Dün, Atatürk'ün İzmir iktisat kongresinde (ki, bu kongre daha Cumhuriyet ilan edilmeden yapılmıştır) giriş konuşmasından aktardığım sözlerine şöyle devam ediyor:"Padişahların, ülke içindeki gayrimüslimlere bağış (ihsan) olarak verdiği her şey, zamanla kazanılmış hak sayıldı. Yabancılar, bir yandan içteki unsurları (işbirlikçileri) teşvik ettiler, diğer yandan doğrudan kendileri müdahale ettiler ve her müdahalede millet aleyhine yeni imtiyaz hakları aldılar. İmtiyaz uygulamaları, fakir düşmüş anayurtta asli unsuru (Türkleri) devlete verebilecek parayı bulamaz hale getirmişti. Oysa taç sahipleri, saraylar, Babıâliler mutlaka debdebeye, gösterişe sahip olmak için onu devam ettirmek, zevk ve ihtiraslarını karşılamak için, her ne pahasına olursa olsun, para bulma çareleri peşine düşmüşlerdi.Buldukları çare, borçlanma oldu. O kadar borçlanıyorlardı ki, o kadar kötü koşullarla borç yapıyorlardı ki, bunların faizlerini bile ödemek mümkün olmadı. Sonunda bir gün yabancılar, Osmanlı Devleti'nin iflasına karar verdiler. Maliye işleri hemen denetim altına alındı ve başımıza Düyunu Umumiye belası çökmüş oldu... Bir devlet ki, kendi uyruklarına koyduğu bir vergiyi yabancılara koyamaz, gümrük vergilerini ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten yasaklıdır ve bir devlet ki, yabancılar üzerinde yargı hakkını kullanmaktan yoksundur, böyle bir devlete, elbette bağımsız denilemez. Devlet ve milletin hayatına yapılan müdahaleler, yalnız bu kadar da değildi. Fabrika yapmak, şimendifer yapmak, herhangi bir şey yapmak için devlet serbest değildi. Mutlaka müdahale vardı. Devlet bağımsızlığını çoktan yitirmişti ve Osmanlı ülkesi, yabancıların serbest bir sömürgesinden başka bir şey değildi. Osmanlı halkı içindeki Türk Milleti ise tam olarak tutsak bir duruma getirilmişti." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 15. Cilt, Kaynak Yay. İst.-2003, sf.141)* Araya girmek zorundayım! Rahmetli Atatürk sanki son 13 yıldır ülkemizi yönetenlerin portresini çiziyor. Madenlerden % 2 vergi alınıyor. Ekmekten % 18. Halk çöp topluyor, devleti yönetenlerin katrilyonluk sarayları, milyonlarca dolarlık uçakları, araçları vs. var. Çiftçiye 4 TL olan mazot, yat sahiplerine 1 TL'den veriliyor. Devletin borcu ise 500 milyar dolara dayanmış. 13 yılda toplanan vergilerin dörtte biri (617 katrilyon) bu borcun faizine ödenmiş. Milletimiz ise hâlâ "çok yaşa padişahım" diyor. Rahmetli Atatürk konuşmasının devamında bugün tükenme noktasına gelen tarım konusuna da değiniyor:"Bütün ilk ve orta derecedeki okullarda, sanayi ve tarımın uygulamalı derslerle öğretilmesi, köylülere tarımın değişik konularında, ücretsiz öğretici kitap ve dergiler dağıtılması... Her bölgede, birbirine yakın köylerde 5 dönümlük bahçesi, iki ineklik ahırı, kümesi ve iki odalı arı evi olan ilkokullar, bucaklarda örnek çiftlik niteliğinde tarım okulları ve Anadolu 'da bir yüksek tarım okulu açılması? Kışlalarda askeri eğitim yanında, uygulamalı tarım öğretimi yapılması... Köylerde tarım, sanayi, coğrafya, ekonomi ve sağlıkla ilgili filmler oynatılması, aydınlatıcı konferanslar düzenlenmesi... Aşar vergisinin kaldırılması... Ziraat Bankası'nın mali kaynaklarının, hiçbir biçimde hükümetlerce kullanılmaması ve köylüye verilen kredi olanaklarının arttırılıp kolaylaştırılması... Ormanların çoğaltılıp korunması... Hayvancılık ve hayvan hastalıklarıyla mücadeleye önem verilmesi, cinsleri düzeltilmiş yerli damızlıkların hiçbir biçimde kesilmemesi ve dış ülkelere satılmaması... Ülkede bol yetişen ve içerde tüketilen hayvan ve tarım ürünlerinin devletçe korunması... Yabancı uyruklulara toprakta mülkiyet hakkı tanınmaması, hazine arazilerinin, kullanma hakkı bulunan yurttaşlara koşulsuz verilmesi... Balıkçılık, arıcılık, meyvecilik, zararlı mücadelesi, pancar ekimi ve şeker üretimine önem ve destek verilmesi... Tarım araç gereç ve yedek parça depoları açılarak, her cins yedek parçadan çokça bulundurulması ve tarım araçları dışalımlarından gümrük vergisi alınmamasını..." vurguluyor. Yani bugün BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği gibi o gün Atatürk, "Tam Bağımsız Türkiye" diyor ve bunun şartlarını açıklıyor. O gün milletimiz, Atatürk'ün etrafında birlik olarak "tam bağımsızlığını" kazandı. Eğer bugün de "tam bağımsızlığımızı" kazanmak istiyorsak adresimiz BTP ve lideri Sayın Baş'ın yanında kenetlenmektir. (90 yıldır ülkemizde maden çıkarılıyor. Yarın)?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024