'Doktorlar kaçıyor, bakanlık izliyor'
Yaklaşık 8 bin tıp öğrencisinin ise mezun olduktan sonra hayatlarını Avrupa ülkelerinde kurmak istediklerini gösteren araştırmaları Meclis gündemine taşıyan İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray, "Sağlık Bakanlığı, hekim göçünün bu denli artmasına neden olan nedenleri tespit edip derhal gerekli tedbirleri almak için daha neyi bekliyor" diye sordu
28.01.2022 14:20:00
İyi Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, çalışmak için yurt dışına göç eden doktorların sayısındaki artışı Meclis gündemine taşıdı. Kendisi de bir hekim olan Sağlık Bakanı eski müsteşarlarından Aytun Çıray, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya cevaplaması için bir soru önergesi vererek hekim göçünün önüne geçilmesi ve doktorların özlük haklarının iyileştirilmesi için "hangi önlemleri alacaksınız" diye sordu. Çıray, resmi rakamlara göre son iki yılda yurt dışına göç eden doktorların sayısının 3 bini geçtiğini belirtti. Özellikle salgınla mücadele veren doktorların ve sağlık çalışanlarının gelir yetersizliği, şiddet ve baskılar sonucunda yurt dışına yönelmelerinden büyük üzüntü duyduğunu belirten Çıray, ciddi bir sayıya ulaşan hekim göçüne yetkili organların artık dur demesi gerektiğini vurguladı. Çıray şöyle devam etti: "2012'de sadece 59 doktor yurt dışına taşınma amacıyla başvuru yaparken 2021'in ilk 11 ayında bu sayı 1200'ü aşmış, geçtiğimiz Aralık ayı itibariyle 1400'e dayanmıştır. Diğer yandan yaklaşık 8 bin tıp öğrencisinin ise mezun olduktan sonra hayatlarını Avrupa ülkelerinde kurmak istedikleri kamuoyu araştırmaları tarafından ortaya konmaktadır. Sağlık Bakanlığı, söz konusu hekim göçünün bu denli artmasına neden olan ekonomik ve sosyal nedenleri tespit edip derhal gerekli tedbirleri almak için daha neyi bekliyor?"
Çıray, fazla mesai, uzun nöbet saatleri, düşük ücret, liyakat sorunu, sağlıkta şiddet vakaları, mobbing ve zorlu çalışma koşullarını hekim göçündeki artışın nedenleri olarak sıralarken, özellikle 26-35 yaş aralığındaki genç Türk doktorların hekim göçünün büyük bir kısmını oluşturduğunu belirtti. Başta Almanya ve İngiltere gibi ülkelere gidebilmek için Türk Tabipler Birliği'nden iyi hal belgesi başvurusu yapan hekim sayısındaki artışın son on yılda 24 kat arttığını belirten Çıray, gelişmiş ülkelerin doktorlar ve sağlık çalışanları ile ilgili ekonomik ve sosyal haklar bağlamında insani ve hakkaniyetli düzenlemeleri ciddiyetle uyguladığını hatırlattı. Çıray şunları söyledi: "Genelde hükümetin, özelde Sağlık Bakanlığı'nın politikaları yüzünden ortaya çıkan bu olumsuz tabloya bakıldığında, zaman kaybetmeksizin ciddi önlemler alınıp yeni düzenlemeler getirilmediği takdirde, durumun vahametinin daha da ciddileşeceği hem sektörel olarak hem de yapılan kamuoyu araştırmaları ile öngörülmektedir. Hem sağlık çalışanlarının sorunlarının çözülmesi, hem de Türk sağlık sistemi ve milletimizin geleceğinin tehlikeye atılmaması açısından iyileştirici yönde radikal adımların hiç zaman kaybetmeden atılması şarttır."
Hekim göçüne tedbir alınmalı
Çıray, fazla mesai, uzun nöbet saatleri, düşük ücret, liyakat sorunu, sağlıkta şiddet vakaları, mobbing ve zorlu çalışma koşullarını hekim göçündeki artışın nedenleri olarak sıralarken, özellikle 26-35 yaş aralığındaki genç Türk doktorların hekim göçünün büyük bir kısmını oluşturduğunu belirtti. Başta Almanya ve İngiltere gibi ülkelere gidebilmek için Türk Tabipler Birliği'nden iyi hal belgesi başvurusu yapan hekim sayısındaki artışın son on yılda 24 kat arttığını belirten Çıray, gelişmiş ülkelerin doktorlar ve sağlık çalışanları ile ilgili ekonomik ve sosyal haklar bağlamında insani ve hakkaniyetli düzenlemeleri ciddiyetle uyguladığını hatırlattı. Çıray şunları söyledi: "Genelde hükümetin, özelde Sağlık Bakanlığı'nın politikaları yüzünden ortaya çıkan bu olumsuz tabloya bakıldığında, zaman kaybetmeksizin ciddi önlemler alınıp yeni düzenlemeler getirilmediği takdirde, durumun vahametinin daha da ciddileşeceği hem sektörel olarak hem de yapılan kamuoyu araştırmaları ile öngörülmektedir. Hem sağlık çalışanlarının sorunlarının çözülmesi, hem de Türk sağlık sistemi ve milletimizin geleceğinin tehlikeye atılmaması açısından iyileştirici yönde radikal adımların hiç zaman kaybetmeden atılması şarttır."