Dünya mü’min için zindandır
İmam Hasan (a.s.) bir yahudiye şöyle buyurdu: “Allah-u Teâlâ’nın, cennette benim ve bütün mü’minler için nasıl nimetler yarattığını görmüş olsaydın, o zaman anlardın ki dünya bu güzelliğine rağmen benim için zindandır”
20.08.2021 13:30:00
Bir gün İmam Hasan (a.s) yıkandıktan sonra yeni ve temiz elbiselerini giyerek kendisine güzel koku sürdükten sonra tam bir vakar ve azamet içerisinde evden dışarı çıktı. İmam (a.s)'ın güzel siması, her bakanı kendisine cezbediyordu. Dost ve hizmetçilerinden bir grup kimseyle birlikte Medine sokaklarının birinden geçiyordu. Bu esnada fakirliğin kendisini çökerttiği, derisinin kemiklerine yapıştığı ve güneş ışınlarının yüzünü yaktığı Yahudi bir yaşlı adamla karşılaştı. Bu adamın omzunda bir su tulumu vardı, güçsüzlük yürümesine müsaade etmiyordu, fakirlik ve ihtiyaç, ölümü ona tatlı kılmıştı ve hali her göreni üzüyordu.
Bu adam İmam Hasan (a.s)'ı o celal ve cemal ile görünce şöyle dedi: "Rica ediyorum biraz durun ve sözümü dinleyin!"
İmam (a.s) onun bu sözü üzerine durdu.
Yahudi: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Biraz insaf et ve hak ver!"
İmam (a.s): "Ne hakkında?!"
Yahudi dedi ki: "Deden Resûlullah şöyle buyuruyordu: 'Dünya müminin zindanı, kafirin ise cennetidir.' Ama şimdi görüyoruz ki dünya, nimet ve refah içerisinde olduğunuzdan dolayı sizin için cennettir; azap ve işkence içerisinde yaşayan benim için ise cehennemdir. Oysa sen mü'min ve ben ise kâfirim!"
İmam (a.s) o yaşlı Yahudi'ye cevaben şöyle buyurdu: "Ey yaşlı adam! Eğer perde gözlerinin önünden kalkmış olsaydı ve Allah-u Teâlâ'nın, cennette benim ve bütün mü'minler için nasıl nimetler yarattığını görmüş olsaydın, o zaman anlardın ki dünya bu güzelliğine rağmen benim için zindandır. Yine eğer Allah-u Teâlâ'nın, senin ve tüm kâfirler için nasıl bir azap ve işkence hazırladığını görmüş olsaydın, o zaman tasdik edecektin ki dünya, bu kadar fakirlik ve perişanlığına rağmen senin için geniş bir cennettir."
(Bihar, c.43, s.346).
Bu adam İmam Hasan (a.s)'ı o celal ve cemal ile görünce şöyle dedi: "Rica ediyorum biraz durun ve sözümü dinleyin!"
İmam (a.s) onun bu sözü üzerine durdu.
Yahudi: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Biraz insaf et ve hak ver!"
İmam (a.s): "Ne hakkında?!"
Yahudi dedi ki: "Deden Resûlullah şöyle buyuruyordu: 'Dünya müminin zindanı, kafirin ise cennetidir.' Ama şimdi görüyoruz ki dünya, nimet ve refah içerisinde olduğunuzdan dolayı sizin için cennettir; azap ve işkence içerisinde yaşayan benim için ise cehennemdir. Oysa sen mü'min ve ben ise kâfirim!"
İmam (a.s) o yaşlı Yahudi'ye cevaben şöyle buyurdu: "Ey yaşlı adam! Eğer perde gözlerinin önünden kalkmış olsaydı ve Allah-u Teâlâ'nın, cennette benim ve bütün mü'minler için nasıl nimetler yarattığını görmüş olsaydın, o zaman anlardın ki dünya bu güzelliğine rağmen benim için zindandır. Yine eğer Allah-u Teâlâ'nın, senin ve tüm kâfirler için nasıl bir azap ve işkence hazırladığını görmüş olsaydın, o zaman tasdik edecektin ki dünya, bu kadar fakirlik ve perişanlığına rağmen senin için geniş bir cennettir."
(Bihar, c.43, s.346).