Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisidir
Ankara'da düzenlenen panelde konuşan BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Abdullah Terzi, AKP Hükümeti ve bugün paralel yapı olarak adlandırılan cemaatin 12 yıl boyunca BOP'un sosyal ve dini ayağı olan dinlerarası diyalog çalışmalarında birlikte hareket ettikl
02.10.2014 00:00:00
Aycan SARIBAY/ANKARA Yeni Mesaj gazetesinin organize ettiği "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konulu panel serisinin bir ayağı da Ankara'da gerçekleşti. Ankaralı izleyicilerin programa olan yoğun ilgisi, halkımızın bu gerçekleri öğrenmeye olan ihtiyacını da göstermiş oldu. Panele konuşmacı olarak Doç. Dr. Yavuz Köker, Gazeteci-Yazar Harun Kayacı ve İlahiyatçı-Yazar Haydar Bektaş katıldı.Genç nesillerin zihinleri yıkandıOturum başkanı BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Abdullah Terzi'nin yaptığı görsel sunum eşliğinde AKP Hükümetinin iktidarı boyunca dinlerarası diyalog çalışmaları ekseninde yaptığı faaliyetleri ve buna karşı Kuran'ın verdiği cevapları aktardığı bölüm izleyenler tarafından büyük ilgi gördü. Yaptığı sunumda AKP Hükümeti ve bugün paralel yapı olarak adlandırılan cemaatin, 12 yıl boyunca BOP'un sosyal ve dini ayağı olan dinlerarası diyalog çalışmalarında nasıl birlikte hareket ettiklerini, yine onların kendi basın ve yazarlarına ait belgelerle ortaya serdi. Özellikle genç nesillerin hangi yollarla zihinlerinin yıkandığını, buna karşı İcmal okullarında, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bakış ve görüşleriyle dünyaya bakan gençlerin bu kirli oyunlarına düşmediklerini vurguladı. İslam dünyası birbirine düşürüldüPanelin ilk konuşmacısı akademisyen Doç. Dr. Yavuz Köker; Müslüman dünyanın birbirine düşman olduğu bir dönemde halkımızın artık gerçekleri görmesi gerektiğini ifade ederek, bu noktada neler yapılması gerektiğine değindi. Konuşmacımız özellikle Türkiye'nin dış politikada ABD, AB, NATO gibi Hıristiyan toplum ve topluluklarla birlikte hareket etmesinin, başta Türkiye'nin kendisine ve İslam coğrafyasına verdiği zararlara tarihten örneklerle vurgu yaptı. Hz. Ali'ye dayanmayan yol hak değildirGazeteci-Yazar Harun Kayacı ise "İnsan bildiğinden sorumlu tutulacaktır ve fitneyi haber vermekte inancımızın gereğidir" diyerek sözlerine başladı. Bu manada İslam dünyasını kuşatmış fitne akımların başında gelen Nakşibendiliği anlattı. Nakşibendiliğin masa başında oluşturulan silsilesinin nasıl bir mantık hatasına dayandığını ve Nakşiliğin öncüleri sayılan kişilerin İslam'ın içine boşaltmaya yönelik ne tip çalışmalar yaptığını izleyicilere sundu. Velayetin başı olan Hz. Ali'ye dayanmayan hiçbir yolun Hak yol olamayacağını anlatan Kayacı, "İslam'ı doğru anlamanın adresi, Ehl-i Beyt'i doğru anlamaktır. İki emanetten ikincisi olan Ehl-i Beyt, birinci emanet olan Kur'an'ın yaşayan halidir. Bugün ise Nakşilik olarak bilinen bu ekolün dinlerarası diyalog faaliyetlerini gerçekleştirenler ile en büyük ortak paydası, Ehl-i Beyt'i yok saymaktır" dedi. Panelin son konuşmacısı olan İlahiyatçı-Yazar Haydar Bektaş ise Ehl-i Beyt'e değindi. Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde Ehl-i Beyt'in seçilmiş insanlar olduğuna vurgu yapan Bektaş, Ehl-i Beyt'i sevmenin iman gereği olduğunu, Ehl-i Beyt'le ve Ehl-i Beyt yolunda olanlarla bir ve beraber olma zorunluluğunun olduğunu ifade etti.