Ekmek krizi kapımıza dayandı
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar gıda krizi konusunda Türkiye'yi bekleyen tehlikeler hakkında önemli açıklamalar yaptı. Gıdada ithalatçı olmamızın sıkıntılarını yaşadığımızın altını çizen Bayraktar, böyle giderse çok yakın bir dönemde gıda kriziyle karşı karşıya kalabileceğimiz uyarısında bulundu
07.02.2022 17:12:00





EYÜP KABİL / DETAY HABER
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan sorunlar bağlamında ithalat sıkıntıları, tarımsal girdilerde yaşanan fiyat artışları ve Türkiye'ye etkileri konularında açıklama yaptı.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan krizin derinleşmesi halinde ithalatta karşılaşılabilecek sıkıntılara değinen Bayraktar, "Ülkemiz, 2021 yılında toplam buğday ithalat miktarının yüzde 86,6'sını Rusya ve Ukrayna'dan gerçekleştirdi.
Ayrıca arpa ithalat miktarının yüzde 79,4'ü, ayçiçeği ithalat miktarının yüzde 11,4'ü ve soya ithalat miktarının ise yüzde 13,3'ü yine bu ülkelerden gerçekleşti. Bu ülkelerden en yüksek ithalat buğdayda yaşandı.
Diğer yandan Türkiye, buğday ithalatının önemli bir kısmını dahilde işleme rejimi kapsamında un ve undan mamul ürünlere dönüştürerek ihraç ediyor" dedi.
Başta ekmek fiyatları etkilenir
Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü: "Rusya ve Ukrayna arasındaki buhrandan dolayı ithalatta sorun çıkması, başta ekmek olmak üzere gıda fiyatlarını olumsuz etkileyecektir.
Ürün bulunamaması önemli ölçüde buğdayın işlenmiş ürünlerinin ihracatının kısıtlanmasına ve fabrikalarının çalışmamasına sebep olacaktır. Bunun tedbirlerinin şimdiden alınması gerekiyor. Bu buhran, özellikle stratejik ürünlerde ithalata bağımlı olmanın ülkemize verdiği zararları göstermesi bakımından önemlidir.
Özellikle yerli üreticimiz bu bağımlılıktan en fazla olumsuz etkilenen kesim olmaktadır. İhtiyacımız olan buğday ve arpayı rahatlıkla verilecek desteklerle ülkemizde üretebiliriz."
Gübre bir yılda yüzde 508 zamlandı
"Üreticilerimizin tarımsal girdilerle ilgili sıkıntıları uzun süredir devam ediyor" diyen Bayraktar, "Gübre fiyatları çeşitlerine göre bir önceki aya göre yüzde 8-9 gerilese de, geçen yılın Ocak ayına göre son bir yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 508, üre gübresi yüzde 314, CAN gübresi yüzde 300, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 246 ve DAP gübresi yüzde 245 oranında arttı.
Gübre fiyatlarındaki son bir yıldaki artışlar oldukça yüksek seviyededir. Son bir ayda gübre fiyatlarında görülen düşüş üreticilerimiz için yeterli değildir" ifadelerini kullandı.
Verim düşecek, ithalat artacak
"Üreticilerimizin şubat ayında tarlada bulunan kışlık ürünlerine üst gübreleme yapmaya başlaması gerekiyor" diyen Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat sonbaharda gübre fiyatlarının aşırı yüksekliği nedeniyle yetersiz gübre kullanan ve hatta hiç kullanamayan üreticilerimiz bu dönemde de fiyatların yüksek seyretmesi nedeniyle yeterli ölçüde gübre kullanamayacak.
İlkbaharla birlikte yazlık ekim yapacak olan üreticilerimiz de yüksek fiyatlardan olumsuz yönde etkilenecektir. Yeterince gübre kullanamayacak üreticilerimiz ürününde verim ve kalite kaybı yaşayacaktır.
Bu durum yurtiçi ürün fiyatlarını artırırken, tüketimin karşılanabilmesi için dünya fiyatlarının yüksek olduğu bu dönemde ülkemizi daha fazla tarımsal ürün ithalatına mecbur bırakacaktır.
Yüksek fiyattan yapılan ithalat ve yurtiçi ürün fiyatlarının artması da zaten yüksek seyreden gıda enflasyonunu daha da artıracaktır."
Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 111 arttı
Ayrıca mazot fiyatlarına son bir yılda ciddi artışlar yapıldığını hatırlatan Bayraktar,
"Tarımsal üretimin olmazsa olmazı mazot kullanımı da üreticilerimizin diğer bir önemli sorunudur. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 111 oranında arttı. Üreticilerimize verilen mazot desteği bu artış karşısında yetersiz kaldı. Mazot destekleri yapılan bu artış oranı kadar bir oranda artışla revize edilerek çiftçilerimize biran önce verilmelidir. Çünkü üreticilerimiz Şubat ayıyla birlikte yoğun bir mazot kullanımına ihtiyaç duyacaklardır" dedi.
Elektrikte KDV oranı yüzde 1'e indirilmeli
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, elektrik konusunda da şu detayları paylaştı:
"Tarımsal sulamada yaşanılan sorunların yanı sıra elektrik fiyatları da çiftçilerimiz için ciddi bir sorun haline geldi.
Bilindiği üzere faturalardan yaklaşık yüzde 2'ye tekabül eden TRT payı 2022 yılı itibariyle kaldırıldı. Ancak TRT payının kalkmasının hemen arkasından tarımsal sulamada kullanılan elektrik tarifesine yüzde 94,8'lik zam çiftçilerimizin artan maliyetlerini daha da artırdı.
Mesken abone grubuna göre yüzde 16,34 oranında daha pahalı elektrik kullanan çiftçilerimiz, 104,1 kuruştan elektrik kullanmak zorunda kaldı.
31 Aralık 2021 gece yarısı elektriğe gelen ve 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olan astronomik zamlar sonucunda elektrikte indirim bekleyen üreticilerimiz büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.
Üreticilerimiz üretim yapamaz hale gelmekten büyük endişe duyuyor.
Acilen elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV oranı artan maliyetler karşısında ezilen çiftçilerimiz için yüzde 1'e indirilmelidir."
Gıda ürünlerine ulaşmak daha da zorlaşacak
Destekleme bütçesinin milli gelirin yüzde 1'in altına düşmeyecek şekilde oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Bayraktar yaptığı açıklamada, "2022 yılında girdi maliyetlerinin aşırı yükselmesi gıda fiyatlarına yansıyacak ve tüketicilerin gıda ürünlerini satın alması zorlaşacaktır.
Bu yıl gıda yokluğu yaşamak istemiyorsak çiftçimizi tarımda tutmalıyız ve üretmesini sağlamalıyız. Ayrıca üreticilerimizin topraklarını üretim değil, yatırım ve rant amaçlı satın almak isteyenlere satmasının önüne geçilmelidir" uyarılarına yer verdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.