Eğitimin önemi

İnsan için iki temel metot var. Eğitim ve öğretim. 

Hep söylenir yazılır konuşulur. Eğitimli görgülü medeni... Bilgili mektep görmüş. Hayatımızda böyle insanlar ile karşılaşırız, silinmez izler bırakırlar. 

Bu gün arkadaşım anlattı. Cebimde küçük bir kâğıt parçası var. Yakında bir çöp kutusuna atarım dedim. Ancak bir kaç sokak sonra buldum. Sonra kendi kendime düşündüm. Bana bu eğitimi veren beni bu ahlak ile yetiştirenlerden Allah razı olsun. 

Erzurum Ulu Camii ilk göreceğim gündü. Şehre gelmiştim. Yaşlı bir amcaya adresi sordum. Tebessüm ederek elimi tuttu. Caminin yanına kadar götürdü. 

Avrupa'dan dönüşte pasaport kontrolü yapan polis görevlisi bir şey sordu. Hemen yanımızda bekleyen Bayan, Türk olduğumuzu anladı. Görevlinin sorularını dinledi. Bize döndü cevabı görevliye söyledi.

Kendisine teşekkür ettim. Ne demek biz birbirimize sahip çıkmazsak olur mu? Dedi

* * *

Görevde olduğum yıllarda cemaatimden Elmacı Dede lakaplı Mustafa amca vardı.

Bir gün bahçesine götürdü. Köylünün biri elmaları niye toplamıyorsun dedi. Gelen geçen yiyor. Şöyle demişti: "Bu kadar meyve var. Bunlar da hayrım olsun."

* * *

Bir öğretmen yaşlı kadının odunları sobaya atmadan önce birbirine çarptığını görünce neden bu şekilde yaptığını sorunca,

"Karınca böcek varsa düşsün" cevabını alır. 

Bizi yetiştiren, bir insan, ahlak ve medeniyet sahibi eden başta Prof. Dr. Haydar Baş Hocama, öğretmenlerim, anne baba ecdadıma minnetlerimi arz ediyorum. 

Çocukluğumuzda gördüğümüz eğitim, saygı, hoşgörü, vefa ileriki yaşlarda etkisini gösteriyor. 

Komşuluk, arkadaşlık, hısımlık, sağlık ve eğitim sigortası gibiydi.

Bencillik, cahillik, geçimsizlik ayyuka çıkmamıştı.

Gerek dini, gerek tarihi, gerek kültür, gerek masum ve tertemiz insan kaynağımız var. Bize yakışan seviye ve terbiye ile dünyaya örnek olmalıyız. 

İmam Musa Kazım (a.s) şöyle buyurur: "Akıllı olan, yalan olduğu meydana çıkacak sözü söylemez. Verilemeyecek şeyi birinden istemez. 

Gücü yetmeyecek şeyi yapmağa kalkışmaz. Reddedileceğini tahmin ettiği şeyi ummaz. Başaramayacağı işe koyulmaz."

Atalarımız, "yiğit ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri" demişlerdir.

Aşık Sümmani diliyle de bir şey diyelim:

"Geçti bu devranın demi bozuldu,

Gülistan bezminin gülleri soldu

Çay taşların yakut pahasın buldu,

Cevherler ummana düştü bulunmaz."

Bir özlü söz: "Bilgiye yapılan yatırım en yüksek kârı getirir."

(Benjamin Franklin).