Kendinizi en keskin görüşlü, en doğru bakışlı olarak takdim edip direksiyona oturdunuz, gözlükler neyin nesi diye soranlara da sadece güneş gözlüğü kullandığınızı söylediniz ve işte sonuç; taş duvarlar yerle bir?Ya sen sayın hacım, muhterem hocam, işinizi gücünüzü bıraktınız bu kaptanın ne kadar eşi bulunmaz bir usta olduğunu anlatmak için ülkenin dört bir yanına seferler düzenlediniz.Ustalığını anlata anlata bitiremediğiniz kaptan ve ekibi koskoca bir ülkeyi duvarlara çarptı bıraktı.Geriye dönüp bir nefs muhasebesi, bir özeleştiri yapmanız gerekirken, aslında dört numara gözlük kullanan bir adamı keskin görüşlü, uzak bakışlı diye takdim ettiğiniz için milletten özür dilemeniz gerekirken hala yanlışı ve kendi yanlışınızı savunmaya devam ediyorsunuz.Yanlış yapanları, yaptığınız yanlışları savunmanız yetmezmiş gibi bir de kalkıp gözlük numaranızı tartışanları eleştiriyor ve bin bir çeşit tahammülsüzlük sergiliyorsunuz.Duvara tosladığınız dünyanın her yanından görünüyor, sebep olduğunuz felaketler birçok ülkede her gün birinci haber olarak yer alıyor ve siz hala; "bizim kaptanın gözlük numarasını tartışamazsınız" şarkısını seslendirmeye devam ediyorsunuz.Meğer siz kaptanınızın kullandığı dört numara gözlüğü, güneş gözlüğü diye anlatıp orada bile millete yalan söylemişsiniz.Aslında hem millete takdim ettiğiniz kaptanınızın hem de bizzat kendinizin gözlük numaralarınızı milletin önünde tartışmamız lazım.Sizlerin hacı-hoca sıfatıyla millete pürüzsüz basiret ehli diye takdim ettiğiniz kaptanlarınızın "stratejik derinlikleri" muattal kuyuların derinliklerine dönüştü hem bizim için hem de İslam coğrafyası için."Muattal kuyular" kavramını da Hac Suresi 45. ayetten öğrenelim:"Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helak ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır." (Diyanet vakfı)"Yaratılış gayesine aykırı davranan nice şehir sakinlerini biz yok ettik. Şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor. O şehirlerin tavanları, duvarlarına çökmüş, yerle bir olmuş, kuyuları kendi haline terk edilmiş, bir zamanlar göğe doğru yükselen sarayları şimdi yerle bir olmuş!"Stratejik derinliklerden "terk edilmiş kuyular" derinliğine savrulmamızdan, evrilmemizden beri bir duvardan kurtulsak bile ötekine tosluyoruz sürekli.Gözlük numaranızı tartışmayalım mı yani?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025