Asırlardan bu yana Ehl-i Beyt gizlenmiştir. Peki, kimler, neden, nasıl oyunlar oynadılar ki böyle bir gerçeği gizlemeyi başardılar?İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Hüseyin (a.s.) Efendilerimiz şehit edildikten sonra, İmam Zeynel Âbidin (a.s.) ile başlayan dönemde Peygamberimizin emaneti olan Kur'an ve Ehl-i Beyt öğretisinin yayılması ve öğretimi için gizli faaliyet dönemine girildi. O zaman Ehl-i Beyt'in sayısının ve gücünün sözde azınlığını gören Ehl-i Beyt düşmanları, yapılan faaliyetleri dikkate almadılar.Hicri 94-114 yılları arası fıkhi mezheplerin ortaya çıkışının başlangıcıdır. Bu süreç, aynı zamanda tefsir hakkında rivayet etmenin tam doruğa vardığı dönemdir. Böyle bir zamanda İmam Bâkır (a.s.) para ile hadis uyduran veya hadisleri az bir menfaatle değiştirerek fetvalar verenlere karşı ciddi muhalefet etmiştir. Değiştirilen hadislerden örnek verelim. Peygamberimizin (s.a.a.), "Size iki emanet bırakıyorum. Biri Kur'an-ı Kerim, diğeri ise sünnetimdir" hadisi yanlıştır. Oysaki Sevgili Peygamberimiz (s.a.a.) Veda Hutbesi'nde şöyle buyuruyor: "Size iki emanet bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız sürece asla dalalete düşmezsiniz. Biri, Kur'an-ı Kerim, diğeri ise Benim Ehl-i Beyt'imdir" buyurmuştur. Anlaşıldığı üzere Ehl-i Beyt'i gizlemek için değiştirilmiş veya sonradan uydurulmuş hadisler çoktur. Buna örnek olarak İman Bâkır (a.s.)'ın Sa'du-l Hayr'a yazdığı bir mektubu verelim. "Allah'ın Kitabının üstünü örtüp onu tahrif etmelerine rağmen, işlerinden bir kazanç elde edemeyen ve hidayete kavuşamayan Yahudi âlimleri ve ruhbanların benzerlerini gör, tanı."Muaviye ve Yezid'in oluşturduğu sapık akımlar; para karşılığı saray âlimleri tutmuşlar, halifeler çıkarmışlar, Ehl-i Beyt'in hakkını gasp ederek hilafeti ellerinde tutmak için kendilerini haklı gösterecek yalan hadisler hazırlamışlardır. Diğer yönden de Ehl-i Beyt'in özelliklerini ve faziletlerini anlatan ayet ve hadislerin gündem edilmesine izin vermemiş, bunları gizlemişlerdir. Hatta sahabenin bir kısmı dahi Muaviye ve Yezid'in safında olmuşlardır.Gördüğümüz gibi Ehl-i Beyt düşmanlarının ana kaynağı Muaviye ve Yezid'dir. Bunların döneminde insanlar İslam'dan tamamen uzaklaşmışlardır. Bu nedenle Resûllulah'ın (s.a.a.) kurduğu İslam devleti içinde pek çok sapık akım ortaya çıkmıştır. Kur'an'a ve Hz. Peygamberin (s.a.a) sünnetine ters bid'at akımlar, İslam'ı zedeleyen ve biz ümmetin aklını karıştıran ciddi meseleler halini almıştır. İmam Bâkır ve İmam Ca'fer (a.s.) dönemlerinde her türlü engellemeye rağmen Ehl-i Beyt akımı gelişmeye devam ettikçe Ehl-i Beyt'in yoğun olarak yaşadığı Kûfe, aynı zamanda sapık akımlarda merkez haline gelmiştir. Amaç, Ehl-i Beyt fikriyâtını fitne faaliyetleriyle çökertmektir. Bu döneme bakınca; sapık akımların türediğini, İmam Bâkır ve İmam Ca'fer Efendilerimizin biz ümmeti bu akımlara karşı uyardıklarını görüyoruz. Bu dönemde Cebriye, Mutezile, Mürcie, Gulat, Haricilik, Zındıklık gibi sapık düşünce akımları ortaya çıkmıştır.Ehl-i Beyt yoluna ve sevenlerine atılan iftiralar, Hicri 94 yılında Muaviye ve Yezid'le birlikte başlamış, günümüze kadar devam etmiştir. İmam Bâkır (a.s.) bu sapık akımlara karşı ciddi bir mücadele vermiş ve biz ümmeti ikaz etmiştir: "Sakın tefviz yani Cebriye inancını benimseme! Çünkü Allah, zayıflık ve gevşeklik göstererek işi kullarına bırakmamıştır. Zulmederek de onları günah işlemeye zorlamamıştır." (İmam Bâkır (a.s.), Prof. Dr. Haydar Baş, s.511-512). Hadisleri inkâr eden Mutezile akımı hakkındaki ikaz ise, İmam Ca'fer Sâdık (a.s.)'ın, "Mü'min bir kimse, iman sıfatını gerektiren şeyleri yani büyük farzları eda edip yani büyük günahları terk edip onlardan uzaklaştığı sürece iman sıfatından çıkmaz. Çünkü farzları terk edip, küçük günahlara dûçar olsa bile, büyük farzları terk etmedikçe ve büyük günahları işlemedikçe iman dairesinden çıkmaz" sözüdür.Zındık akım için Hammad b. Osman şöyle rivayet ediyor: "İmam Ca'fer (a.s.)'in şöyle dediğini duydum: Zındık, 128 senesinde çıkacaktır. Çünkü ben Fâtıma Mushafı'nda bunun yazılı olduğunu gördüm." Gulat akımı hakkında İmam Bâkır (a.s.), Gulat'ın diğer lideri Benan et-Tebban hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah, Benan et-Tebban'a lanet etsin. Çünkü Benan, babam adına yalan söylüyor." (İmam Muhammed Bâkır (a.s.), Prof. Dr. Haydar Baş, s,516-517).Mürcie hakkında İmam Bâkır (a.s.) iman tanımlamasında; "Dil ile ikrarın yanında kalben onaylama ve amel ile yaşama da vardır. Ancak Mürcieler, imanın içsel bir olgu olduğunu savunurken, ameli yani ibadeti imanın dışında tutmaktadırlar" buyurur. (İmam M. Bâkır (a.s.), Prof. Dr. Haydar Baş, s. 519). Haricîlik akımı ise kendi sapık anlayışları yüzünden İmam Ali'yi (a.s.) şehit ederek ilmin kapısını kapatmak istemişlerdir. Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.a.) Efendimiz hadis-i şeriflerinde ilmin şehrine açılan kapıyı şöyle tarif etmiştir: "Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır. İlmi isteyen kimse, kapıdan girmelidir." (Tirmizi). Bu hadis-i şeriften anlaşıldığı üzere; İslam'ın, Kur'an'ın ve yaşayan Kur'an olan Hz. Muhammed'in ilim şehrine girmenin yolu, ancak ve ancak İmam Ali kapısından girmekle mümkündür.Ehl-i Beyt'in, bu kutlu davanın her devirde savunucuları olmuş ve kıyamete kadar da olacaktır. Günümüzdeki savunucusu; Ehl-i Beyt aşığı, ilim adamı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bütün fitne akımlara, oyunlara karşılık; korkmadan, gerçekleri delilleriyle ortaya koyan Haydar Baş Hocamızı Allah başımızdan eksik etmesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Tuğba Varlı / diğer yazıları
- Ölüm gerçek hayattır -2- / 25.09.2021
- Ölüm gerçek hayattır -1- / 24.09.2021
- Annem Fâtıma’nın çeyizi / 22.09.2021
- Annem Fâtıma'nın çeyizi-2 / 09.11.2017
- Annem Fâtıma'nın çeyizi-1 / 08.11.2017
- Pınardan beslenen gençler-2 / 04.06.2017
- Pınardan beslenen gençler-1 / 03.06.2017
- İnsanı insan yapacak eğitim şart / 15.12.2016
- İnsanın yüce gayesi olduğu sürece insandır / 05.09.2016
- Bir zamanlar aile yapımız-II / 06.04.2016
- Ölüm gerçek hayattır -1- / 24.09.2021
- Annem Fâtıma’nın çeyizi / 22.09.2021
- Annem Fâtıma'nın çeyizi-2 / 09.11.2017
- Annem Fâtıma'nın çeyizi-1 / 08.11.2017
- Pınardan beslenen gençler-2 / 04.06.2017
- Pınardan beslenen gençler-1 / 03.06.2017
- İnsanı insan yapacak eğitim şart / 15.12.2016
- İnsanın yüce gayesi olduğu sürece insandır / 05.09.2016
- Bir zamanlar aile yapımız-II / 06.04.2016