logo
29 MAYIS 2024

Doğu Çin Denizi'nde gerilim

Çin'e ait 3 sahil güvenlik gemisi önceki gün Japonya'nın kontrol ettiği ancak Çin'in de üzerinde hak iddia ettiği Senkaku (Çin'e göre Diaoyu) takımadalarının yakınından geçti
07.02.2017 00:00:00
Japonya adaların çevresinde yaklaşık 2 saat dolaştığını söylediği gemilerin Japonya karasularını ihlal ettiğini ve bu konuda bir protestonun Tokyo'daki Çin Büyükelçiliği ve Pekin'deki Japonya Büyükelçiliği vasıtasıyla Pekin hükümetine iletildiğini duyurdu. Çin de gemilerin adaların yakınından geçtiğini doğruladı. Japonya bu yıl Çin'e ait gemilerin 4. kez Japonya karasularına izinsiz girdiğini, 2016'da ise 36 ihlal yaşandığını kaydetti. Son olayın ABD Savunma Bakanı James Mattis'in Japonya ziyareti sırasında 'ülkesinin Japonya ve hak iddia ettiği adaları savunmayı sürdüreceğine' yönelik açıklamasından birkaç gün sonra yaşanması dikkat çekti. 
DIŞ HABERLER
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'

"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı

Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Bataklık' davasında 73 sanık hakkında verilen karara ilişkin gerekçesini açıkladı.
29.05.2024 22:57:00
İhlas Haber Ajansı
"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı
"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen "Bataklık" davasında 73 sanık hakkında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.

Mahkeme, dosya sanıklarından Çetin Gören ve Nejat Daş'tan ele geçirilen yüklü miktardaki paraların uyuşturucu ticaretinden elde edildiğine ilişkin delil olmadığını, bu nedenle bunların "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Ayrıca, sanıkların bu paraların nereden elde ettiğini açıklayamamasının, 'kara para aklama suçunu' oluşturmayacağını vurguladı.

Kararda mahkeme, kayıt dışı paranın kara para sayılamayacağını belirterek, "5237 sayılı TCK'nın 282. maddesinin 1. fıkrasında tanımlı kara para aklama suçunun konusunu oluşturan mal varlığı değerlerinin, hangi öncül suçtan ve ne miktarda elde edildiğinin verilen hükümde net olarak belirtilmesinin zaruri olduğuna" işaret edildi. "Öncül suçun işlenip işlenmediğinin, işlenmiş ise kim tarafından, nerede ve ne zaman işlendiğinin, bu suçtan hangi mal varlığı değerinin ve ne miktarda elde edilmiş olduğunun mahkeme hükmünde kesin olarak tespit edilmesi gerektiği" anlatılan kararda, bu tespitlerin "öncül suçlar yönünden yurt dışı mahkeme kararlarında bulunmadığı" ifadelerine yer verildi.

"Kayıt dışı para ile suçtan kaynaklanan gelir ayrı kavramlar"

Sanıkların ele geçirilen mal varlığı değerini nereden elde ettiğini açıklayamaması durumunda bunların suç yoluyla elde edildiği kanaatine varılamayacağı ifade edilen kararda, "Kayıt dışı para ile suçtan kaynaklanan gelirin ayrı kavramlar olduğu, dosyamız kapsamında ele geçirilen mal varlığı değerlerinin öncül suçlar ile olan bağlantısının somut ve kesin bir biçimde kurulamadığı anlaşılmakla aklama suçunun unsurlarının dosyamızda oluşmadığı mahkememizce sabit görülmüştür" ifadeleri yer aldı.

Kararda, sanık Gören'in hesaplarına 2020 tarihinde kadar giren 1 milyon 742 bin lira ve çıkan 1 milyon 627 bin liranın nereden elde ettiğini açıklayamaması durumunda bunun doğrudan bir suçtan elde edildiğinin kabulüne ilişkin bir karinenin Türk hukukunda mevcut olmadığı kaydedildi.

Mahkeme, ayrıca gözaltı sırasında el konulan iki tabancanın da ruhsat işlemlerinin ardından Çetin Gören'e iadesine karar verdi.

Seçil Erzan: En korktuğum şey işten atılırım korkusuydu

Erzan, "Bir şube müdürünün odasından valizlerle para alınıp aşağıya yatırılması, ertesi gün işten atılmam anlamına geliyordu. Bu kesinlikle araştırılması gereken bir konuydu. En korktuğum şey işten atılırım korkusuydu" dedi.
29.05.2024 19:42:00
İhlas Haber Ajansı
Seçil Erzan: En korktuğum şey işten atılırım korkusuydu
Seçil Erzan: En korktuğum şey işten atılırım korkusuydu
Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada Erzan, "Bir şube müdürünün odasından valizlerle para alınıp aşağıya yatırılması, ertesi gün işten atılmam anlamına geliyordu. Bu kesinlikle araştırılması gereken bir konuydu. En korktuğum şey işten atılırım korkusuydu" dedi. Mahkeme, Erzan'ın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya bazı müştekiler de taraf avukatlarıyla katıldı.

"Bir şube müdürünün odasından valizlerle para alınıp aşağıya yatırılması, ertesi gün işten atılmam anlamına geliyordu"

Duruşmada Seçil Erzan, birinci dereceden sicil amiri Sermin Tekin'in tanık beyanına karşı yaptığı savunmasında, "O dönemlerde döviz üzerindeki kısıtlamalar ve yaptırımlardan dolayı 50 bin dolar bile bir müşteri hesabından çekildiğinde bizden çok ciddi açıklama ve belge istiyorlardı. Bankada sistem ve kayıt önemlidir. Bankada 'kuvvetler ayrılığı' adı altında bir ilke var. Personel suistimali önlemek için bankanın çok dikkat ettiği bir konuydu. Benim en korktuğum şey işten atılırım korkusuydu. Bankanın içerisinde o paraya benim dokunmam kesinlikle yasaktı. Bir şube müdürünün odasından valizlerle para alınıp aşağıya yatırılması, ertesi gün işten atılmam anlamına geliyordu. Bu kesinlikle araştırılması gereken bir konuydu. Çaycı bile görse dikkat edip hemen bildirmesi gereken bir konuydu. Fark edilmemesi gereken bir konu asla değildi. Sicil amirim oydu ve bayan olduğu için de Sermin hanımla görüşmek istemiştim. Sermin hanım beni çağırdı. Böyle bir şeyi bekliyordum zaten. Toparlayamadım dedim. Ben o gün Sermin hanımın 'Seçil işten atılıyorsun' demesini bekliyordum. Bizim paraya dokunmamız bile yasaktı" dedi.

"Açıkçası Seçil hanımın personelleriyle alakalı olan bir müdür olduğunu düşünmüyorum"

Tanık olarak dinlenen bankanın gişe görevlisi Ümüş Nur Yiğit, "Biz o dönemde bankanın alt katında, şube müdürleri de üst kata çalışıyordu. Bu nedenle benim valizlerle paraların gidip gelme konularını görme imkanım yok. Açıkçası Seçil hanımın personelleriyle alakalı olan bir müdür olduğunu düşünmüyorum çünkü ya dışarıda oluyordu ya da annesinin rahatsızlığı oluyordu, bir şekilde ulaşamıyordum. Çorlu'dayım diyordu ve sürekli izin alıyordu. Arda Turan'ın kardeşi Okan Turan bir para çekmişti. Kapılar kapandıktan sonra olan bir şeydi. Operasyon desteği alanında oturmuştu. Seçil hanım içeri girdiğinde biz para sayarak teslimatını verdik. Ali Yörük de o paraları çantaya yerleştirdi. Okan beye para çıkışını gerçekleştirdik. Ben Ali beyi uzun süre Fatih Terim'in şoförü zannediyordum çünkü futbol camiasında isimlerle beraber görüyordum kendisini. Okan Turan'la da gelmişti. Emrah Çolak'la da birlikte gelmişti. Kendisine 'Hoca nasıl, iyi mi' diye sorduğumda geçiştirmişti ama ben öyle düşünüyordum. Ayrıca, Fatih Terim'in şubeye geldiğini hiç görmedim" şeklinde konuştu.

"Seçil Erzan'ın bahsettiği tartaklama gibi bir durum olmadı, olsa masasının altında panik butonu var"

Duruşmada tanık olarak dinlenen banka güvenlik görevlilerinden Soner Topakkaya, "Benim banka içerisinde Seçil Erzan'da tespit ettiğim herhangi bir farklılık yoktu. Sadece işe giriş çıkış saatlerinde bazen gecikirdi. Seçil Erzan'ın bahsettiği tartaklama gibi bir durum olmadı, polis bile çağrılmadı. Böyle bir durum olsa müdürlerin masasının altında panik butonu var. Orası bir banka şubesi, her müşteri büyük çantayla gelebiliyor. Seçil Erzan benden hiç arabaya para taşımamı istemedi. Ali Yörük'ü hiç görmedim. Semih Kaya, Arda Turan, Selçuk İnan ve Ayhan Akman şubeye gelirlerdi. Emre Belözoğlu'nu bir kere gördüm. Şubeye en çok Semih Kaya gelirdi. Şubeye giren herhangi bir valiz ya da Seçil hanımın odasında birini görmedim" dedi.

Basın mensubuna çirkin hareket

Tanıklar ifade vermeye devam ettikleri sırada bir basın mensubunun, tanıklardan birinin soy ismini teyit etmek istemesi üzerine izleyici olarak duruşmada bulunduğunu söyleyen bankanın avukatı Kübra K. gazeteciye bağırdı ve bunu soramayacağını söyledi. Bağırma üzerine basın mensubu da tepki gösterince mahkeme başkanı, duruşma düzeninin bozulduğu gerekçesiyle tüm izleyicileri salondan dışarı çıkardı. Salon önünde avukatın kendisinin üzerine yürümeye devam ettiğini ve taciz ettiğini gören basın mensubu bu anları kaydetmek için telefonunu çıkardı, bu kez avukat telefonu gazetecinin elinden hızla çekerek arkasına sakladı. Bu sırada olaya müdahale eden güvenlik görevlisi, avukatın sakladığı telefonu alıp gazeteciye iade etti. Daha sonra basın mensubunun, avukattan şikayetçi olduğu öğrenildi.

Kısa aranın ardından mahkemeye basın mensupları da dahil izleyiciler alınmazken mahkemenin ara kararında, sanıklar Ali Yörük ile Seçil Erzan'ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 31 Mayıs tarihine ertelediği öğrenildi.

Hayatını kaybeden ikinci diyaliz hastası da toprağa verildi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Şehir Hastanesi'ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Saniye Aksöz (87) memleketi Burdur'un Kozluca köyünde toprağa verildi.
29.05.2024 18:47:00
İhlas Haber Ajansı
Hayatını kaybeden ikinci diyaliz hastası da toprağa verildi
Hayatını kaybeden ikinci diyaliz hastası da toprağa verildi
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü.

Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 87 yaşındaki Saniye Aksöz, olaydan 4 gün sonra hayatını kaybetti.

Antalya'da Şehir Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Aksöz'ün cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur'un merkeze bağlı Kozluca evinin önüne getirilen Saniye Aksöz'ün cenazesi burada helallik alınmasının ardından köy meydanında İl Müftüsü Ali Hayri Çelik tarafından kılınan cenaze namazının ardından Kozluca köyü mezarlığında toprağa verildi.

Kozluca köyündeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, Baro Başkanı Ramazan Gedik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, protokol üyeleri ve yakınları katıldı.

Öte yandan, vefat eden Saniye Aksöz'ün Kozluca eski belediye başkanı Şevket Aksöz, Burdur Güçbirliği sahibi Hasan Hüseyin Aksöz ve eski CHP İl Başkanı Kazım Aksöz'ün anneleri olduğu öğrenildi.

Cadde ve sokaklardaki rögarlar tehlike oluşturuyor

Rögarlar, kanalizasyon ve yağmur suyu drenaj sistemlerine erişim sağlayan önemli altyapı unsurlarıdır. Ancak, cadde ve sokaklardaki rögarlar çeşitli sorunlara neden olabilir ve hem yayalar hem de araçlar için tehlike oluşturabilir
29.05.2024 14:20:00 / Güncelleme: 29.05.2024 14:22:39
Ahmet Haydar Tarhanlı
Cadde ve sokaklardaki rögarlar tehlike oluşturuyor
Cadde ve sokaklardaki rögarlar tehlike oluşturuyor
Artan nüfus sebebiyle şehir planlaması her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Özellikle cadde ve sokakların ortasına plansız ve rastgele bir şekilde yapılan rögarlar birçok soruna neden olmaktadır. Bu sorunları ve çözüm yollarını sizler için derledik.

Rögar kapakları genellikle kaldırımdan biraz yüksektedir ve bu da yayaların tökezlemesine ve düşmesine neden olabilir. Bu özellikle topuklu ayakkabı giyenler veya hareket kabiliyeti kısıtlı kişiler için tehlikelidir.

Çocuklar, rögar kapaklarının boyutları ve yükseklikleri nedeniyle daha büyük bir risk altındadır. Küçük çocuklar rögarlara düşebilir veya sıkışabilir ve ciddi yaralanmalara neden olabilir.

Araçların güvenliğini tehdit ediyor

Rögar kapakları düzgün bir şekilde kapatılmadığında veya hasar gördüğünde, araçların lastikleri bu kapakların üzerinden geçerken patlayabilir. Bu, özellikle yüksek hızlı araçlar için tehlikelidir.

Rögar kapakları yükseltildiğinde veya çöktüğünde, araçların süspansiyon sistemlerine zarar verebilir. Bu, onarımlar için önemli maliyetlere yol açabilir.

Sağanak yağışlarda bazı durumlarda rögar kapakları yerlerinden çıkmaktadır ve içine düşen araçların ağır hasar almasıne ve de ciddi kazalara neden olmaktadır.

Rögar kapakları gevşek veya hasarlı olduğunda, araçların üzerinden geçerken yüksek sesler çıkarabilir ve gürültü kirliliğine neden olabilir.

Rögar kapakları düzgün bir şekilde kapatılmadığında, kanalizasyon kokuları yayabilir ve çevreyi rahatsız edebilir.

Hasarlı veya eksik rögar kapakları, cadde ve sokakların estetik görünümünü bozabilir.

Ne tür önlemler alınabilir?

Rögarların oluşturduğu sorunları çözmek için çeşitli önlemler alınabilir:

Rögarların iyi bir planlamayla tehlike arzetmeyecek yerlerde yapılması.

Rögar kapaklarının düzenli olarak denetlenmesi ve onarılması.

Yükseltilmiş veya çökmüş rögar kapaklarının düzeltilmesi.

Çocuklar için rögar kapaklarının etrafına koruyucu bariyerler yerleştirilmesi.

Lastik patlamalarını önlemek için rögar kapaklarının düzgün bir şekilde kapatılması.

Rögar kapaklarının gürültü kirliliğini azaltacak şekilde tasarlanması.

Rögar kapaklarının estetik görünümü iyileştirmek için dekoratif unsurların eklenmesi.

Cadde ve sokaklardaki rögarların oluşturduğu sorunları çözmek, hem yayalar hem de araçlar için güvenli ve yaşanabilir bir ortam sağlamak için çok önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.