve eşim için bir şans oldu. Hayatımız bahşedildi. Kasım ayında eşimle Giresun'a gidecektik ancak ani bir karar eşimi depremden bir hafta önce Giresun'a gönderdim. Depremden bir gün önce bir dostumun çocuğunun yaş gününe davet edildim. Akşam da bir yemek düzenlenecekti. Ancak korona virüsten çekindiğim için kalabalığa karışmamak istedim. Sabah saatlerinde dostumun çocuğuna doğum günü hediyesini verdim ve ani bir kararla Dikili ilçesindeki eşimin yazlığına gittim. Eğer depremden bir önceki akşam doğum günü yemeğine katılsaydım muhtemelen ertesi gün evde hazırlık yapacaktım ve depreme yakalanacaktım. Soranlara 'korona sayesinde yaşıyorum' diyorum' ifadelerini kullandı.

''Bizim binamız sağlam, yıkılmaz' dediler'

Doğanlar Apartmanı'nın ilk katında kumaş satışı yapan esnaf Mustafa Sami Yıldırım da, şunları söyledi:

'Deprem olduğunda bina yıkılmadan 2 saniye önce dışarı çıktık. Aylardır söylüyoruz. Sokaktan çöp arabası geçse bina sallanıyor. Kimse inanmadı. 'Sağlam' dediler. Depremden önce 'deprem olsa bu bina yıkılır' dedim. Allah'ın takdiridir ancak tedbir almadılar. 42 dairenin 30'u 'bina sağlam', 12'si 'çürük' diyor. Beni kiracıyım diye beni toplantıya almadılar. 'Bizim binamız sağlam, yıkılmaz' dediler. 'Yıkılmaz' diyenler taşındı gitti, 'yıkılır' diyenler öldü."İHA
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi

Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?

Edirne'de polisin üzerinden yeşil reçete ile satılan ilaç çıkan kadını gözaltına alırken eşine de 'Yarım saat sonra gelin alın' demesi tartışmalara neden oldu.
20.04.2024 14:03:00 / Güncelleme: 20.04.2024 14:09:53
Atakan Akbal
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Uyuşturucu ile mücadele konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı kanalıyla her gün onlarca operasyon düzenlenirken, bir yandan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve ticaretindeki artış da devam ediyor.

Çocukları uyuşturucu satıcılarının pençesine düşen aileler, cezaların yeterince caydırıcı olmamasından veya uyuşturucu satıcılarının çoğu zaman cezasız kalmasından şikayetçi.

"Yarım saat sonra gelir alırsın"

Edirne'de kaydedilip sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ise tartışmayı yeniden başlattı.

Görüntülerde, üzerinde bağımlılık ve kötüye kullanma potansiyeli olduğu için yeşil reçete ile satılması gereken 12 adet ilaç çıkan bir kadın polis tarafından gözaltına alınarak polis aracına bindiriliyor.

Kaydı yapan kişi kişi de gözaltına alınan eşine "Sen nasıl gittiysen gelir alırım oradan" diyor. Gözaltı işlemini yapan polis memuru ise "Yarım saat sonra gelir alırsın" diyor.

Cezasızlık mı var?

Görüntüler üzerine sosyal medyada 'torbacılık suç olmaktan çıktı mı?', 'tweet atan tutuklanırken torba tutan yarım saat sonra serbest mi kalıyor?' eleştirileri eşliğinde tartışma başladı.

Konuyu sorduğumuz kendisi de eski bir emniyet mensubu olan Güvenlik Politikaları Uzmanı ve DP GİK Üyesi Mustafa Böğürcü, uyuşturucu satışının suç olmaktan çıkmadığını ve suçun işleniş biçimi ve tekrarlanma durumuna göre 20 yıla kadar cezalarla yargılama ve mahkumiyet olduğunu söyledi.



Uygulama sorunlu

Söz konusu görüntüden, gözaltına alınan şahsın daha önce uyuşturucu veya yasaklı madde satışı yaptığının anlaşılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Böğürcü, "Polisin yaptığı işlem hakkında savcılık ifadesi için arama kaydı olan birinin mevcutlu olarak savcılığa sevk işlemi gibi görünüyor. Ancak bunun için ikamete gidildiğinde şahsın üzerinden yasaklı madde çıkmış da olabilir. Olaydan bağımsız olarak, orada görev yapan polis memurunun görüntü kaydı yapan kişiye 'Yarım saat sonra gelir alırsın' gibi bir ifade kullanması doğru değil. Bu görüntü, 'suç işleyenler ön kapıdan alınıp arka kapıdan salınıyor' algısının pekişmesine neden olur. Zaten vatandaşların adli sisteme olan inancı bu kadar zayıflatılmışken, kolluk güçlerinin de kamuoyunda farklı algılara neden olacak söylem ve hareketlerden kaçınması gerekir" diye konuştu.


İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız

Gaziosmanpaşa'da meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili açıklamada bulunan İstanbul Valisi Davut Gül, "Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız ya da yaralımız yok' dedi.
20.04.2024 10:07:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız
İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız
Gaziosmanpaşa'da dün meydana gelen toprak kaymasında 30 bina tahliye edildi.

Tahliye edilen evlerde yaşayan 114 vatandaş, otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. İstanbul Valisi Davut Gül, hasar alan binaların durumu hakkında bilgi almak için olay yerinde incelemelerde bulundu.



Bölgedeki incelemelerin ardından Vali Gül, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Toprak kaymasının meydana geldiği alan ise dron ile görüntülendi.

İncelemelerin ardından açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, 'Burası riskli alan olarak ilan edilmiş. Kentsel dönüşüm devam ediyor. Tek katlı evler var. Bu tek katlı evlerden 3 tanesi dün toprak kayması neticesinde zarar gördü. Diğer evler de gerek yağmurdan gerekse muhtemel toprak kaymalarından etkilenmesi için tedbir amacıyla boşaltıldı. Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bu bölgedeki evlerin normalde de boşaltılması gerekiyor. Bunlar toplamda 114 kişiye denk geliyor. Vatandaşlar otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. Evlerde yaşayanların kiracı ya da ev sahibi olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız yada yaralımız yok. Burada vatandaşlarımızın muhtemel bir can ve mal kaybıyla karşılaşmaması için, Çevre Şehircilik Bakanlığı'mızın koordinesinde valilik, kaymakamlık, belediye, Kızılay, AFAD gibi kurumlarla birlikte bir organizasyon yaptık. Toprak kayması inşaat çalışması yapılan yerdeki meyilli arazide. Şuana kadar bu bölgenin genelinde bir toprak kayması tespit etmedik. Burada daha önce tespit edilen riskli yapı olarak kayıtlarda olan, normalde taşınması ve yıkılması gereken, şimdiye kadarda hak sahipleri ile belediye arasında anlaşma olmadığı için taşınması geciken yapılar var. Normalde toprak kayması olmasa bile buradaki yapıların riskli olduğu için taşınıp yıkılması lazım' şeklinde konuştu.

Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu
20.04.2024 10:06:00
İhlas Haber Ajansı
Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti
Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti
Reklam Kurulu'nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139'u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu

Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.