‘Dünyayı arayan çok ahireti arayan pek az’
Bir kul, zâhid sıfatına bürünür ve Hakk'a döner, cömertlik vasfını taşırsa; Allah ona hikmet kapılarını açar, Zâtına yakınlık duygusu verir, daha da yakın kılar
16.05.2023 10:12:00





Bir kul, zâhid sıfatına bürünür ve Hakk'a döner, cömertlik vasfını taşırsa; Allah ona hikmet kapılarını açar, Zâtına yakınlık duygusu verir, daha da yakın kılar.
İlâhî bilgiye ıttılâını arttırır. Hak Teâlâ kulunu severse, bilgi hâzinesi kapısını açar ve ona gösterir.
Herhâlde iyi edeb sahibi olmak icap eder. İyi edeb yoluna ermek için yok olmak, her varı hiç etmek gereklidir.
Allah yolcuları, bütün halleriyle, Hakk'ın sevmediği şeyleri anlatır, kulları onlardan uzak tutmaya gayret ederler. Bu hâli, onların içinden, dışından, kalbinden okumak kabildir. Onlar kendilerini kötülükten koruma kudretine sahip ve Hak katında kerim olarak tavsif edilen zâtlardır.
Sizin her biriniz, ayrı ayrı tahlile konsa, mabudunuzun, altınınız, gümüşünüz olduğu anlaşılır.
Böyle olan bir kimsenin elinden bir altını çıksa, kıyameti koparır. Bir cuma veya cemaat namazını geçirse aldırış etmez.
Bir fâcir, fâsık cinsinden evlâdı ölse, günlerce ağlar. Daima halktan biri ile ülfet edip kalmayı arzular. Çünkü melekler onunla olmayı arzu etmezler.
Çünkü melekler temiz kalp sahibi ile sohbet ederler. Benliğini kirden temiz eden her kul, meleklerle sohbet eder ve konuşur.
Ey Hak'dan, dinden, imandan uzak olan, ey dünyaya dalan, nefsin, tabiatın ve kötü arzuların peşinde koşan, halka tapan ve Hakk'ı unutan! Elbette bir gün Hakk'ın huzuruna çıkacaksın.
İyisi halkı, nefsi bir yana at ve O'na bağlan. Bunu hemen yapmaya koyulursan, emin hâli bulursun.
Zikirsiz, fikirsiz, Hak demek boştur. Îlimsiz, irfansız, Hak demek bâtılın tâ kendisidir. Hangi iş olursa olsun, Hakk'ın zâtından başkası için olunca yok olmaya mahkûmdur.
Dünyayı arayan çok, ahireti arayan pek az; Hakk'ı arayan da azdan az...
Sen, gece gündüz, dünya ilesin ve ona hizmet etmektesin. Ona taptığın için seni hizmetçi hâline soktu; halbuki dünya bana hizmet eder. Ayrıca onun içinde dönmekte olanlar da bana hizmetçidir.
Ey tedbirci hâlin nice? Yaptığın her işte din eli olmalı ve yaptığın işlerin, gerçeğe uygun olması için ilmin fetvası gerek...
Ondan alacağın iyilik için emri kabullen, kötülüğe dair tavsiyesini de tut. Dünyanın sana güzel gösterdiğini alma; Rabbine müracaat et, gerçeği ara. Alışında, satışında titiz ol. Yediğin bir lokma dahi olsa dikkatli ol, dur, düşün. Almanda, vermende ve konuşmanda dikkati elden bırakma.
Bir şeyin Allah için olduğuna kani olursan, temiz bil, al.
Bir şeyin O'nun Zâtından gayri için olduğunu anlarsan, onu da bırak." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethu'r Rabbani eserinden)
İlâhî bilgiye ıttılâını arttırır. Hak Teâlâ kulunu severse, bilgi hâzinesi kapısını açar ve ona gösterir.
Herhâlde iyi edeb sahibi olmak icap eder. İyi edeb yoluna ermek için yok olmak, her varı hiç etmek gereklidir.
Allah yolcuları, bütün halleriyle, Hakk'ın sevmediği şeyleri anlatır, kulları onlardan uzak tutmaya gayret ederler. Bu hâli, onların içinden, dışından, kalbinden okumak kabildir. Onlar kendilerini kötülükten koruma kudretine sahip ve Hak katında kerim olarak tavsif edilen zâtlardır.
Sizin her biriniz, ayrı ayrı tahlile konsa, mabudunuzun, altınınız, gümüşünüz olduğu anlaşılır.
Böyle olan bir kimsenin elinden bir altını çıksa, kıyameti koparır. Bir cuma veya cemaat namazını geçirse aldırış etmez.
Bir fâcir, fâsık cinsinden evlâdı ölse, günlerce ağlar. Daima halktan biri ile ülfet edip kalmayı arzular. Çünkü melekler onunla olmayı arzu etmezler.
Çünkü melekler temiz kalp sahibi ile sohbet ederler. Benliğini kirden temiz eden her kul, meleklerle sohbet eder ve konuşur.
Ey Hak'dan, dinden, imandan uzak olan, ey dünyaya dalan, nefsin, tabiatın ve kötü arzuların peşinde koşan, halka tapan ve Hakk'ı unutan! Elbette bir gün Hakk'ın huzuruna çıkacaksın.
İyisi halkı, nefsi bir yana at ve O'na bağlan. Bunu hemen yapmaya koyulursan, emin hâli bulursun.
Zikirsiz, fikirsiz, Hak demek boştur. Îlimsiz, irfansız, Hak demek bâtılın tâ kendisidir. Hangi iş olursa olsun, Hakk'ın zâtından başkası için olunca yok olmaya mahkûmdur.
Dünyayı arayan çok, ahireti arayan pek az; Hakk'ı arayan da azdan az...
Sen, gece gündüz, dünya ilesin ve ona hizmet etmektesin. Ona taptığın için seni hizmetçi hâline soktu; halbuki dünya bana hizmet eder. Ayrıca onun içinde dönmekte olanlar da bana hizmetçidir.
Ey tedbirci hâlin nice? Yaptığın her işte din eli olmalı ve yaptığın işlerin, gerçeğe uygun olması için ilmin fetvası gerek...
Ondan alacağın iyilik için emri kabullen, kötülüğe dair tavsiyesini de tut. Dünyanın sana güzel gösterdiğini alma; Rabbine müracaat et, gerçeği ara. Alışında, satışında titiz ol. Yediğin bir lokma dahi olsa dikkatli ol, dur, düşün. Almanda, vermende ve konuşmanda dikkati elden bırakma.
Bir şeyin Allah için olduğuna kani olursan, temiz bil, al.
Bir şeyin O'nun Zâtından gayri için olduğunu anlarsan, onu da bırak." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethu'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.