logo
31 TEMMUZ 2025

Dünya Tiyatro Günü

27.03.2023 00:00:00

Tiyatrolar bugün kapılarını size açıyor… Kendi özel günlerini seyircilerle birlikte kutlamak istiyor. Seyircisiz tiyatro olamaz.

Günümüz tiyatro sanatının gittikçe kötüye gittiğine dair duyduğumuz yakınmaların, ne yazık ki büyük bir bölümü doğrudur.

Bu konu üzerinde çok konuşulmuş, yazılmış ve tartışılmıştır. Buna rağmen sorunun özüne inilememiş ve çözüm bulunamamıştır.

Doğal olarak bazı karamsarların söylediği gibi tiyatronun bütün türlerinin kötüye gittiği söylenemese de günümüzde açık bir hedef belirlenmediği için, bir gelişmeden de söz edilememektedir. 

Bir de televizyon gerçeği var. Nasıl sinema, tiyatroyu yıllar boyunca etkileyip seyirci sayısının azalmasına, dahası pek çok tiyatronun kapanmasına neden olmuşsa; TV'nin kitlesel iletişim aracı olarak her eve girmesiyle bu sefer de hem tiyatroların hem de sinema salonlarının giderek kapanmasına neden oluyor.

Ne var ki, sanattan insana giden özel bir yoldur tiyatro. 

Sanat sanat içindir tezi çok tehlikelidir, rahatlıkla hatalı yola saptırır. Sanatçı özgürlüğünü yozlaştırıp bencilliğe götürür. Sanat eserini havasız bir boşluğa oturtur.

Böyle ruhsal kendine özgü örnekler, bağımsız sanatçılarda bazı bazı belirmekte, kendileri için oluşturdukları eserleri atölyelerinden dışarıya pek çıkaramamaktadırlar. 

Tiyatro gibi bir sanat formunda ise bu tip çalışma düşünülemez. Zira tiyatro, oyuncu ve seyirci arasındaki karşılıklı etkileşim, sahne üstü ve seyirci salonu ile yaşar. Bunların olmadığı bir ortamda gerçek anlamda tiyatro düşünülemez.

Ülkemizde yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe ve birikime sahip tiyatroyu Türkiye gerçeğinden ayıramayız.

Türkiye'nin bugünkü yönetim anlayışı sanatı yönetme hevesindedir. Oysa temelde siyaset kurumu ile sanat bağdaşmaz. 

Çünkü siyasetin yapısı, özellikle de Türkiye'deki bugünkü yapısı, sanatın evrensel olgusuna ve gelişmesine aykırıdır. 

Kültür sanat tüm toplumun ve insanlığın ortak malıdır. Bu yapısıyla da tüm toplumu ve insanlığı kucaklar.

Oysa siyasal partiler belli bir ideolojik temel üzerine kurulurlar ve bu nedenle de sınıfsaldırlar. Bu yapılarıyla da iktidarlar, toplumun ancak belli bir kesimine, genelde kendilerini iktidara taşıyan toplum kesiminin gereksinmelerine cevap verirler.

Kuşkusuz, sanat alanının yönetimi siyaset kurumuna bırakılırsa, iktidarlar da yalnızca kendi ideolojilerine, dolayısıyla toplumun yalnız kendisine bağlı kesimine sanat üretirler, diğer kesimini dışlarlar. Böylece de günümüzün siyaset diliyle "bölücülük" yaparlar. 

Diğer yandan kültür sanat alanına bu yapı dayatılırsa sürekli değişen iktidarlar nedeniyle, geleceğe dönük, sürekliliğe sahip kültür sanat politikaları ve planlamaları da oluşamaz. Her siyasal parti kendisine göre kültür sanat siyaseti üretir. Ülkenin kültür sanatı da yaz boz siyasetine dönüşür.

Bu gerekçelerle, özel sanat alanının sanatçılar tarafından yönetilmesi tüm çağdaş dünyada yadsınamaz bir gerçekliktir. Ülkemizin sanat kurumları opera, bale, senfoni orkestraları, tiyatroları da bu rasyonel anlayış üzerinde kurumsallaşmışlardır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
Soykırım!
Son 24 saatte 101 şehit daha
'Entegrasyon gerekli'
MSB'den SDG açıklaması
Mahkeme tarihi belli oldu
Ez az 5 yıl hapsi isteniyor
İzmir'de ekmeğe zam
200 gram ekmek 15 TL oldu
Erdoğan, milli güvenlik sorunu olarak gördü
Grev yasağına CHP'den tepki
Açık büyük!
Dış ticaret açığı Haziran'da %38,8 arttı
Adalet Bakanlığı 5 bin personel alacak
Başvurular 1-15 Ağustos arası
Gazze'de katliam, Süveyda'ya insani koridor
İsrailli bakandan bir garip çağrı!
Jandarma Genel Komutanlığında atamalar yapıldı
35 ilin jandarma komutanı değişti
New York'taki BM konferansına ABD katılmadı
İki devletli çözüm vurgusu
Kanada da Filistin devletini tanıyacak
"Bunu yapmayı düşünüyoruz çünkü..."
CHP lideri Özel, İBB operasyonlarıyla ilgili konuştu
"Bir delil ve ispat yok"
Bu kez acı haber Edirne'den
Meydana gelen araç kazasında 1 asker şehit oldu
3 ila 6 derece düşecek
Yarından itibaren sıcaklıklar azalıyor
Kamu işçilerinin zam görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı
TÜRK-İŞ: 'Sesimizi duymadılar'
Soykırım!
Son 24 saatte 101 şehit daha
'Entegrasyon gerekli'
MSB'den SDG açıklaması
Mahkeme tarihi belli oldu
Ez az 5 yıl hapsi isteniyor
İzmir'de ekmeğe zam
200 gram ekmek 15 TL oldu
Erdoğan, milli güvenlik sorunu olarak gördü
Grev yasağına CHP'den tepki
Açık büyük!
Dış ticaret açığı Haziran'da %38,8 arttı
Adalet Bakanlığı 5 bin personel alacak
Başvurular 1-15 Ağustos arası
Gazze'de katliam, Süveyda'ya insani koridor
İsrailli bakandan bir garip çağrı!
Jandarma Genel Komutanlığında atamalar yapıldı
35 ilin jandarma komutanı değişti
New York'taki BM konferansına ABD katılmadı
İki devletli çözüm vurgusu
Kanada da Filistin devletini tanıyacak
"Bunu yapmayı düşünüyoruz çünkü..."
CHP lideri Özel, İBB operasyonlarıyla ilgili konuştu
"Bir delil ve ispat yok"
Bu kez acı haber Edirne'den
Meydana gelen araç kazasında 1 asker şehit oldu
3 ila 6 derece düşecek
Yarından itibaren sıcaklıklar azalıyor
Kamu işçilerinin zam görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı
TÜRK-İŞ: 'Sesimizi duymadılar'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.