Maliyetlerdeki aşırı artış, iç talepteki daralma ve dış pazarda rekabet edememe Türkiye'nin üretimini vurmaktadır. Türkiye gerek sanayide, gerekse tarım ve hayvancılıkta ithalata bağımlı hale gelmiştir. Fabrikalar bir bir kepenk kapatırken, tarım köylüsü üretimden vazgeçmekte ve şehirlere göç etmektedir.Geçtiğimiz yıl hayvancılıkta yaşanan ithalat yerli hayvancılığı da bitirmiştir. Türkiye'nin bu sahadaki dev firmaları bu sahadan çekilmek zorunda kalmıştır.Türkiye'nin sanayi üretimi ithalata bağımlıdır. Yapılan bütün ihracat, sadece hammadde ithalatının bedelini bile karşılayamamaktadır. Enerji ithal, hammadde ithal, para yabancılara ait, böyle bir üretimin Türkiye'ye bir faydası olmayacağı açık ve nettir.Neticede üretim ve ihracat arttıkça dış ticaret açığı ve cari işlemler açığı katlanarak artmaktadır. Bu da dış borcumuzun daha da arttığı anlamına gelmektedir.Tarım ve hayvancılık sektörü stratejik sektörlerdir ve bir ülkenin olmazsa olmazlarıdır. Başta ABD, AB ülkeleri ve İsrail bu sektörlere büyük destekler sağlarken, Türkiye destekleri neredeyse sıfıra indirmiş, belirlenen ürün fiyatları ise çiftçilere zarar ettirecek şekilde olmuştur. Bunun neticesinde tarım ve hayvancılık tükenme noktasına gelmiştir. En temel ürünlerimiz olan buğdayı, mısırı, pamuğu ithal eder vaziyete geldik.Bugün Batı ülkeleri tarım sektörünü bir silah olarak görmekteyken bizdeki bu gidişat çok kötü sonuçlara sebebiyet verecektir.Türkiye'de masa başında oynanan diğer bir rakam ise enflasyondur. Enflasyon rakamları ekonomide gidişatı ve dengeyi gösteren bir unsur olması gerekirken, Hükümet tarafından maaşlara bir baskı unsuru olarak kullanılmaktadır. Resmiyette yüzde 9'lar seviyesinde gösterilen enflasyon gerçekte yüzde 40'lar seviyesindedir.Enflasyon baskısıyla maaş artışlarına kısıtlama yapılmasının temel nedeni siyasilerin Türkiye'deki talebi kısmaya yönelik politikalarıdır. Siyasiler IMF'nin dolduruşuyla hala Türkiye'de talep enflasyonu var kabulüyle hareket etmektedir.Halbuki BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ısrarla ifade ettiği gibi Türkiye'de var olan enflasyon maliyet enflasyonudur. Maliyet enflasyonunun olduğu bir ortamda talepleri kısmaya kalkarsanız bu ekonomiyi tamamen bitirir ve bugün yaşanan problemlerin temelinde de bu anlayış vardır. Enflasyon düşük gösterilince, milyonlarca işçiye, memura, emekliye düşük oranda zam yapılmaktadır.İlk bakışta devlet açısından kar gibi görünen bu uygulama esasen tüketimi daraltması sebebiyle farklı şekillerde devlete büyük kayıplar verdirmektedir. Tüketim kabiliyeti olan kesime verilecek desteğin devlete kat kat vergi olarak geri döndüğünü Milli Ekonomi Modeli detayları olarak ispatlamaktadır.Asgari ücret 629 TL ile 850 TL olan açlık sınırının oldukça altında belirlenmektedir ve bu asgari ücretli en az üç kişiye de bakmak zorundadır. Asgari ücretliler çalışmalarına rağmen açlığa mahkum edilmişlerdir. Memurlar ise ortalamada 3000 TL olan yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş alabilmektedir. Devlet adına millete hizmet etmekle yükümlü olan memur, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak bir gelire mahkum edilmektedir. Emeklilerin hali ise perişandır. Görüldüğü gibi Türkiye bugün bırakın işsizlerine çare olmayı, çalışanlarının bile karnını doyuramamaktadır. Gelir yetersizliğini hafife almayın, terörün de, adi suçların da hatta halk isyanlarının da en temel nedeni budur. Dikkat ederseniz, bugün Tunus'ta, Mısır'da, Lübnan'da, Ürdün'de halk açlık, yoksulluk ve de yolsuzluklar sebebiyle baş kaldırmışlardır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024