İnsan yaratılmış olan en şerefli varlıktır. Bu özelliğini insana gösterecek, bir hatırlatıcı ya bir öğreticiye mutlaka ihtiyaç var. İnsan bu değerli yönüyle çevresindeki varlıklara da değer katmaktadır. Ancak önce insanın kendi değerinin farkında olması gerekiyor işte bu farkındalığı insana kazandıran eğitimdir. Yani insan en temel varlık ve birincil değerdir. Bu özelliğinin farkında olan insan hayat ırmağında aktif bir rol alacaktır kendisini değerli olduğunu hisseden insan bu hayat ırmağında yeni değerler inşa edecektir.
Bir toplum farklı katmanlardan oluşa bilir; dinsel, etniksel, mezhepsel, meşrepsel, kültürel farklılıkları olabilir. Bu farklılıklar zenginlik olarak düşünülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki asıl zenginlik bu farklılıkların yan yana durması değildir, iç içe geçmesidir. Yani ruh ve beden gibi olmasıdır. Bu da ancak bu grupların birbirleriyle iletişim içinde olmasıyla mümkündür. İşte o zaman çok büyük bir zenginlik ortaya çıkar. Bunu sağlayacak olan da eğitimdir. Birlikte inşa edilecek böyle bir yaşam, bir milletin Kıyamet sabahına kadar yaşamasını sağlayan biz duygusu ile inşa edilecektir.
Bunun pratiğini biz Anadolu'nun İslamlaşmasında görüyoruz. Hünkâr Hacı Bektaş Veli Anadolu'ya geldiği zaman çok farklı dinsel, etnik farklılıklarla bir dolu insanlarla karşılaştı. Ancak öyle bir örnek hayat ortaya koydu ki etrafında bulunan insanlar onun ahlakına, aile hayatına, komşuluğuna, insanlığına, merhamet ve şefkatine ram oldular.
Hacı Bektaş Veli'nin bu ahlakı bu topraklarda hâle hâle yayılmaya başladı. Bu ruhla Anadolu mayalandı, İslam ve Ehlibeyt aşk ocağında pişen bu nasipli millet, Anadolu'yu Türkleştirdi, İslamlaştırdı. Hacı Bektaş Veli yetiştirdiği öğrencileri eliyle Anadolu'nun, Balkanların en ücra köşesine kadar bu ruhu taşıdılar. Biz olduk. Yani Türk olduk. Hünkârın kollarının altında masumluğun timsali olan ceylan ruhlu, karaktere sahip olanda, aslan ruh ve karakterine sahip olanlarda biz olarak yaşadılar, yaşıyorlar. Bir medeniyet inşa ettiler. Bu bir eğitim başarısıdır. Bu başarıdan dolayı olacak ki UNESCO, 2021 yılını resmen Hacı Bektaş Veli yılı ilan etti. Hacı Bektaş Veli'nin vefatının 750. yıldönümü, Yunus Emre'nin vefatının 700. Yıldönümü ve Ahi Evran'ın doğumunun 850. yıldönümü UNESCO Anma ve kutlama yıldönümleri programına alındı.
Hacı Bektaş Veli'nin yarenlerinden biri görevli olarak gittiği bir yerde, Hünkâr Hacı Bektaş Veli den aldığı nefesi, görevi icra etmek için Anadolu'nun bir bölgesine gider, bölgede gayrimüslim nüfus fazladır. Hacı Bektaş Veli'nin talebesi aynı hocası gibi güzel ahlakıyla etrafını etkiler.
Bir gün komşularından gayrimüslim biri gelerek "Efendim ben de Müslüman olmak istiyorum" der. Hünkarın talebesi de, komşusuna hitaben, "Niye komşu gavurluğundan dolayı bizden bir zarar mı gördün?" Gayrimmüslim komşu cevap olarak, "Efendim" der, "ben gavurluğu, Müslümanlığı bilmem. Ben, senin gibi bir insan olmak istiyorum. Ben istiyorum ki benim eşim senin eşine benim çocuklarım senin çocuklarına benzesin."
Bu örnekleri artık bu çağda bizlerin ortaya koyması gerekmiyor mu?
Rahmet ayı Ramazan-ı Şerif geldi. Şehr-i Ramazan aynı zamanda büyük bir manevi eğitimin gerçekleştiği bir arınma ayıdır. Bu mübarek ayın iftarla, sahurla, oruçla, mukabelelerle, fitre, zekâtla, teravih namazlarıyla tam bir ibadet ayıdır. Bu mübarek ayı hakkıyla idrak edenlerden olalım inşallah. Tabii ki pandemi kurallarına dikkat ederek bir Ramazan-ı Şerif idrak edeceğiz. Üstadımız, Hocamız, Hamurkârımız, ilim adamı, fikir adamı, gönül adamı, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamsız bir Ramazan geçireceğiz. Ruhuna sonsuz rahmetler olsun. Âşık Yunus (Kuddise Sırruh) son sözü ona bırakalım:
"Derviş Yunus sever özden, kanlı yaşı döker gözden
Hoşnud olsun cümlemizden Şehr-i Ramazan merhaba."
- Mustafa Kemal Atatürk bir Osmanlı paşasıydı / 01.04.2025
- Bayram, şeker ve ruhsuzluk / 29.03.2025
- Akıl mı aşk mı? İnsanı insan yapan nedir? / 25.03.2025
- Akıl ve inanç: Haritasız yolculuk olur mu? / 22.03.2025
- Ehlibeyt ve Ramazan: Oruç, sadece bir açlık mıdır? / 21.03.2025
- Boğaz kanla dolu, ama geçilmez! / 18.03.2025
- Unutulan hakikat, kaybolan insanlık / 16.03.2025
- İnsanın, insan-ı kâmil olduğu ay: Ramazan / 14.03.2025
- İstiklal’in sesi: Bir milletin ruhuna kazınan marş / 12.03.2025